Gözlerimi açarken karnımdaki baskıdan dolayı iç çekmiştim. Etraf yavaş yavaş netleşirken etrafa baktım. Hastanede değildim. Çetin'in odasındaydım. Odada Çetin ve beni muayne eden doktor vardı.
"Morluklar nasıl oluştu?" Doktorun sorduğu soruyla kaşlarımı çattım. Türkçe biliyordu. Çetin'in attığı tekmelerin morluğu geçmemişti.
"Bebeğim" dediğimde adam bana dikkatle baktıktan sonra Çetin'le birlikte odadan çıktılar. Elimi karnıma götürdüğümde gözlerim dolmuştu.
"Bebeğim" sesim titrerken aptallığım için kendime kızıyordum. Kaçmamalıydım. Çetin bulurdu ki ne sanmıştım? Mutlu olacağımı mı? Hiç bir şey yokmuş gibi önüme bakıp yürüyebileceğimi mi? Ben bu evden kurtulsamda bu evde yaşadıklarım gölgem olacaktı. Ayrıca kesin bir şey yoktu. Sadece bana hiç bir şey söylememişlerdi.
"Hayırsız!" Evde yüksek sesle çıkan bu ses beni şaşırtmıştı. Bu evde bir tek sinirli olduğunda Çetin sesini yükseltirdi. Ama bu ses Çetin'e ait değildi. Ayrıca sinirli gibi de değildi.
"Evlendin ve düğününe çağırmadın öyle mi?" Kapının önünden gelen seslerle yataktan doğruldum. Kafamı yatağın ucuna yaslarken biraz olsun dinlenmeye çalışıyordum.
"Sana Buke'yi unutturan kızı görmek istiyorum. Nerede yengem?"
"Batuhan sessiz ol." Çetin'in yükselen sesi sinirlendiğine işaretti. Bir anda odanın kapısının açılmasıyla açık olan karnımı hızla kapattım. Ama içeriye Çetin ve tanımadığım bir adam girdiğinde şaşkınca onlara bakıyordum. Büyük ihtimalle adı Batuhan'dı. Çetin bağırırken bu ismi söylemişti.
Batuhan bana hayretle bakarken kendimi kötü hissetmiştim. Şu an eminim berbat görünüyordum. Ama umursamıyordum. Çünkü daha büyük yaralar almıştım. Kapanmayacak yaralar. Dün hayatımın en berbat gerçeği yüzüme tokat gibi vurmuştu. Ben,Çetin'den kaçamazdım. Bu gerçek canımı acıtsa da doğruydu.
"Bu kızın hali ne?" Batuhan'ın öfkeli sesi odayı doldururken kafamı kaldırmadan yapamadım. Batuhan Çetin'e öyle bir bakıyordu ki Çetin'i korkutmak isterken beni korkutmuştu.
"Buke'nin kardeşi" Çetin'in söylediği şeyle Batuhan bana baktı. Bana adım adım yaklaşırken gözlerinde anlamadığım,anlamlandıramadığım duygular vardı.
"Sırf Buke'nin kardeşi diye mi onunla evlendin Çetin?" Sesi hayret doluydu.
"Türkiye'ye dönmem için bu gerekliydi. Ayrıca Demir'e annelik yapacak." Çetin'in açıklamasıyla elleri yumruk olmuştu.
"Odadan dışarı çık!" Batuhan öfkeyle bir anda Çetin'e döndükten sonra Çetin hiç bir tepki vermedi. Normalde kimsenin ona değil bağırmak sesini bile yükselttiğinde yaptıklarını düşündüğümde şaşırmıştım. Bunun tek bir anlamı olabilirdi. Çetin ,Batuhan'a değer veriyordu.
"Odadan çık" Batuhan'ın sesi sakindi. Çetin ısrarla yerinde dururken Batuhan bir anda kolumdan tutup beni kaldırmaya çalıştı. Ama karnımdaki acı yüzünden iki büklüm olmuştum.
"Ayağa kalkmaması gerekiyor. Yeni düşük yaptı." Çetin söylediği laftan sonra gözümden ardı ardına yaşlar akarken ellerim karnıma gitti.
"Bebeğim öldü mü?" Kafamı kaldırmadan sormuştum.
"Öldü." Çetin'in umursamaz sesini duymamla ayağa fırlamıştım. Çektiğim acı umrumda değildi. Çünkü şu an içim kan ağlıyordu.
"Onu sen öldürdün! Sen yaptın!" Çetin'in yanına gittiğimde yakasına yapışmıştım. O ise hiç bir tepki vermeyip bana baktıktan sonra beni sertçe itmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rozerin -Töre Serisi 2-
Narrativa generaleBütün yollar çıkmaza giriyordu. Hayallerim,umutlarım siyaha dönüşürken pes edemiyordum. Vazgeçemiyordum. Kurtulmak istiyordum. Yaşamak,nefes almak istiyordum TÖRE SERİSİNİN İKİNCİ KİTABİ İLK ONU OKUMANİZİ TAVSİYE EDİYORUM