6.Bölün 🖤 Büyü

18.7K 1.4K 290
                                    


Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤


6.Bölüm


3 Ay Öncesi

Kitabın kapağını araladığımda yazılardan önce dikkatimi çeken bir şey vardı. Kızıl harflerin, daha evvel görmediğim bir alfabe ile metinler oluşturduğu sayfalardan etrafa buram buram pis bir koku yayılıyordu. Midem akşama doğru yediğim şeyleri ağzıma getirirken, kızıl mürekkebin kan lekelerine benzediğini fark ediyordum.

Gırgır olsun diye incelemek istediğim şeyin bu tür bir vahşet içeriyor olabileceğini yeni keşfediyordum. Gloria'dan sabah ödünç aldığım bu eserde en fazla birkaç şiir ve cadılıkla igili aptalca bilgilerin olacağını tahmin ediyordum.

Mürekkebin kandan oluşması tamamen bambaşka bir şeydi!

Yutkundum. Kimin ya da hangi hayvanın kanıyla yazıldığı belli olmayan bu sapkın kitabı daha fazla incelememeliydim. Fakat merak denilen şey öldürücüydü. Birkaç sayfa göz gezdirmenin zarar gelmeyeceğini düşünerek ipeksi, beyaz sayfaları karıştırmaya başladım.

İlk birkaç sayfa alfabesini okuyamadığım bir yazı türüne aitti. Dil muhtemelen çingenelerin konuştuğu yerel ağızlardandı fakat yazı biçimi kitabın çalakalem yazılmadığını gösterecek kadar düzenliydi.

Ağzımın içi kururken dilimle dudağımı yaladım.

Kitap daha sonra bitki, hayvan çizimlerine yer veriyor; insan organlarının görsel tasviri başarılı bir biçimde yapılıyordu. Yazılardan bir şey anlamıyor olabilirdim fakat bir tıp kitabını kıskandıracak kadar orijinal çizimler göz kamaştırıcıydı.

Sayfalar ilerledikçe kendimi kitaba çekilirken buldum. Her bir sayfa beni daha da büyülüyor, ipeksi kağıdı çevirirken ileri gitmekten kendimi alıkoyamıyordum. Nihayet kendi dilimde yazılmış birkaç yazı bulduğumda duraksadım.

Satır aralarını süsleyen kelimeler büyü tariflerini içeriyordu. Farklı çeşniler ve otlarla hazırlanan karışımlar aşk, para, güç gibi çeşitli şeylere nasıl sahip olunabileceğini anlatıyordu. Beni ilgilendiren kısım bu olmamıştı.

Dikkatimi daha başka bir şeye verdiğimde soluk alıp verişim de aynı anda hızlandı. Kitabın ortalarına doğru olan kısımda Şeytan Kadehi isimli bir büyünün varlığından söz ediliyordu. Büyü için herhangi bir ot çeşidine, karışıma gerek yoktu. Diğerlerinin aksine altın yaldızlı yazıyla yazılmış olan bu büyüde başka bir boyuttan bahsediliyordu. Orta boyutlarda bir kutucuğun içine sığan kelimeleri söylemek bu boyuta geçmek için yeterliydi.

Kafamı bir kez yukarı doğru kaldırdım. Dakikalar sonra kitap okumak dışında yaptığım ilk eylemdi.

Bindiğim otobüste herkes kendi halindeydi. Yaşlı bir kadın köşe tarafında bir koltukta uyukluyor, onun önündeki iki genç adam fısıldayarak konuşuyordu. Ayakta giden bir yolcu manzarayı dikkatle izlerken, öbürü diğer koltukta çantasını kurcalıyordu. Şoförle konuşan, genç kadını da sayarsak otobüste yeterince kişi vardı.

Kendi başıma olsam kitapta yazan kelimeleri sesli söylemekten çekinebilirdim. Fakat yeterince insan bulunan bir yerde böyle bir büyüyü denemenin zararı olmayacağını düşünüyordum.

Derin bir nefes aldım ve kitaba yeniden döndüm. Kitapta bahsedilen büyüyü okurken alnımda boncuk boncuk terler süzülüyordu. Yavaşça mırıldanmaya başladım.

Que els llums s'ofeguin a la foscor.

Que la primavera es converteixi en hivern.

Que els camins s'obrin a les portes de l'infern.

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin