Rozerin -Töre Serisi 2-

Ne Olacağını Kimse Bilmiyor

Sınır geçmeden yeni bölüm geldi ama bundan sonra böyle bir şey asla olmayacak. Sınıra çom diyen insanlara anlam veremiyorum ben bu sınırı Töre'de koyup günde 3 bölüm attığımı biliyorum.

Bazı okuyucular bunu popülerlik için yaptığımı söylüyor. Ne kadar komik bir düşünce olduğunu size anlatamam. Benim tek istediğim yazdığım satırları okuduktan sonra vote vermeniz. Ben zamanımdan ayırıp bölüm yazıyorsam okuyanda bir saniyesini ayırıp oy verebilir. Sınır bu yüzden konuldu. Eğer sınır olmasın diyorsanız haftada bir gün seçer o gün bölüm atarım. Şimdi en fazla beş gün beklerken o zaman yedi gün beklersiniz. Karar sizin.

BU BÖLÜM İLAHİ BAKIŞ AÇISIYLA ANLATILMIŞTIR. İLK DEFA DENEDİĞİM İÇİN HATAM VARSA EĞER AFFINIZA SIĞINIYORUM.

Rozerin için o an hayat durmuştu. Bir şeyler yavaş yavaş kafasına dank ederken hissettiği duygular yüzünden vicdan azabı çekiyordu. Mert'e sarılmayı isterken Çetin'e ihanet edeceğini biliyordu. Mert tarafından aldığı üçüncü evlilik teklifiydi ve ilk kez ona 'hayır' cevabını vereceği için ne yapacağını bilmiyordu. Çıkmazda sürükleniyordu.

Mert aylardır görmediği yüzü ezberlercesine bakarken alacağı 'evet' cevabını heyecanla bekliyordu. Gözlerini sevdiği kadının gözlerine sabitlerken ne hissettiğini anlamaya çalışıyordu ama Mert ilk defa Rozerin'in gözlerine bakarak ne düşündüğünü anlayamıyordu. Bu onu korkutsa da belli edemezdi.

Buke kardeşinde bir şeylerin ters gittiğini fark ediyordu. Rozerin'i en iyi o tanırdı. Ne hissettiğini çok iyi bilirdi. Şu an Rozerin'in hissettiği şeyleri gözlerinden anlarken kanı donuyordu. Kardeşini ilk defa bu kadar üzgün,hayal kırıklığıyla görüyordu. Gözlerinde aşk yoktu sadece özlem vardı.

Yekta olanları anlayan tek kişiydi. Rozerin'e anlam veremiyordu. Çetin'e gitmek istemesini mantıklı bulmuyordu. Evlenme teklifini ertlemeye çalışsada başaramamıştı. Mert'i hiç bu kadar kararlı görmemişti. Kardeşinin duymak istediği cevabı duyamayacağını ona bir türlü söyleyememişti.

Rozerin'in elindeki uçan balonlar gökyüzüne doğru uçarken şaşkınca arkasından bakıyordu. İçinden bir dilek diledi.

"Çetin beni affet."

Bunu istiyordu. Mert'in gözlerine bakarken aklındaki kişi Çetin'di. Karşısında görmek istediği kişi de oydu. Hissettiği duygular ona uçurumdan düşme hissi verirken,boğazında oluşan yumru yüzünden yutkunamıyordu.

"Cevap vermeyecek misin?" Mert'in sorusuyla genç kadın gözlerini uzun bir süre kapadı. Vereceği cevaptan sonra olacaklara hazır değildi.

Mert'e saniyeler asır gibi gelirken,Buke korkuyordu. Yekta her geçen saniye duyacağı cevaptan biraz daha emin oluyordu.

"Hayır." Rozerin'in verdiği cevapla herkes şaşırmıştı. Yavaş yavaş gözlerini açtığında Mert'in gözlerindeki hayal kırıklığı onu paramparça ederken vicdanı biraz olsun rahatlamıştı. Bu rahatlamaya anlam verememişti.

"Ne dediğini anlamadım." Mert duyduğu şeyden emin olamıyordu. Rozerin'in ona 'hayır' deme ihtimalini hiç düşünmemişti. Buke gözlerini sıkıca kaparken gözlerinden akan yaşlar kardeşinin bile anlam veremediği hislerini bilmesiydi. Rozerin'in girdiği çıkmazı en iyi Buke biliyordu.

Yekta,Mert'i sakinleştirmek için bir şeyler düşünüyordu. Kardeşi son zamanlarda öfke kontrolünü kaybediyordu. Rozerin gittiğinden beri eskisi gibi olmadığını fark ediyordu. Kardeşini yavaş yavaş kaybettiğini biliyordu. Önceden karıncayı bile incitmeyen kardeşi bir çocuğu öldürmek için emir vermişti. Sırf Çetin'in canını acıtmak için bir canavara dönüşüyordu ve bunu engelleyemiyordu.