XLVIII. • ● Kaybeden taraf.

44 13 19
                                    

۰ • ●

Alexi, Craly'e döndü. 

"Soysuz babandan kalan soysuz kırıntılarını, soylu annemin mezarından toplayabilirsin. Kim bilir..." Craly'e bir adım sokuldu. "Belki küllerini teker teker toplar ve kendine yeniden bir kolye yaratabilirsin."

Craly, kalbi yerinden sökülmüş gibi derin bir nefes aldı ve sol gözünden süzülen bir damla yaş, diğer bir gözyaşına karıştı. Bakışları bulanıklaştı, nefesi kesildi ve kulaklarında korkunç bir basınç oluştu. Duymuyordu, tüm sesler tüm renkler sanki bir anda gitmiş gibiydi.

Babasının ona verdiği kolye, Alexi tarafından yok edilmişti.

۰ • ●

Geçmiş.

"Biliyor musun? O çok üzülüyor."

Loxias, küçük kızının saçlarını sevdi ve ona güneşi gösterdi. "Biz üzülmeye devam edelim, güneş de doğmaya devam etsin. Biliyorsun ki Craly... Bazen üzülmemiz gerekir, yeni neşelere yol açabilmemiz için."

"Ama onu üzgün görmek istemiyorum baba, ona değer veriyorum."

Loxias, dizlerini kırdı ve onun boyuna eğildi. Bahçedelerdi ve güzel çiçeklerin kokusu esen her bir rüzgar tanesinde onlara ulaşıyordu. Pembe çiçeklerin arasında, pembe prenses elbisesiyle duran kızına baktı. Onunla kendisi arasında bir bağ kurması gerekiyordu, burada olmadığı zamanlar onu körü körüne bir adamın ellerine teslim edemezdi.

Onu koruyacak bir yol aramış ve nihayet bulmuştu. Cadıya, kendi kanından yaptırdığı bir kolyeyi hediye edecekti kızına, "kan damlası kolyesini." Böylelikle Craly, babası tarafından hep korunacak ve onu özlediğinde yalnızca kolyeye dokunarak bile onu yanında hissedebilecekti.

"Seni anlıyorum Craly, Alexi için neler yapabiliriz bir düşüneceğim fakat bunun öncesinde, sana bir hediyem var."

Loxias, cebinden çıkarttığı kanı üzerinde tamamen kurumuş, adeta bir kan damlasını andıran gümüş çerçeveyle kapatılmış kan damlası kolyesini gümüş zincirinden yakalamış ve havada sallamıştı. "Bu senin için."

Craly'nin gözleri ardına kadar açıldı ve neşeyle çığırdı.

"Baba, bu gerçekten benim için mi?"

"Senin için ve özel."

"Nasıl yani?"

"Bu kolyeye her dokunduğunda beni yanında hissedeceksin. Bu kolyeyi boynunda taşıdığın sürece ben seni hep koruyacağım. Yanında olamasam bile gücüm ve ruhum hep seninle olacak. Bu benim kanımdan yapılma bir kolye, yalnızca senin gibi güzel kız için."

"Yalnızca benim için." diye tekrar etti Craly, işaret parmağını dudaklarına yasladı ve gülümsedi. Babasının boynuna takması için yakarışlarda bulundu ve kolyeyi nihayet boynundan geçirdi. Yalnızca taktığında bile etkisini hissedebilmişti.

"Gördün mü?" dedi Loxias. "Çok özel değil mi?"

"Evet o kadar mutluyum ki! Teşekkür ederim." Babasına sarıldı ve duraksadı. "Senden bir şey isteyeceğim baba. Alexi gerçekten çok üzgün, belki bu kolyenin aynısından ona yaptırırsak o da mutlu olur, onun için de yaptırabilir miyiz?"

Loxias, onun saçlarını sevdi. "Bunun için onun annesinin kanına ihtiyacımız var, ya da özlemini çektiği birine."

"Annesi nerede ki?" Craly alt dudağını büktü.

Vampirliğin Birinci Kuralı: WON.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin