1.Bölüm

158 38 4
                                    

3 yıl önce

13.10.2018

Çığlık atarak uyandığımda etrafıma bakınarak olduğum yeri idrak etmeye çalıştım. Odamdaydım. Ve yine kabus görmüştüm. Nefesimin düzene girmesi için kendime 5 dakika süre tanıdım. Nihayet nefesim normale döndüğünde yatağımın baş ucundaki komidinin üstünde duran sürahideki suyu bardağa katıp içtim. Saat 2'ye geliyordu.Bundan tam 2 saat önce yarınki matematik sınavım için çalışmış ve yatmıştım. Yatar yatmaz da kabus görmüştüm.

Gördüğüm kabusun hâla etkisindeyken derin bir nefes almaya çalıştım."Sadece kabustu" dedim kendi kendime mırıldanarak. Yataktan kalktım ve odamın içindeki banyoya doğru ilerledim. Aynadaki yansımama bakmadan elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya döndüm. Artık uykum kaçmıştı ve zaten bu kabustan sonra uyumak mümkün de değildi. İnce siyah hırkamı alıp balkona çıktım. Havalar serinlemeye başlamıştı. Ve bense ekim ayının 13'ünde şort ve yarım bluzla gezen o kız oluyordum

Dört gün kalmıştı. Sadece dört gün!

Kendime çeki düzen verip balkondan odama döndüm ve yatağıma yattım. Uyumam lazımdı. Gözlerimi sakince kapadım. Gördüğüm şey karanlıktan daha fazlasıydı. her gözümü kapattığımda onun o iğrenç suratını görmekten bıkmıştım.

Rüyalarımın katilinin
O gecenin katilinin
Annemin katilinin!

Ben bıraksam geçmişim, geçmişim bıraksa o gece beni bırakmayacaktı bunu çok iyi biliyordum.

Uyumak üzereyken telefonuma gelen bildirimle gözlerim açıldı. Kim bu saatte mesaj atardı ki? Telefonuma uzandığımda geri yattım ve bildirimi yatarak açtım. Abimden 2 yeni mesaj. Göz devirip mesaj kutusunu açtım.

Abim:
Sabaha dönmüş olurum

Her şey yolunda mı?
Abim evde değil miydi?

Sen neredesin ki?

Abim:
İşim olduğunu söylemiştim. Unuttun mu?
Unutmuştum.

Hayır hatırlıyorum.

Abim:
Tamam. İyi geceler

İyi geceler.

Yazıp gönderdim. Tekrardan kendimi uykunun kollarına bıraktım. Düşündüğüm ve gördüğüm tek şey o geceydi. Böyle olmamalıydı. Onun hâla bir yerlerde nefes alması haksızlıktı. Onun yaşadığını bilmek adeta bir ölümdü.

Gözümü kapatmaktan korkuyordum. Onu rüyalarımda görmek dehşet vericiydi. Annemi düşünmeye çalıştım.
Kalbim acıdı.
Her gece omuzlarıma binen yükten nefret ediyordum. Gerçeklerle yüzleşmekten nefret ediyordum

Ben Duygu Demir. 22 yaşında ünüversiteye giden baba parası yiyen o genç kız. Babam; Yılmaz Demir. Demir holdingin sahibi ve Türkiye'nin en ünlü iş adamlarından biri. Bu hayatımın en sahte ve acı verici birkaç cümlesi.

Gerçeklerse daha acı vericiydi..
....




Tekrardan merhaba. Bölümlerin ardı arkası kesilmiyor attıkça atasım geliyor. Biraz kısa ama yazmaya zamanım yok.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın..

Diğer bölümlerde görüşmek üzere..

Ölümün GözleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin