XL • ● Yardım et, ona.

51 34 35
                                    

۰ • ●

Günümüz.

"Alexi Lander? Gözlerim bana oyun mu oynuyor, yoksa sen gerçekten karşımda mısın?"

Alexi, sesin geldiği yöne kaşlarını çatarak baktı ve omzunun gerisindeki adamı görünce, soğuk suratına sıcak bir ifade yayıldı. Elinde tuttuğu ince belli uzun içi şampanya dolu kadehi "şerefe" dercesine havaya kaldırdı ve onu selamladı.

"Sizinle karşılaşmak ne hoş... Üstelik böyle bir yerde ve yıllar sonra."

"İtiraf etmeliyim ki ben de burada karşılaşmayı pek ummamıştım. Zaman ne acımasız, öyle değil mi? Bizden götürdüğü tek şey yıllar değil."

Adam gülümsedi ve kadehini şerefe dercesine kaldırdı. Bu adam, yıllar önce tanıştığı ilk avcıydı ve bir balo gecesinde tanışmışlardı. Eski vampir avcılarından biriydi ve ona ait evinde, yalnızca vampirleri öldürmek için düzinelerce cephane ve tuzak bulunduğu söylenirdi. 

Eski eşi bir vampir tarafından öldürüldüğü günden beri, vampirler onun bir numaralı düşmanı olmuştu ve her gün birini avlamak için dışarıya çıkıyordu. Avlanmak için çıktığı günlerden birinde, kendi yarattığı tuzağa düşmüş ve bir vampirin saldırısına uğramıştı. Daha sonra onu kurtaran bir vampir, onu dönüştürdü ve yaşamasını sağladı. O günden beri insanlardan asla beslenmiyor, hayvanlardan beslenmek için sürekli ava çıkıyordu. Hem eski konumu gereği hem de avcı oluşundan ötürü adı "Avcı Franco." olarak anılıyordu. 

Siyah saçları, kırlaşmaya yüz tutmuş gibiydi ve omuzlarından aşağıya dökülüyordu. Tek gözü yoktu, onu dönüştüren vampir gözünü ondan çalmıştı. Bir rivayete göre vampir avcıları, Tanrı tarafından özel seçilirdi ve gözleri, Tanrı tarafından özel yaratılırdı. Bir avcının gözüne sahip olan vampirin, sonsuz ömrü olacağı rivayet edilirdi... Avcı Franco, bu rivayetin en canlı kurbanlarından birisiydi. 

Olmayan gözünü örtmesi için siyah bir bant kullanıyordu. Soluk maviyi çağrıştıran diğer gözü ise bir atmaca kadar keskindi. 

"En son neler konuşuyorduk ve konularımız nelerdi... O kadar hatırlamıyorum ve o kadar her şey değişti ki."

"Büyük ihtimalle vampirlerin gizemi ve insanlığın şu koca tarihini konuşuyorduk."

"Araştırmayı hala seviyorsun demek." Franco gülümsedi ve Alexi, buna karşılık verdi.

"Tarih benim ruhumu besliyor, Franco."

"Buna asla şüphem yok."

Bir balo gecesindelerdi. Tüm vampirlerin toplandığı balo gecesine, yalnızca seçkin vampirler davet edilmişlerdi. Bu özel yemeğin asıl amacı, yeni Kral ve Kraliçe'nin aralarında olabileceği ve herkesin daha şimdiden onlara alışması gerekliliğiydi. O sırada Vanessa, kalabalığın arasında telaşla aradığı sevgilisini nihayet bulabilmişti. Uzun siyah saçlarını salık bırakmış, süt gibi olan beyaz teninin üzerine, ekru rengi askıları taş işlemeli olan saten bir elbise geçirmişti. Boynunda olan inci kolyeyi ona Alexi hediye etmişti. Onu gördüğünde suratına parlak bir gülümseme yerleştirdi ve yanına yavaşça sokuldu.

"Nihayet seni bulabildim."

Alexi, Vanessa'nın kokusunu ve aurasını çok uzaklardan alabilmişti. Yanına sokulduğunda gülümsedi ve onu ince belinden kavrayıp, kendisine doğru çekti.

"Ben aradığın zaman bulabileceğin kadar yakınındayım."

"Görmeyeli epey romantikleşmişsin." dedi Franco, kadehini havaya kaldırdı. "Bu arada, beni bu güzel hanımefendiyle tanıştırmayacak mısın? Ah eski dostum, gerçekten çok kırıcısın."

Vampirliğin Birinci Kuralı: WON.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin