::BİLİNEMEZCİLİK::

81 2 0
                                    

Zihinsel yetersizliğin,dayanaklı bahanelere kapı aralayabilme/gizlenme ve bu yolla fikirsel veyahut söylemsel olarak yeniliğe/yeni bilgilere açık olunduğu/oldukları yanılsaması yaratarak/oluşturarak tutarsız/ilkesiz fikirsel dayanaksızlık...

Aslında ilgili fikri dayanaksızlık/yetersizliğin ciddiye alınır bir yanı olmamasına rağmen,,rağbet görmesi ve taraftar toplaması ilgili bakış açısı/felsefi görüşün,fikir üretememesinden yani özünde,,üzerine inşa edilebileceği bir fikirsel yapı olamamasından kaynaklanmaktadır,bu ilgili görüşün yandaş/fikirdaşlarına kolaylık sağladığı gibi,pozisyon alırken bilinmeyen/
"bilinemeyen"
gölgeler oluşturarak karşıtlarını,,aklın alabileceği/sunabilecekleri üzerinden ezber/kopya sloğanlar ile anlık tatmin/avunma ve bu sayede Cahilce bir doğru oldukları hissine kapılırlar...

Peki özünde Bilinemezcilik mümkün müdür veya olabilir mi?

Öncelikle bilinmesi gereken en önemli nokta/dayanak nedir,"Düşünüyorum öyleyse varım/vardayım"mı!
Bu önermeye yaşamı/yaşayışı/var oluşu anlamlandırabilme ve bunlar özerinden çözebilme/çözümleyebilme adına "yeni" temel dayanaklar ekleyebilir miyiz, ve eklerken/eklemlerindirirken "dışsal oluşabilecek tüm"farklı bakış açıları/önermeleri dahil edebilir miyiz?

Aslında sorunun içinde/içine cevabını gizledim,hareket noktası düşünce olan ve bu pusulaya/yön göstericiye tabi olan Varlık özünde iki -2- yeni sabit ile karşılaşır,tüm var oluşa dahil olan ve bu çerçeve/eksende yaşam ve yaşayış oluşturacak olan Varlık algıya kavuşarak,seçenek yani yol/yöntem tayin etmeye başlar.

Seçenekleri yaratan/oluşturan algı ve algılayan bilinç ise...

Düşünce iki sabite dayanır/dayanmaktadır.

Bu ise beraberinde şunu/şunları ortaya çıkarır.

Tercih yapabilme yetisini sınırlayan ulaşabilirliktir.

Ulaşabilirligi sınırlayan yetersizliktir.

Yetersizliği sınırlayan bilinemezciliktir.

Bilinemezciliği sınırlayan...!?!?

Evet bilinemezciligi sınırlayan nedir?

Doğru cevap...!

Bizzat kendisidir.

Yani anlıyacağınız sınırı belirleyen ya bir mutlak irade olur.

Yada sınır yoktur.

Bu beraberinde şu sonucu ortaya çıkarır.

Bilinç var olan/yaratılan Algı çerçevesinde düşünür/düşünebilir,yaratılan algı ise hiç bir şekilde sınırlandırılamaz.

Merak edenlere dipnot::
Zihinsel olarak olaylara yaklaşımım/bakışım şu şekildedir;
Zihin yani bilinç-algı tarafından sorulan her sorunun cevabı vardır.

Çünkü olmayan bir şeyin sorusu/algısı da olmaz,olamaz da.

Beraberinde birileri şu soruyu sorabilir.
Ne yani şimdi ejderha,
boynuzlu at,
kurabiye canavarı var mıdır?
İşte bu noktada şu cevap verilir,olmaması için ne tür bir sebep var ki?

Yani işin özü;algılanan herşeyin aslında tasarlanabilir olduğudur,yukarıda paylaştığım zihinsel matematik/algoritma bunun zihinsel ispatıdır.

Algısal serbestliğe sahip olmuş/olan beşer ve uç noktası olan Insan herseyden önce Var oluşuna ihanet etmektedir,
Şöyle ki,Algısı üzerinde sınırsızlığı yaratan(Hakk bir makas'dır)ilerleyişinin KUDRETİ/KAYNAĞI/na yönelik oluşturulan/oluşturulmuş olan salt bencilce,
korkakça,
anlama/anlamlandırma çabasına girişmeden,
zayıf bir ruh halinin dışa vurumu ile,sadece ve sadece anlamsız/degersiz bir kaç yıl ve bir kaç arzuya feda etmeleridir.

HAC-11/22

...Insanlardan kimisi Allah'a bir tereddütle ibadet eder,

Eger ona gelirse bir Hayır,onunla sevinip mutlu olur,

Eger gelirse bir sıkıntı/sınama yüzüstü dönüp gider,

Dünyası da Ahireti de perişan olmuştur.İşte budur apaçık kayıp...

---------

...Şüphesiz gözler körelmez,ancak sinelerdeki/gögüslerdeki kalpler körelir...

NEML-84

Sonunda geldikleri zaman,

Der;

Onları ilmi/bilgi ile kavrayamadığınız halde,âyetlerimi/delillerimi yalanladınız mı?

Yoksa ne yapıyordunuz?

BEYYİNE-6

Inkar edenler gerek ehli Kitaptan,gerekse de müşriklerden olsun,

Kesinlikle cehennem ateşindedirler.

Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.Evet onlar yeryüzünün en kötüleridir.

Ve selametle

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin