Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤
9.Bölüm
Bay Wagner'ın evinden ayrıldığımızda neredeyse derin bir nefes verdim. İliklerime kadar beni buz kestiren o garip görünümlü adamdan kurtulduğum için kendimi şanslı sayıyordum. Annemin koluna girerken eve gideceğim için sabırsızdım.
"Bay Wagner'ın evinde kalan adam gerçekten tuhaftı." dedi Kelly. Genelde farklı fikirde olduğumuz kız kardeşimle aynı düşünceleri taşıyorduk.
Babam kucağında uyuklayan Paul'u taşırken rahat görünüyordu. Evimize çıkan yolu tırmanırken, "Neden?" diye sordu.
"Bay Wagner'ın evinde kalmasına rağmen ona emir verebiliyordu."
Annem Kelly'i onaylayarak, "Haklısın." dedi. "Belli ki Bay Stolas, Bay Wagner'ın ensesi kalın müşterilerinden biri. Hürmeti ve alakası kesilmedi."
Kelly sahte bir ürpertiyle, "Belki de bir mafya üyesidir. Bay Wagner, ondan korktuğu için saygı gösteriyor olabilir." dedi.
"Olabilir." diye mırıldanan bendim. "Yemekteyken Ethan Wagner sürekli terliyordu. Charles Stolas, onu strese sokuyor görünüyordu."
Babam uyarıyla "Şş!" dedi. "Adamlar bizi gayet iyi ağırladı. Böyle dedikodu yapmak kesinlikle size yakışmıyor hanımlar."
"Aman baba!" dedi Kelly alayla. "Bu dedikodu değil ki! Bilgi aktarımı."
O sırada evden çıkarken taktığım berenin yanımda olmadığını fark ediyordum. Adımlarım yavaşlamaya başladığında, "Sanırım beremi Bay Wagner'ın evinde unuttum." dedim.
"Yarın alırsın. Acelesi yok ya!" dedi annem.
"Olmaz! O bereyi bana Dylan hediye etmişti. Yarın kahvaltıya gideceğiz ve onu takmak istiyordum." diye somurttum. Arkamı döndüm ve az evvel çıktığımız evi şöyle bir inceledim. "Gidip istesem ne olur ki?"
"Çok önemliyse iste, tabi." dedi annem.
"O zaman siz önden gidin. Ben on dakika sonra evde olurum."
"Kelly de seninle gelsin." dedi babam. "Yalnız kalma."
Gözlerimi devirdim. Şu kaybolma meselesi başıma geldiğinden beri bir türlü yalnız kalamamıştım. İki adımlık yere dahi tepemde koruma olmadan gidemiyordum. "Endişelenme, baba. Sadece on dakika!"
"Fakat?" dedi babam.
Koşturmaya başladığımda, "On dakika!" diye bağırdım.
🖤🖤🖤
Kapıyı çaldığımda birkaç saat evvel olduğu gibi yardımcı kadın açtı. Sarı renkli dik topuzu, kadının minyon bedenini uzatırken gözlerini gererek çekik bir hale sokmuştu. Yanaklarına sürdüğü kırmızı allık ise mavi gözlerini daha bir vurgulamıştı.
Tepeden bakan bir ifadeyle, "Ne vardı?" diye sordu.
"Beremi burada unutmuşum. Onu isteyecektim."
İfadesiz bir yüzle yana doğru kayarken eliyle girmem için işaret etti. "Buyurun, içeri geçin. Bay Wagner ve Stolas dinlenmek için odalarına çekildi. Berenizi kendiniz arayabilirsiniz."
"Sağ olun." diye mırıldandım. Kadının soğuk duruşuna dikkat etmeyecek kadar aceleciydim. Eğer iki Salondakika bile geç kalsam ailemin gireceği krizleri sezebiliyordum.
Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken yardımcı kadın, "Siz salona geçin." dedi. "Ben mutfakta olacağım. Bir sorun olursa seslenin."
Salonun karşısında yer alan ufak koridorda evin mutfağı, bir banyo ve küçük bir oda yer alıyordu. Çocukken birkaç kez bu eve geldiğim için evin planını hayal meyal hatırlayabiliyordum. Yardımcı kadın koridora doğru kaybolmadan önce, "Tamam." diye mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ)
FantasyŞeytan Kadehi Serisinin 1.Kitabıdır. Mutlu bir ailem, beni seven bir nişanlım, iyiliğimi isteyen geniş bir arkadaş çevrem vardı. Çocukluğumdan beri aşık olduğum adamla evlenmek üzereydim ve muhteşem kariyerimle benden mutlusu yoktu. Sonra bir gün ka...