Kalp Atışı

45.1K 2.8K 549
                                    

Evet bölüm biraz gecikti ama bugün hayatımın en güzel haberlerinden birini aldım. İlk başta çok üzülsemde sonra şükretmeyi bildim. Hepinizinde bildiği gibi bu yıl sınav yılımdı. Bazen çok zorlandım bazen çok üzüldüm. Ama şimdi çok şükğr ki hepsi bitti. Sonucum belli oldu ve bende bir aksilik olmazsa istediğim bölümü tutturuyorum. Bana dua eden destek olan herkese çok teşekkür ederim. Hukuk Fakültesini kazanıyorum. Kendimi bildim bileli bunun için yaşamıştım. Avukat olup haksızlığın önüne geçmek için çabalamıştım. Sonunda çocukluk hayallerime ulaştım. Emeğimin karşılığını aldığımı düşünüyorum. Umarım herkesin sonucu iyi gelmiştir. 


Bölümün sınırı +1000 vote ve +350 yorum. Şimdiden hepinize çok teşekkürler. Umarım beklediğinize değmiştir.

Demir içerideyken zaman geçmiyordu. Akmıyordu,bitmiyordu. Dakikalar yıl saatler asır oluyordu. Oğlum içerideydi ve durumu hakkında hiç bir şey bilmiyorduk. Çetin öfkeden deli olurken Batuhan hiç bir tepki vermiyordu. Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum. Ne olduğunu,Demir'in neden bu halde olduğunu bilmiyordum. Merak ediyordum ama duymaktan korkuyordum. Çünkü bende Çetin'in çocuğunu taşıyordum. Belki benim bebeğimin başına da bunlar gelecekti. Aklımdan geçen şeyle donup kalmıştım. Benim çocuğumun başına gelse ne yapardım bilmiyorum. Demir'de benim oğlumdu ama kendi çocuğum farklı olurdu. Herkesin öyle olur. 

"Çıkın artık!" Diye Çetin öfkeyle bağırırken yumruklarını sıkıyordu. Onu böyle görmeyi beklemiyordum. Çetin acımasızdı. Çetin'de merhamet yoktu. İlk başta böyle değil miydi? Şimdi neden onun içindeki merhameti fark ediyordum. Çetin'in bugün en büyük açığını bulmuştum. Çetin kaybetmekten korkuyordu. Çinkü hayatta en çok sevdiği iki kadını da kaybetmişti. Birisi ölmüş diğeride başka bir adama aşık olmuştu. Biri annesi biri de Buke'ydi. Annesi en büyük acısıyken ablam acısını kanatıp üstüne tuz basan sonrada kabuk tutmasını engelleyen olmuştu. Çetin bu yüzden git gide acımasız olmuştu. 

 Ayağa kalkıp yanına gittiğimde Çetin fark etmemişti. Aklında sadece oğlu olduğu her halinden belliydi. 

 "Kurtulacak. Sakin ol artık" dediğimde öfkeyle başını kaldırıp bana baktı. Kollarımı tutup sıkarken gözlerindeki öfke,acı,hüzün karışımını görmüştüm.

 "Kurtulmadı. Baksana bir saat oldu hala içerideler. Kan bulmakta ne kadar sıkıntı çektiler biliyor musun? Her şeye iyi tarafından bakmaktan vazgeç! Bunun iyi bir yanı yok oğlum içeride canıyla cebelleşiyor. Küçücük bedeni o acıyı çekiyor." Diye öfkeyle bağırdığında kollarımı ondan kurtarıp öfkemi gün yüzüne çıkarmaya başlamıştım.

 "Unutmuşum. Sen kendini en kötüye hazırlarsın değil mi? En berbatına hazırlarsın. Felaketlerini bir bir yazmaya başlamışsındır. Ya helikopter olmasaydı yetişemezdik. Kan zor bulundu ama buldular. Tek sen acı çekiyorsun değil mi? Tek sen korkuyorsun değil mi? Sana göre öyle ama gerçek öyle değil. Benimde canım acıyor. Bende korkuyorum. Ben de endişeleniyorum. O benim de oğlum." Dediğimde Çetin alayla gülüp ayağa kalkmıştı.

 "Annesi sen değilsin! Bunu sende biliyorsun! Etrafta oğlum demekle senin oğlun olmuyor." Dediği an ona cevap vermeye başlayacakken Batuhan'ın sesini duymamla ona bakmıştım. 

"Yeter! İkinizde susun! Demir içeride ve biz ne halde olduğunu bilmiyoruz. Siz oturup çocuk çocuk kavga etmeye başlamışsınız. Bu mu sizin anne,babalığınız? Endişelendiğiniz için mi kavga ediyorsunuz? Büyüyün artık ya! Kavga edicekseniz çıkın dışarı orada edin kavganızı. Burası hastane kimse sizin gürültünüzü,kavganızı çekmek zorunda değil. Bir tek siz üzülmüyor,siz beklemiyorsunuz. Etrafınıza baksanıza herkes birilerini bekliyor. Onlarda sizin gibi ama onlar kimseyi rahatsız etmiyorlar. Acılarını içinde yaşayıp,korkularını kendileriyle paylaşıyorlar,birbirine destek oluyor. Siz ne yapıyorsunuz? Çocuk çocuk davranmayın. Burası sizin oyun alanınız değil." Batuhan'ın dediklerinden sonra hiç bir şey diyemedim çünkü haklıydı.

Rozerin -Töre Serisi 2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin