YEDİNCİ BÖLÜM

184 155 3
                                    

Selamlarrr efendimm... 🤗
Yeni bölümü biraz erken attım ama yarın da gelecek.🍂🍂
İyi okumalar diliyorum sizlere ve lütfen oylamayı unutmayalım... 🍁🍁

🪶🪶🪶

"Suçlamalara rağmen yaşamaktı hayatın adı… "

                                                        ༄༄༄

Serkan hızla yanımdan giderken onun bu halini anlayamıyordum. Dün bu konuşmaya böyle başlamamıştı, heyecanı vardı içinde. Söyleyeceklerini hissediyordu ruhunda ama şimdi… Şimdi bu söyledikleri… Öyle anlamasızdı ki… Nasıl, neden… 

Boş boş gözlerle baktım arkasında bıraktığı boşluğa. Ruhum bedenimden süzülürken kalbim paramparça oluyordu. Bilmiyordum, belki de en yakın arkadaşımdan duyduklarımdı beni bu hale getiren.

Dün söyleyecekleriyle aklımda oluşan Serkan'ın beni sevebilme ihtimali şimdi cam kırıkları gibi parçalanmış, can kırıkları gibi tenime batıyordu. Ona karşı bir şey hissetmiyordum ama onun ağzından benden nefret ettiğini duymaktı beni bu hale getiren. Daha dün konuşmuştuk, daha dün şakalaşmıştık, daha dün birlikte vakit geçirmiştik. Şimdi ne olmuştu da bu hale gelmişti, neden bana böyle söylüyordu? Neden asıl söyleyeceklerini söylemiyordu?

Beklemeyecektim elbette, böyle durmayacaktım. Soracaktım ona bu davranışını, soracaktım ve bilecektim. Ben aklımda soru işaretleriyle yaşamazdım, yaşamayacaktım.

Dikildiğim yerden hızla gidip Serkan'ın peşine takıldım. O, arkasından geldiğimi fark etmiyordu. Sessizce devam ettim. Serkan dışarıya çıktığında okulun arkasına dolaştı. Bende peşinden gittiğimde arka taraftaki merdivenlerin en üst basamağına çıkıp oturdu. Peşinden ilerleyip karşısına geçtiğimde bana dolu ve şaşkın gözleriyle bakıyordu.

"Serkan? " dedim soru sorar gibi gözlerine bakarak. Serkan önce gözlerime baktı, ardından da başını yere eğdi.

"Ne işin var senin burada? " Sert tınısı ürkmeme sebep olsa da ona bakmaktan vazgeçmedim.

"Ne oldu sana? " dedim onun sorusunu es geçerek.

"Bir şey olmadı. " Hala ses tonu sertti. Bilmeden bir şey mi yapmıştım yoksa? Belki de onu orada bıraktığım için kızmıştı.

"Sen bana dün için mi kızdın yoksa? Ama beni babam çağır… " diyecekken sözümü böldü.

"Hayır Mehir, sana kızmadım. Senlik bir durum da yok ayrıca. Derse gider misin lütfen? " Serkan'a saf saf baktım.

"Sen gelmeyecek misin? " Serkan başını olumsuz anlamda salladığında başımı öne eğdim. Belki de onu şimdilik yalnız bırakmalıydım. "Tamam o zaman ben gidiyorum, sende kafanı toparlayıp sınıfa geliyorsun Serkan ve bu tavrını konuşuyoruz. "

"Konuşacak bir şey yok Mehir. " Bir şey demedim, ona arkamı döndüm ve okulun ön tarafına doğru ilerledim. Merdivenleri hızlıca çıkarak sınıfa girdiğimde hoca çoktan gitmişti içeri.

"Özür dilerim hocam. " dediğimde Mehmet Hoca eliyle oturmamı işaret etti. Sessizce yerime geçip oturduğumda tüm sınıf bana bakıyordu.

"Serkan nerede Mehir? " Gül arkadan seslendiğinde o tarafa doğru döndüm.

"Gelecekmiş birazdan. " Gelecek miydi sahiden de?

"Neden? " dedi bu sefer de Gül. Ses tonunda kıskançlık seziyordum.

"Kafasını toplamaya çalışıyormuş Gül. " Ona sert bir bakış attığımda yerinde kıpırdandı. Mehmet Hoca konuya dahil olduğunda gözlerimi ona çevirdim.

Senden Kalanlar Vaveyla (I) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin