"Mutluluk gözyaşlarıydı hüznü saklayan… "༄༄༄
1 Yıl Önce…
Gözlerimi kapatmış geleceğin hayallerini kurarken gözlerimin önüne onun yüzü geldi. Serkan'ın… Bir yıldır beraberdik onunla ve her günümüz öyle güzel geçiyordu ki…
Her günümüzü birlikte geçiriyorduk neredeyse. Her dakika onunla geçtiğinden ona karşı olan hislerim daha çok oluyordu artık. Her geçen saniye daha da onu severken daha çok hayal kuruyordum. Bazen ona söylüyor hayallerimi, bazen de kendi içimde saklıyordum. Ama o kadar baskın geliyordu ki kurduğum hayaller bir an önce gelsin istiyordum o günler. Birlikte bir an önce hayal olmaktan çıkıp gerçeğe bürünmek istiyordum…
Bir yılda her şey değişmişti. Üstüme oynanan oyunları bir bir ortaya çıkarmıştım. Gülle olan meselemi kısa bir süre içinde halletmiştim, beni ve Serkan'ı kıskandığını ona itiraf ettirmiştim. O olaydan sonra kimse bir daha ne beni ne de Serkan'ı rahatsız edememişti. Hocaların gözünde zaten birinciydim, bir de buna artan başarım eklenince her şey daha da güzel oluyordu.
Yavaş yavaş büyüyordum ve çoktan on birinci sınıfa geçmiştim. Hem konuların ağırlığı hemde gelecek yılın sınav stresi ruhumu darlıyordu ama yapabileceğim de bir şey yoktu. Sadece iki yıl dayanacak, sınavdan sonra da üniversite hayalleri kuracaktım. Her genç gibi o üniversiteye gitmek istiyordum, bu benim en büyük hayalimdi. Ve gerçek olacaktı biliyordum.
"Mehir, kızım nerdesin? " Annemin sesiyle gözlerimi aynadaki kendi yansımamdan çekip kapıya çevirdim.
"Odamdayım anne. " diye bağırdığımda son kez aynadan kendime baktım. Sanırım olmuştu artık. "Geldim."
Aynanın karşısından ayrılıp kapıya doğru yöneldiğimde odadan çıktım. Elbisenin eteklerine takılmamaya çalışarak yürüdüğüm için biraz yavaş yürüyordum. Sonunda annemin yanına geldiğimde annem bana bakarken bende ona bakıyordum.
"Mehir… " dedi annem. Biraz sonra devam etti. "Çok güzel olmuşsun annem. "
Yanaklarım utangaçlıktan kızarırken başımı öne eğdim. "Teşekkür ederim anneciğim. "
Annem kollarını açarak bana doğru gelip ellerini sırtımda birleştirdi. Bende onun gibi ona sarıldığımda annem dudaklarını saçlarıma bastırdı.
"Güzel kızım benim; iyi ki doğdun, iyi ki bize geldin. " Evet, bugün benim doğum günümdü. Artık çocukluktan resmi olarak çıkmıştım. Çünkü artık ben on sekiz yaşına girmiştim, yani artık ben reşit olmuştum. Şimdi içimde hem onun heyecanı hem de yeni bir doğum gününün heyecanıyla anneme sarılıyordum.
"Sende iyi ki varsın anne. " Annem ellerini sırtımdan çekip kollarıma koyduğunda bana baktı gözünde yaşlarla.
"Ne çabuk büyüdün sen! " Ne diyebilirdim ki? Onların gözünde çabuk geçen on sekiz yıl, benim gözümde yavaş yavaş geçmişti. "Ama iyi ki büyüdün. "
Anneme güldüğümde bir kez daha ona sarıldım. Birbirimizden ayrıldığımızda odadan çıktım. Telefonumu alıp kilidini açtığımda karşıma çıkan mesajı okudum.
Kimden: Serkan
"Beş dakikaya oradayım. " Serkan'ın gelen mesaj yüzümü gülümsetirken annem yanıma geldi.
"Serkan'dan mı? " dediğinde yüzümdeki gülüş daha da arttı.
"Evet anne, geliyormuş. " Annem gülümsediğinde ona bakamadım. Zaten ne zaman bu konu açılsa ona bakamıyordum ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Kalanlar Vaveyla (I)
Literatura Femininaİnsan önce doğar, gözlerini açar hayata, sonra gelişir, hayatı öğrenir bu süreçte, hayat onu yıpratır ve en sonunda da öldürür. Bazı insanlar vardır hak ettiği zaman, hak ettiği yerde; ama bazı insanlar da vardır hak etmediği zaman, hak etmedi yerde...