Senden Kalanlar Vaveyla (I)

DOKUZUNCU BÖLÜM

Merhabalar aşklarım... ❤️‍🔥
Umarım hepiniz iyisinizdir. Bense yeni bölümler çok daha iyiyim. 🦋
Hadi bakalım iyi okumalar diliyorum hepinize de. 🔥
Biliyorsunuz ki yıldız patlamak için sizi bekliyor, lütfen onun daha fazla bekletmeyin... 💥💥

🪶🪶🪶

"Sevmek ne güzel şey, özellikle de karşılıklıysa…"

                                                      ༄༄༄

"Özellikle de benim sevdiğim hakkında…"

Ben az önce ne duymuştum? Serkan bana sevdiğim mi demişti gerçekten de? Tamam, beni sevdiğini biliyordum ama şimdi onun dudaklarından firar eden bu kelime…

Dilim lâl olmuştu, bedenim de aklım da ruhum da şaşkınlığın en uç noktasındaydı duyduklarımdan sonra. Güzeldi, çok güzeldi söyledikleri…

Herkes birileri tarafından sevilmek isterdi, birilerini sevmek isterdi. Sevildiğini görmek, bilmek, hissetmek isterdi. Ben ondan duymuştum sevildiğimi. Şimdiyse hem hissetmiş hem de görmüştüm. Anlamıştım artık bu işin şakası olmadığını, anlamıştım beni gerçekten sevdiğini.

"Se-Serkan ne, ne diyorsun sen? Ne demek sevdiğim? " Gül tam karşımızda durmuş bize, daha doğrusu Serkan'a şaşkınlıkla bakarken Serkan elimden daha sıkı tutarak bir adım attı. Beni de peşinden götürürken Gül'e biraz daha yaklaştığımızda durdu.

"Ne bekliyordun ki Gül? " Dudakları alaylı bir şekilde kıvrıldığında devam etti. "Hatırlıyor musun sana ondan bahsettiğimde bana ne dediklerini?

Kaşlarımı çattım, Serkan benim hakkımda Gülle mi konuşmuştu? İyi de neden? Ne söylemişti benim hakkımda ona ve ne tepki vermişti Gül söylenenlere?

"Bana ondan uzak durmamı, beni kör bir kuyunun içine çekeceğinden bahsettin hatırlıyor musun? " Gözlerim Gül'e kaydığında o da bana baktı aynı zamanda. Gözleri gözlerime değdiği an harelerinden ateş fışkırdı sanki, yüzünde küçümser bir ifade oluştu.

"Hala aynı fikirdeyim aslında, o seni o kör kuyuya çekmiş görüyorum da." Gülüşü söyledikleriyle solduğunda ona daha dikkatli baktım. Bu kızın bir derdi vardı, anlamıştım.

"Yanılıyorsun Gül, Mehir beni o kör kuyuya çekmedi. Mehir beni o kör kuyudan özgürlüğüme çıkardı. Beni yerin altından çekip çiçek bahçesiyle buluşturdu. O beni kuyuya hapsetmedi, o benim özgürlüğümü verdi elime. " Serkan baş parmağıyla elimi şefkatle okşadı. Bana dönüp gülümsediğinde gözlerini gözlerimde sabitledi.

"Saçmalıyorsun Serkan." Bana döndüğünü hissettim. Ona bakmadım ama biliyordum gözlerinden bana doğru kurşunlar çıktığını. Yine de sustum. "Söylesene Mehir ne yaptın ona? Hangi oyununa kurban ettin onu da? "

Sustum… Susmaya devam ettim. Çünkü ben konuşsam o susmayacaktı, o konuştukça ben de konuşacaktım ve canım daha çok acıyacaktı. O yüzden sustum ve Serkan'a bakmaya devam ettim onun bana baktığı gibi.

"Kes sesini Gül. " Serkan birden hiddetlendiğinde çekmedim gözlerimi ondan. "Konuştukça daha çok batıyorsun çünkü. Söylesene ne derdin var Mehirle? Ne yaptı o sana da bu kadar kin güdüyorsun ona karşı? "

Serkan'ın sorusuyla Gül'e baktığımda karşımızda alayla gülerken kollarını önünde kavuşturmuştu. Ardından sorusunu yanıtladı.

"O bana yapabileceği en kötü şeyi yaptı Serkan. O bir insanın başka bir insana yapmaması gereken şeyi yaptı. " İlk defa içimdeki sese uydum. İçimde haykırıp duran kendi sesimi dinleyerek bende dışımdan haykırdım.