ALTINCI BÖLÜM

190 160 6
                                    

Selammm, yeni bölümü oylamayı unutmayın lütfen canlarım... ❤️‍🔥
İyi okumalar... 🍁

🪶🪶🪶

"En güvendiğimdi beni kalbimden yaralayan... "

༄༄༄

Gözlerim hala babamın gözlerinde takılı kalmışken ona anlatmaya çalışıyordum içimden geçenleri. Dilim lâl olmuş susarken gözlerim haykırıyordu adeta. Çığlık çığlığa da bağırıyordu ama duyan yoktu, duyulmuyordum.

Annem kollarını babamdan çektiğinde ablam da babam da ayrıldı birbirinden. Babam onlara doğru döndü ve baktı. Dakikalarca, yüzlerini ezberlemek istercesine baktı.

"Çok özleyeceğim sizi. " Belki de bardağı taşıran son damla buydu benim lügatımda. Bu zamana kadar tutabildiğim gözlerimi bu cümle ile akıtmaya başlamıştım. Herkes bana şaşkınca bakarken ben elimi ağzıma götürüp odama doğru hızla ilerledim. Babam ardımdan kalkarken bağırıyordu da adımı. Ona kulak asmayarak odaya girip kapıyı kapattım. Bedenimi yatağa atıp omuzlarım sarsılırcasına ağlarken kapı açıldı.

"Mehir, kızım! " Babam hızla yanıma gelip omuzlarımdan tuttuğunda kendimi kastım. "Mehir yapma ama böyle. "

Hıçkırıklarım şiddetlendiğinde babam beni kaldırıp
yüzüne bakmamı sağladı. Elimi kaldırıp yanaklarımı silerken babama baktım.

"Güzel kızım benim, yapma böyle. Hem az önce sen değil miydin ağlamamamızı söyleyen? Ne oldu şimdi, nereye gitti benim o güçlü kızım? " Babam bana hüzünlü gözleriyle bakarken arada sesi titriyordu. Onun bu hali beni daha beter hale getirirken kendimi tutmak çok zordu.

"Ama... " dediğimde titrek bir nefes verdim. Ben konuşmaya başlayacakken babam girdi söze.

"Aması yok güzel kızım. Biraz önceki gibi güçlü olmanı istiyorum senden, sadece benim için bunu yap olur mu? Ben senden sadece bunu istiyorum. Üzme babanı, sen de üzülme olur mu? " Babamın sözlerine diyeceğim bir şeyim yoktu zaten diyeceğim olsa bile söyleyecek gücüm yoktu. Babama sadece başımı salladım.

"İşte benim güzel kızım! " Babam bana doğru bir hamle yaptığında hızla boynuma sarıldı. Kollarımı kaldırıp ben de ona sarıldığımda bir süre omzunda ağladım sessizce. "Ağlama hadi artık, iyisin. Bitecek güzel kızım, bütün o günler de bitecek. "

Babam benden ayrıldığında yüzümü avuçlarına aldı. Gözleriyle bana o derinliği hissettirdiğinde artık daha rahat hissediyordum. Belki de rahatlamam için bu patlama olmalıydı.

"Hadi ben gideyim de sende toparlan. " Babam ayaklandığında ona baktım başımı kaldırıp. O elini saçlarıma götürüp okşadığında gülümseyip odadan çıkmak için arkasını döndü. "Ama sakın ağlama. "

Onun gidişiyle kendimi tekrardan yatağa attığımda birkaç damla daha aktı gözlerimden. Bana ağlama, demişti ama onu dinleyemezdim. Canım yanarken gözümden akan yaşlar sadece içimdeki yangının közleriydi, ruhum acırken tüm haykırışların kırıklıklarıydı.

Ağlamanın verdiği acıyla gözlerimi kapattım. Yüzümün kızardığını hissediyordum, gecenin verdiği uykusuzlukla kendimi uykunun içine çekiliyormuş gibi hissediyordum.

༄༄༄

Kendimi derin bir uykudan soyutladığımda zihnimin karışıklığıyla etrafıma bakındım boş boş. Yatakta oturmaya devam ederken sonunda kalkaaya karar verdim. Yavaş yavaş yataktan kalkarken gözüm yan tarafta duran kutuya takıldı. Özenle paketlenmiş kutuya kaşlarımı çatılı bakarken merakıma yenik düşerek kutunun yanına gittim. Onu elime almak için yeltendiğimde eğildim. Yavaşça kutuyu kavrayıp tekrar ayağa kalktığımda yatağa geri gittim. Kutuyu yatağa bırakıp kapağını açtığımda içindekine dikkatle baktım. Gördüklerim karşısında kaşlarımı çatılı bakarken daha net görebilmek için ışığı açtım. Kutunun içine tekrar baktığımda gördüklerim aynıydı, sadece renkleri belirmişti biraz daha. Kafa karışıklığıyla içindeki kazağı çıkardım. Onu yatağa koyduğumda hala anlamaya çalışıyordum. Kim, neden bana kazak almak isterdi ki?

Senden Kalanlar Vaveyla (I) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin