20. Bölüm

47 20 4
                                    

İyi okumalar..

3 yıl sonra..

19.01.2021

(Savaşın anlatımı ile.)

Yağmur taneleri arabanın camına çarparken bu sinir bozucu İstanbul trafiğinde bekliyordum.

Londra'dan döneli 2 gün olmuştu. Hala bir iz yoktu.

Bu sinirlerimi bozmaya yeterde artardı.

Telefonum çaldığında bir hışım ona döndüm.
Arayan kişi Arzu'ydu.

Sıkıntılı bir nefes verip çağrıyı cevaplayıp hoparlöre aldım.

"Alo?"

"Alo sevgilim gelmişsin. Aşk olsun insan bir haber verirdi!"

Bu kıza insanlar nasıl katlanabiliyordu?

"İşlerim vardı. Birşey mi oldu?"dedim bezgin bir ifade ile.

"Hayır olmadı. Nişan elbiseme bakıyordum da.. Sence gece mavisi mi yoksa koyu yeşil mi?"

Gece mavisi...

Bu renk bir tek kişiye yakışırdı.

"Sen hangisini seçersen."dedim.

"Peki sevgilim senin işlerin vardır ben kapattım."

Rahat bir nefes alıp telefonu suratına kapattım.

Bir saat sonra eve giden ormanlık yolun oraya çıktım.

Yol ikiye ayrıldığında sağ tarafa doğru ilerledim.
Aslında ev sol kısımda batı yönünde kalıyordu.

İçimden bir ses sağ yöne sapmamı istemişti.

Yağmur şiddetini artırırken içimdeki sese küfür savurdum.

İleriden motorlu biri gelirken son dakikada fark edip son gaz frene asıldım. O da fren yapıp havada takla attığında motorla beraber yere düştü.

Hızla inip yanına gittim. Arkasından yaklaşırken kendi kendine konuşmaya başladı.

"Tanere şu lanet motoru kontrol etmesini söylemiştim!"

Bu ses.

Olduğum yerde durdum.

Kalbim hızlanırken gerçeklik ve hayal arasında gidip geldim.

"İnsan bir yanıma gelirdi! Sağ olun ya bende iyiyim!" dedi ve ayağa kalktı.

Ölümün GözleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin