Video için Xaım İlyaslı'ya sonsuz teşekkürler. Ellerine,emeğine sağlık.Üç gün sonra Töre'nin yeni bölümü paylaşılacaktır.
Ayrıca Eylül'de Batuhan'ın hikayesi paylaşılacaktır. Bunun için bir etkinliğim var. Bunu gelecek bölümde açıklayacağım.
Önceki bölümde Çetin'in ağzından yorumuna cevap vermediğim kişilere iki gğn içinde cevap vereceğim. Yoğunluktan dolayı böyle oldu. Hepinizin affına sığınıyorum.
Facebook grubuna herkesi bekliyorum.
"Sen ne dedin?" Diye sorarken duyduğu şeye inanmadığı belliydi.
"Enişte geri dönelim. Ben gelmek istemiyorum." Dediğimde Eniştemin şaşırdığı yüz ifadesinden belliydi. Kaşları çatılırken arkasına yaslandı.
"Enişte ne bekliyorsun? Söylesene adamlarına beni geri götürün." Dediğimde gözlerim dolmaya başlamıştı. Aklıma saçma şeyler gelirken kenime böyle bir ihtimalin olmadığını söylüyordum.
Ablam için beni zorla götürmezdi değil mi?
"Arabayı sağa çekin." Eniştemin cümlesi bittiğinde korkum geçmişti. O Yekta Kandar'dı. İnsanların düşüncelerine önem verirdi. Az önceki düşündüklerim yüzünden vicdanım sızlamıştı.
Bütün arabalar duraraken şöfor arabadan çıkıp bizi yanlız bırakmıştı.
"Roz ne söylediğinin farkındasın değil mi? Çetin'e mi dönmek istiyorsun?" Dediğinde arkama yaslanmıştım. Çetin'i sevdiğime ikna etmem gerekiyordu.
Sözlerimin eniştemi üzeceğini bilsem de söylemem gerekiyordu. Çünkü artık bıkmıştım başkalarını üzmemek için kendim üzülüp,yara almaktan bıkmıştım.
"Enişte ablamla evlendiğiniz gün ben intihar etmiş süsü vermeseydim neler olacağını biliyorsun değil mi? Çetin nasıl bana zorla sahip olduysa sende ablama öyle sahip olacaktın. Eğer sen ablama tecavüz etseydin evliliğiniz asla böyle olmayacaktı. Ablam sana karşı hep kin besleyip senden nefret edecekti. Senin de Çetin'den bir farkın kalmayacaktı. Ben Çetin'le evlenirken Mert'i seviyordum. Ablam da seninle evlendiğinde Kaan'ı seviyordu." Bu konuşmanın geri kalanını söylemek zordu. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Ben ablam gibi olmadım. Hayatım boyunca bu yüzden ikinci plana itildim. Buna rağmen kendimi değiştirmeye çalışmadım. Ablam kin tutabiliyor ama ben yapamıyorum. Doğamda yok. Bu yüzden Çetin'e de kin tutmadım. Ondan ilk başlarda nefret etsemde yaşadıklarını öğrendiğimde ona hak verdim. Demir'i,Çetin'i,Batuhan'ı arkamda bırakamam. Artık benim ailem onlar. Çetin eğer cümlemi devam ettirmeme izin verseydi onlardan vazgeçemeyeceğimi söyleyecektim. Bu cümleyi söyleyemediğim için pişmanım. Eğer seninle gelirsem bu pişmanlık daha da büyüyecek. Vicdan azabı çekeceğim. Ben bunu istemiyorum." Eniştem konuşmama devam etmeme izin vermeden sorduğu soruyla bütün dengem alt üst olmuştu.
"Peki ya Mert? Onları arkanda bırakamıyorsun ama Mert'i bırakıyorsun. O başkasının çocuğunu taşıdığını bile bile seni kabul ederken ona yaptığın haksızlık değil mi?" Eniştem haklıydı ama bunu ona söyleyemezdim. Eğer geri dönersem Mert kurtulacaktı. Onu da düşünüyorum diyemedim.
"Seni tehdit mi etti?" Eniştemin sorusuyla dışarıya bakıp devam ettim. Gözlerinin içine bakarak yalan söylemek istemiyorum.
"Mert benim için herşeydi. Çünkü ablamdan sonra ilk kez birinin bana değer verdiğini hissettim. Mert için her şeyi yapmaya hazırdım. Ama şimdi olmaz. Ben başkasıyla evliyim. Ayrıca Mert bıraktığım gibi değil." Gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle sildiğimde eniştemin koluma dokunmasıyla ona döndüm. Elindeki evrakları bana uzattığında ne olduğunu anlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rozerin -Töre Serisi 2-
General FictionBütün yollar çıkmaza giriyordu. Hayallerim,umutlarım siyaha dönüşürken pes edemiyordum. Vazgeçemiyordum. Kurtulmak istiyordum. Yaşamak,nefes almak istiyordum TÖRE SERİSİNİN İKİNCİ KİTABİ İLK ONU OKUMANİZİ TAVSİYE EDİYORUM