CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ)

21.Bölüm 🖤 Beş Misafir

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

Not: Bölümleri okunma ve beğeni sayısına göre güncelliyorum.

21.Bölüm

Günümüz

Bulunduğumuz tepenin üstünde otururken ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Bulutlu bir günün getirdiği serin hava güneşin nerede olduğunu göstermiyordu.

Bilincim açığa çıkmış, yaşadığım şoku biraz olsun atlatabilmiştim. Dylan'a karşı hiçbir şey hissetmediğimi bu yoldan öğrenmek beni biraz sarssa da mutluydum. Dylan'a karşı bir şey hissetmediğim için herhangi bir vicdan azabı, acıma duygusu yoktu. Tam tersine öyle rahatlamış hissediyordum ki üstümden bir yük kalkmış gibiydi.

"Ee?" dedi Stolas varlığını hatırlatarak. Başımı çevirerek sert çehresini ve keskin yüz hatlarını inceledim. Daha evvel dalmaktan çekindiğim yeşil gözleri karşımdaydı. "Bundan sonra ne yapacaksın?"

"Ne hakkında?"

"Dylan hakkında tabi ki! Ondan ayrılacaksın değil mi?" Sorunun cevabı önemliymiş gibi davranıyordu.

Gülümseyerek, "Hayır." diye cevapladığımda Stolas'ın ifadesine derin bir kasvet çöktü. Olabilirmiş gibi bakışları kararırken mimikleri soldu.

"Ne?"

"Dylan'dan ayrılmayı düşünmüyorum."

"İyi ama neden? Aldatılmaktan hoşlanan tuhaf bir kadın olduğunu bilmiyordum." Kendi kendine sürdürdüğü homurdanması ufka bakarak bir süre daha devam etti.

İstemsizce kıkırdadım. "Hadi ama! Dylan'ı nikah günü terk etmek varken neden ondan şimdi ayrılayım?"

Stolas refleksle bana baktı. "Nasıl yani?"

Omuz silktim. "Dylan'ı beni aldatırken yakaladım. Kuru bir ayrılıkla onu hayatımda yolcu edemem. Nikah günü terk etmek varken neden ona iyi bir ayrılık bahşedeyim?"

Stolas'ın ağız kenarları, geniş bir gülümseme için kıvrıldı. "Bu çok şeytanice bir hareket!"

Tek kaşımı kaldırdım. "Beni yargılıyor musun?"

Elleriyle kendini işaret etti. "Ben mi?" Reddedercesine başını sağa sola salladı. "Böyle konularda seni asla yargılamam. Ne yapmak istiyorsan daima arkandayım!"

🖤🖤🖤

İki Ay Önce

Otel odasında bana verilen odada kalıyordum. Lacivert ve gri renginin uyum yakaladığı duvarlar süslü bir yatağı sarıp sarmalıyordu. Geniş bir yatak bembeyaz örtüleriyle modern görünüm yakalarken odada kendime ait bir televizyon bile vardı.

Gri renkli bir kanepe yatağın ucuna iliştirilmiş, beyaz perdeler güneş ışığı içeri girsin diye ardına kadar açılmıştı. Odanın kendine küçük bir Fransız balkonu, giyim odası ve rahat bir banyosu vardı.

Stolas sanki bir otel odasında değil, kendi sarayında kalıyordu. dudağımı uçuklatan lüks eşyaların hangi markalara ait olduğunu merak bile etmiyordum.

Yer Altı Ülkesinin üstümde yarattığı baskıdan kurtulmak için odamda bulunan banyoyu kullanmaya karar verdim. Herhangi bir hayaletin duvarlardan fırlamayacağından emin olarak uzun bir banyo yapmak benim hakkımdı.