Bölüm yetişebilirse pazar günü gelecek.
Çetin bir bana bir Batuhan'a bakarken ne yapacağımı bilmiyordum. Çetin gözlerini kapatıp açtıktan sonra tekrar ikimize baktı.
"Yukarı!" Diye bağırdığında korkudan titremiştim. Demir'de babasının öfkeli sesinden korkup ağlamaya başladığında Demir'in sırtını okşayıp "Bişey yok. Geçti." Dediğim an Çetin'den ikinci uyarıyı almıştım.
"Sana yukarıya çık dedim! Demir'i yatağına bırak ve yukarıya çık." Çetin'in bağırmasıyla Demir daha çok ağlamaya başlamıştı. Demir'i bırakmak istemiyordum.
"Çetin bağırma Demir korkuyor. Onu uyutup yukarı çıksam olmaz mı?" Hangi mantıkla bu cümleyi kurduğumu bilmiyordum. Ama Demir'i böyle bırakamazdım.
Çetin hızla bana doğru gelirken korkuyla bir iki adım geriye doğru gitmiştim. Batuhan önüme geçtiğinde biraz daha rahatlamıştım.
"Çekil!" Çetin'in sesi bütün evi ayağı kaldırırken Batuhan bir adım bile teprenmemişti. Demir korkuyla bana sarılırken ağlaması daha da şiddetleniyordu. Sanki sığınacak liman bulmak istiyordu. O limanı çoktan bulmuştu. Ben ona sığınacak liman,anne gerekirse baba bile olacaktım.
"Dışarıda konuşalım." Belki de Batuhan,Çetin'i sakinleştirecek tek insandı. Ablam bile bunu yapamıyordu. Çetin hiç bir şey söylemeden odadan çıktığında derin bir nefes aldım. Batuhan odadan çıkacakken dönüp benle Demir'e baktı.
Odadan çıkıp kapıyı kapattığında Demir'in sırtını okşamaya başlamıştım.
"Geçti bebeğim." Demir'in sırtını okşarken Demir hala ağlamaya devam etsede sakinleşmişti. Pencerenin önün gidip kollarımda yavaş yavaş Demir'i sallarken aynı zamanda ona ninni söylüyordum. Demir ağlamayı bıraktığında iç çekişleri başlamıştı.
Demir'i yatağına yatırdığımda elini tutup sallamaya başladım. Demir minicik elleriniyle baş parmağımı sıkıca tutuyordu. Bırakmak isteöiyor gibiydi. Belki de kendini böyle güvende hissediyordu.
"Bundan sonra senin annen benim. Çünkü bu evden ikimizinde kurtululu yok. O yüzden sana annelik yapacağım. Benim kanımdan olmasanda sana bunu asla hissetirmeyeceğim. Kardeşinden seni ayırmayacağım. Sana söylemeye fırsat bulamamıştım ama kardeşin oluyor Demir. Onu hiç istemediğimi düşünüyordum ama ona bir şey olmasına dayanamadım. Nefes alamadım. O yüzden sana da ona da gözüm gibi bakacağım." Demir'in gözleri kapandığında konuşmayı bırakmıştım. Demir parmağımı yavaş yavaş bırakırken hafifçe parmağımı çektim.
Elini öptükten sonra yavaşça odadan çıktım. Çetin'in çalışma odasının kapısı açıktı. Batuhan'ı kurtarmam gerekiyordu.
Korka korka adım atarken Batuhan'ın söyledikleriyle olduğum yerde kalmıştım.
"Sana kaç kez anlattım Çetin? Demir'in ağlamasına uyandım. Yanında kimse yok diye odasına giderken Rozerin'i gördüm. Bende gittim. Ayrıca neden Rozerin'i bu kadar umursuyorsun? Seni ne ilgilendiriyor? Umrunda olmadığını sanıyordum."
"Umrumda değil. Sana defalarca kez söyledim. Ona her baktığımda gördüğüm tek şey Buke'ye dair hatıralarım."
"Bıktım ya Buke,Buke,Buke! Çetin kendine gel. Buke evli! Bunu anlamak bu kadar zor mu? Beni iyi dinle çünkü bu sana son uyarım. Eğer yok dediklerimi dinlemezsen bundan sonra bende yokum Çetin! Herkesten kendini uzaklaştırdın. Bir Buke'den bir de benden uzaklaştırmadın kendini. Tamam Buke sevilecek,aşık olunacak bir insan ama olmuyorsa ne diye zorluyorsun? Geçmişin gölgesinde yaşamaktan bıkmadın mı? Kendini mahvediyorsun. Kendine bunu bilerek yapıyorsun peki ya Rozerin? Ne diye onu da mahvediyorsun? Ne diye onu da sürüklüyorsun çıkmazlarına. Bir kez daha o kıza onun istemediği bir şey yapmaya çalış onu bu evden yollarım. Ait olduğu eve sevdiği adama gitmesini sağlarım. Rozerin'e zarar verirsen karşında beni bulursun. O kızı daha fazla mahvetmene izin vermem!"
"Benim yaptıklarımı ve kararlarımı sakın sorgulama! Roz'u yollamak mı? Buna izin vermem."
"Neden izin vermiyorsun? Çetin dediklerimde çok ciddiyim ben Roz'u yok etmene izin vermem. Bu gece de onun yanına gitmeyeceksin. Sinirin geçerse yarın gidersin ama eğer o zamanda geçmezse yine gidemezsin. Karanlığında çık artık. Görmüyor musun? Rozerin olmasa Demir'de senin karanlığa kaybolacaktı. Zaten Rozerin'i bu yüzden istemedin mi? Annen sayesinde o karanlığa hapsolmamıştın ama annen gözlerinin önünde öl.." Birden Çetin'in bağırma sesleri ve eşyaların kırılma sesleri gelmeye başladığında içeriye girdim. Ama girdiğimde gördüğüm şeyle ne yapacağımı bilmiyordum.
Sizce neler olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rozerin -Töre Serisi 2-
General FictionBütün yollar çıkmaza giriyordu. Hayallerim,umutlarım siyaha dönüşürken pes edemiyordum. Vazgeçemiyordum. Kurtulmak istiyordum. Yaşamak,nefes almak istiyordum TÖRE SERİSİNİN İKİNCİ KİTABİ İLK ONU OKUMANİZİ TAVSİYE EDİYORUM