MÜBAREK ÜÇ AYLAR

106 6 2
                                    

Mübârek aylar ve günler

Dinimiz, mübârek aylara, günlere, gecelere önem vermiştir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet yapması, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır.

Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine yani imsak vaktine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir. Bu geceleri ihyâ etmeli, yanî kaza namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur.

Gecenin oniki kısmından bir kısmını mesela bir sâat kadarını ihyâ etmek, bütün geceyi ihyâ etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. Fıkıh kitâblarında saat demek, bir miktar zaman demektir.

İnsan, varlıklar içinde en mümtaz ve en mükerrem bir şekilde yaratılıp yükselmelere ve alçalmalara müsait, duygu ve kabiliyetlerle donatılmıştır. İnsan, yüce yaratıcı tarafından bu dünya "Eşref-i mahluk" olarak gönderilmiştir. Bunun yanında insanı imtihana da tabi tutmuştur.

İşte üç aylar ve bu aylardaki mübârek geceler, nefis ve şeytan tuzağına düşmüş ve her iki dünyasını zindana çevirecek günah, isyan ve gaflet bataklığında boğulmakla karşı karşıya gelmiş insanın kurtuluşu için uzatılan can simididirler.

Mübârek aylar ve geceler günahkâr ve yaratılış gayesini unutan insanlara kerem ve ihsan sahibi yüce Allah tarafından tanınan ve eğer değerlendirilirse çok büyük kazançlara vesile olan bir fırsattır.

Bu aylarda ve gecelerde içimizi ve dışımızı bilen Rabbimize karşı, nefsimizi muhasebeye çekmeli, O'nun bizim dünya ve âhıret hayatımızı Cennet'e çevirmek için gönderdiği İslâma tam teslim olup olmadığımızı gözden geçirmeli, hiç vakit geçirmeden İslâmın rahmet, bereket, mağfiret, fazilet ve hayat bahşeden çeşmesinden kana kana nasip almak için bu ayları, günleri başlangıç yapmalıyız.

RECEB AY'I

Mübârek üç ayların ilki olan Receb ayıdır. Receb, "Tercîb" kelimesinden gelmektedir. Bu da ta'zîm ve hürmet manasına gelmektedir.

Allahü teâlâ, bu ayda oruç tutanların, bu aya saygı gösterenlerin, günahlarını affeder, çok sevap ve üstün dereceler ihsân eder.

Receb ayının üstünlükleri hadîs-i şerîflerde şöyle bildirildi:

"Receb, Allahü teâlânın, Şâban benim ve Ramazan ümmetimin ayıdır"

"Receb-i şerîfte bir kimsenin tuttuğu bir orucun sevabı, o kimsenin otuz sene nâfile oruç tutmasına eşittir."

"Bir kimse, Allahü teâlânın ay'ı olan Receb ayında bir mü'min, kardeşini gam ve üzüntüden kurtarırsa, Allahü teâlâ, ona Firdevs'te gözünün görebildiği kadar büyük bir köşk ihsân eder. Uyanınız, kendinize geliniz ve Receb ayına hürmet ve ikrâm ediniz ki, Allahü teâlâ da size, ikrâm ve ihsân etsin."

"Cennette bir nehir vardır. Ona Receb denir. Sütten beyaz, baldan tatlıdır. Receb ayında bir gün oruç tutana Allahü teâlâ Kıyâmet günü o nehirden su verir."

Ömer bin Abdülaziz hazretleri buyurdu ki:
"Senede dört geceye dikkat edip, ibâdetle geçirmek lâzımdır. Allahü teâlâ o gecelerde rahmetini saçar. Bu geceler, Recebin ilk cuma gecesi, Şâbanın onbeşinci gecesi, Ramazanın yirmi yedinci gecesi ve Ramazan bayramı gecesidir."

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin