Ángel de la muerte | Yoonmin

-39-

"J-jim... Jimin?"

Yoongi durmadan titreyen ellerini saçlarından yavaşça çekti. Ellerindeki kopmuş saç telleri yavaşça yere düştüğü sırada Yoongi ayağa kalkmaya çalıştı.  Jimin Yoongi'nin kalkmasına izin vermeden hızlıca Yoongi'ye doğru ilerledi ve dizlerinin üzerine çökerek Yoongi'ye sarıldı.

Yoongi kollarını hızlıca jimin'in beline doladı ve yüzünü jimin'in boynuna gömerek jimin'in kokusunu derince içine çekti. Jimin Yoongi'nin sırtındaki elini yavaşça yukarı çıkartarak Yoongi'nin saçlarını okşadı. Jimin kıyafetinin Yoongi'nin yaşlarıyla ıslandığını hissedince kendini geri çekmeye çalıştığı sırada Yoongi jimin'i kendine daha çok bastırdı ve sızlandı.

"Biraz daha böyle kalalım. Lütfen"

"Yoongi"

"Efendim sevgilim" jimin bir anda duyduğu kelime ile söyleyeceği şeyi unuttu ve kalp atışları hızlandı. Yoongi Jimin'in kalbinin hızlandığını hissedince eğilerek başını jimin'in göğsüne yasladı.

Jimin'in hemen arkasında bulunan Cebrail kardeşlerine doğru ilerledi ve onları içeriye doğru çekiştirmeye başladı. "Bırakalım biraz yalnız kalsınlar. Buna ihtiyaçları var."

Diğerleri odadan çıktıktan sonra jimin kendini geriye doğru çekti ve minik elleriyle yoongi'nin gözlerindeki yaşları sildi. Yoongi jimin'in ellerini tutarak öptü ve göğsüne bastırdı.

"Jimin" Yoongi sızlanarak Jimin'in ismini söylediğinde jimin kıkırdadı.

"Efendim"

"Seni çok özledim." Jimin güldüğü anda yoongi jimin'e doğru yaklaşarak dudaklarını birleştirdi ve geri çekildi.

"Seni seviyorum"

"Hani kimseye aşık olmazdın?" Jimin'in tebessüm ederek söylediği şeyle yoongi güldü ve ayağa kalktı. Jimin'i de kendine çekerek ayağa kaldırdı ve arkalarındaki koltuğa oturduktan sonra jimin'in avuç içlerini öptü. "Sen beni yoldan çıkarttın." Jimin yoongi'nin ellerini tuttu ve sırtını yoongi'nin göğsüne yasladı.

Yoongi jimin'in saçlarına minik öpücükler bırakırken kollarını jimin'in beline doladı.

"Çok canın yandı mı?"

"Efendim?"

"Sırtında izler var... kanatların çıkarken çok canın yandı mı?"

"Biraz"

"Benim güçlü meleğim. Çok acı çekmene rağmen hala dik duruyorsun. Sırtındaki kan lekeleri, avuç içlerindeki tırnak izleri. Kanatların çıkarken mi oldu?"

Jimin kafasını sallayarak yoongi'yi onayladı ve başını önüne eğerek elleriyle oynadı.

"Özür dilerim."

"Ne için?" Jimin kafasını yoongiye çevirdi.

"Yanında olup acını alamadım."

"Sevgilim kendini suçlama. Yapabileceğin bir şey yoktu." 

Yoongi kafasını önüne eğdi ve jimin'in ellerini tutarak aklındaki cümleyi söyledi.

"sevgilim kelimesi en çok sana yakışıyor Park Jimin. Ama sadece bana söylediğin zaman."

Jimin ellerini kendine çekip yüzünü elleriyle sakladı.

"Ne o? Utandın mı küçüğüm?" Yoongi'nin konuşmasıyla jimin yüzünü ters tarafa doğru çevirerek yüzünü yoongiden sakladı.

"Ne alakası var hiçte bile"

"Yanakların kızarmış. Bak bana" yoongi utançtan yanakları kızarmış olan jimin'in yüzünü görmek için eliyle jimin'in çenesini tutarak kendine doğru çevirdi. Jimin gözlerini kaçırarak yoongiye itiraz etti. "Hiçte bile" Jimin tam ayağa kalkacağı sırada yoongi kollarını jimin'e sararak jimin'i kucağına doğru çekti.  Jimin dengesini kaybedip yoongi'nin kucağına düştüğü anda  Yoongi Jimin'in çenesini tutarak kendine çevirdi ve baş parmağıyla jimin'in alt dudağını okşadı.