Gecikme için çok özür dilerim ama elimde olan bir şey değildi. Vize,final,bütünleme derken anca yetiştirebildim. Bundan sonra aksama olmayacaktır. Beklediğiniz için teşekkür ederim
Çetin'in söylediği sözler karşısında şaşırmamak elde değildi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ellerim buz keserken vücudum titriyordu. Bütün herşeyin üst üste gelmesi beni yormuş ve korkularımı körüklemişti.
Çetin'le göz göze geldiğimiz an ne yapacağımı bilmiyordum. Korkuyla bir iki adım geriledim. Çetin bir an şaşırsa da öfkeyle üstüme yürümeye başladı.
"Sana arabadan çıkma demedim mi?" Diye bağırdığında korkuyla titredim.
"Rozerin!" Diye bağırdığında gözümden bir damla yaş aktı. Çetin'in öfkesi sanki içime işliyordu. İlk defa bana bağırmakta haklıydı. Onun sözünü dinlememiştim ve annesiyle özeline dahil olmuştum.
"Nasıl yaparsın bunu?" Diye bağırdığında kolumu elinden kurtarmaya çalıştım. Bana dokunmasa en azından kekelemeden açıklama yapabilirdim.
"Madem duydun gel devamını dinle!" Diye bağırıp annesinin mezarının önüne götürdüğünde şaşkındım. Ondan böyle bir tepki beklemiyordum.
"Aileni merak ediyorsun değil mi? Seni neden terk ettiklerini öğrenmek ister misin? Şimdi sana hepsini anlatacağım!" Dediğinde korkuyla ona baktım. Kafamı 'Hayır' anlamında sallarken korku bedenimi ele geçirmişti. Ailemle ilgili gerçekleri bilmek istemiyordum.
"Yapma! Anlatma!" Diye bağırırken bütün vücudum titriyordu.
"Neden? Merak etmiyor musun?" Diye alayla sorduğunda kolumu ellerinden kurtarıp öfkeyle ona baktım.
"Ailemi mi merak edeceğim? Beni terk eden ailemi neden merak edeyim? Onlar benim ne halde olduğumu bir an olsun merak ettiler mi? Beni terk ederken nasıl yaşayacağımı merak ettiler mi? Nasıl bir ailede büyüdüğümü merak ettiler mi?"
Biraz duraklayıp sorduğum soruları kendim cevapladım. İlk kez bir kelime canımı bu kadar yakıyordu
"Hayır!" Diye bağırdığımda öfkemi kusuyordum.
"Nereden biliyorsun? Nasıl emin olabiliyorsun?" Diye alayla sorduğunda öfkeyle konuşmaya devam ettim.
"Eğer bir an olsun merak etselerdi o merak içlerini yer bitirirdi. Mutlaka gelip görürlerdi. Gördükleri zaman beni öyle bir ailede bırakabilirler miydi? Bırakamazlardı Çetin. Kimse çocuğunu öyle bir ailede bırakmazdı. Ben o evde her gün sevilmediğimi hissettim. Babam ablama sinirlenirdi ona vurmaya kıyamazdı. Gelip sinirini benden çıkarırdı. Annem ablama lafını dinlettiremezdi. O yüzden bana eziyet çektirirdi. Ablam arkasını bana toplatırdı. Abimin gücü ablama yetmediği için hırsını,öfkesini benden çıkarırdı."
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip anlatmaya devam ettim.
"Ablam İstanbul'a geldiğinde ben bir hafta boyunca babamdan,abimden dayak yedim. Niye? Ben büyüdüğüm zaman bunu yapmayayım diye. Günlerce eziyet çektirdiler. Okuldan aldılar. Ablama yapmak isteyip yapamadıkları ne varsa bana yaptılar. Ben hep onun gölgesinde yaşadım." Ağzımdan hıçkırık kaçtığında kendimi kaybetmeye başladığımın farkındaydım.
"Sende aynısını yapmadın mı? Ablamı kaçıramayacağın için beni kaçırmadın mı? Ona dokunmaya kıyamayacağın için bana dokunmadın mı? Sen de onlar gibiydin Çetin. Ablama çektirmek istediğin bütün eziyetleri bana çektirdin. Hiç bir zaman çektirdiklerin yetmedi sana. Daha çok canımı acıtmak istedin. Şimdi kalkıp diyosun ki ben senden vazgeçemem. Evet Çetin sen benden vazgeçemezsin ama sevdiğin,değer verdiğin için değil. Benden vazgeçersen kimseye eziyet çektiremezsin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rozerin -Töre Serisi 2-
General FictionBütün yollar çıkmaza giriyordu. Hayallerim,umutlarım siyaha dönüşürken pes edemiyordum. Vazgeçemiyordum. Kurtulmak istiyordum. Yaşamak,nefes almak istiyordum TÖRE SERİSİNİN İKİNCİ KİTABİ İLK ONU OKUMANİZİ TAVSİYE EDİYORUM