Harun Aksar

38.6K 1.9K 291
                                    

Her perşembe yeni bölüm gelecektir. Anlayışınız için teşekkürler.

Öğrendiklerimin üzerinden üç ay geçmişti ama ben hala alışamamıştım. Annemle,babamın mezarına gitmeye bir çok kez yeltenmiştim ama sonra hep vazgeçmiştim. En sonunda onların intikamını almadan gitmemeye karar verdim. Beni yok eden gerçekler,ağabeyimi içten içe çürütüyordu.

Mehmet yanımızdaki villaya taşınmıştı. Her sabah mutlaka yanımıza uğruyordu. Demir'le arası iyiydi. Batuhan ve Çetin ile tek kelime bile etmiyorlardı. Demir her sabah gözlerini açtığı an dayı diye tutturuyordu. Ondan başka kimseye gülmemeye başlamıştı. Bütün neşesini ona gösteriyordu. Çetin bu durumdan hoşlanmıyordu ama elinden gelen bir şey yoktu.

Demir bana doğru yürürken bir taraftan da elindeki ekmeği yiyordu. Hala 'anne' dememişti. İnadıma bana 'Roz'diyordu. Kesinlikle bu özelliği Çetin'e çekmişti.

"Dayı" diyip etrafa bakıyordu.

"Oğlum baban büyüdüğünde bunun hesabını umarım sana sormaz. Daha yeni uyandın. İlk önce yemeğini ye sonra seni dayına götüreceğim." Dediğimde bahçe kapısı aralanmıştı. Mehmet içeri girdiğinde Demir ona doğru koşuyordu. İkisini izlemeyi çok seviyordum. Bu hayatta en sevdiğim iki insanın bu kadar iyi anlaşması beni mutlu ediyordu.

"Aslan parçası." Diyip kucağına aldığında Demir ona gülmeye başlamıştı. Mehmet,Demir'i dışarı alıp çıktığında Batuhan sinirlenmiş gibi görünüyordu. Çetin hala aşağıya inmediği için şanslıydık.

"Büyüdüğünde babası hesabını sormazsa ben soracağım. Daha bana 'amca' bile demedi. Mehmet yokken ben vardım. Bütün ağlamalarını çektim. Uykularımı kaçırdı bir şey söylemedim. Şimdi 3 aydır yüzümüze bakmıyor. Bütün cefasını ben çektim. Sefasını Mehmet sürüyor." Batuhan baya içlenmişti ama benim elimde olan birşey değildi.

"Mehmet'te Demir'e çok bağlı biliyorsun. Her gün mutlaka iki üç kere görmeye geliyor. Bazen onları izlerken Mehmet'in mükkemmel bir baba olacağını görüyorum ama kimseyi hayatına istemiyor. Ona da hak veriyorum ama yalnız yaşamasına çok üzülüyorum." Batuhan söylediklerimden sonra yumuşamıştı. Hep arada ben kalıyordum. Çetin'le bu yüzden defalarca kez kavga etmiştik. Anlamadığı şeyler hakkında yorum yapıyordu. Ben ise ona belli etmeden alacağım intikamın zeminini hazırlıyordum.

"Bebeğin cinsiyetine hala baktırmayacak mısın? 7. Aya giriyorsun." Batuhan konuyu değiştirince bende rahatlamıştım.

"Benim içime kız diye doğuyor. Ama kız olursa babasından ve amcasından çekeceği var gibi görünüyor."

"Ona kıyamam ama yanına yaklaşanı yakarım." Dediğinde gözlerinde gördüğüm sinir yutkunmama sebep olmuştu.

"O zaman bende kızımı tembihlerim. Sevgilisiyle sizin görmeyeceğiniz yerlere gitmesini söylerim. Sonuçta Çetin'in gazabı diye bir şey var bu hayatta." Batuhan ağzını açıp cevap vereceği sırada Çetin konuşmaya başlamıştı. Merdivenlerden inerken sinirli olduğu belliydi.

"Sevgilisi mi? Benim kızımın sevgilisi olamaz. Ayrıca onu her adımda takip edecek korumalar olacak. Yani benim görmeme gerek yok. Kızımın yanına yaklaşanın sonu aynı olur." Dediğinde derin bir nefes almıştım.

"Koruma mı? İstiyorsan evden çıkarmayalım. Böyle yaptığın için kızım olmasını istemiyorum. Bu nasıl bir öfke bir türlü anlayamıyorum." Çetin yanıma yaklaşırken etrafa bakıyordu. Batuhan ise alayla bana gülüyordu.

"Demir nerede?" Dediğinde siniri git gide artıyordu. İşte hayatımızda değişmeyen tek şey Çetin'in siniriydi.

"Dayısıyla oynuyor." Dediğimde bahçeye doğru yönelmişti.

Rozerin -Töre Serisi 2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin