*-ACİL BİLDİRİ-*

72 6 1
                                    

Değerli okuyucularım, sizler, Allah'ın(cc) ahkâmı ve Resûllüllâh'ın(sav) ahlakı

Üzere olan bu bildirimimi okumakla şahitlik etmiş olup,

biri birisine okutmakla yâni okumasına vesile olmakla belki de o insanın

Allah yoluna girmesine sebep olabilirsiniz.

Bizzât peygamberimiz(sav) ifadeleriyle bu hareketiniz, sizin için dünyâdan ve dünyâdakilerden

daha hayırlıdır. Hiçbir zahmeti ve hiçbir yükü olmayan böylesine büyük

bir mânevi kazancı elbette kaçırmak istemezsiniz.

Gerek âyetlerde ve gerekse hadîslerde dikkatten kaçmaması gereken

bir husus daha ortaya çıkmaktadır. Bu da, mesleği, içtimaî seviyesi ve tahsil

derecesi ne olursa olsun her bir Müslümanın, Allah yolundan çalışması

O'nun yoluna dâvet etmekle mükellef tutulmasıdır. Yâni her bir Müslüman;

hangi meslekten olursa olsun, Allah yolunda bulunmayan insanlara O'nun

yolunu göstermek, kendilerini o yola dâvet etmek vazifesiyle mükelleftir. Bu

vazife sadece belli kişilere bırakılamaz. Va'z, nasihat, iyiyi emredip

kötülüklerden sakındırmak, Allah'ın, Resulünün, Kur'ân'ın yolundan çalışmaları ve

o yola dâvet etmek... Vazîfeleriyle sadece belli kişiler, belli meslek

ve tahsîl erbabları mükellef değillerdir. Bu kutsal vazife ile, birer Müslüman olarak

herbirimiz, mükellefiz. Âyetler de ve hadîslerde

de görüldüğü gibi gerek Allah ve gerekse O'nun Resulü, muayyen

meslek sahibi belli kişilerden bahsetmiyor. Mutlak olarak müslümanlardan

bahsediyor. Herbir Müslümanın emr-i bilmârûf, nehyi anilmünker vazifesiyle

mükellef tutuyor. Nitekim bu hususta başka bir hadîs de şu meâldedir:

- Ey Müslümanlar, sizden biri, Allah'ın dînine, şeriatına ve ahkâmına

aykırı bir hareket gördü mü, elinden geliyorsa onu bizzât eliyle ve

fiilen önlesin. Eğer eliyle önlemese gücü yetmiyorsa diliyle önlesin.

Yapılan bu hareketin Allah'ın ahkâmına ve Resulünün ahlâkına uymadan

dilli ile belirtsin. Eğer diliyle önlemeye de muktedir değilse,

bu takdir de hiç olmazsa, Allah'ın dînîne aykırı olan bu hareketi asla

tasvip etmediğini kalbinden geçirsin. Bu sonuncusu, îmânın en zayıf

olduğu hâlidir.

Görülüyor ki muhterem okuyucularım, Allah Resulü(sav) bu hadîslerinde falan

kişi veya felan kişi demiyor. Mutlak olarak «sîzden herhangi biri» diyor.

O halde bizler de tahsil durumumuz ve içtimâi seviyemiz ne olursa olsun,

bildiğimiz kadarıyla değil de!-nakli senetlere-delillere ve kaynaklara riayet ederek- bu mükellefiyeti yerine getirelim. Mensubu olmakla

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin