Zihnimdeki Ölü

36 18 0
                                    

Arkadaşlar ilk 22. Bölümü okuyun. Bu bölümün sonunda nedenini açıkladım.

İyi okumalar..

Soğuktu..

O geceki gibi.

Ama şuan gece miydi gündüz müydü?

Gözlerimi araladığımda aslında pek bir anlam ifade etmediğini anladım.

Karanlıktı.

Ve ben tek başımayım.

Sessizlik...

Olduğum durumun şokunu atlatır atlatmaz kıpırdamaya çalıştım. Elim ve ayaklarım bağlıydı.

Kalp atışlarım gittikçe yükselirken karanlık korkum beni ele geçiriyordu.

"K..kimse yok mu?" Sesim bir mırıltıdan az çıkmıştı. Ama etkisi yüksekti.

Gözlerimin önüne o gece canlanmaya başladığında nöbet geçirdiğimi anladım. Çıkmam lazımdı. Buradan gitmem lazımdı!

Boğuluyor gibiydim. Can yakıcıydı.

Göğsümde ki yara acıdığında aslında acıyan yaram değil kalbimin ta kendisiydi.

"Ya size söylüyorum! Kimse yok mu!? ÇIKARIN BENİ BURADAN!"

Korkuyordum. En az o geceki kadar.

Ölmek istedim. İlk kez gerçekten ölmek istedim. Ben neden ölemiyordum ki?

"Korkuyorum." dediğimde ışıklar açıldı. Karşımdaki kişiyi görünce şok içinde çığlık atmam bir oldu.

Çığlığım üzerine hala sessiz ve tepkisizdi.

Etrafıma bakındım. Boş bir depo gibi bir yerdeydim. Tozlu zeminin üzerinde otururken ellerim ve ayaklarımın bağlandığı yerde kan gitmediği için morarmıştı.

"Korkmanın yasak olduğunu sanıyordum."

Onun sesi ile gözlerinin içine baktım. "Ne işim var burada?" Aynı yüz ifadesi ile bana bakıp yerinden kalktığında üzerime doğru gelmeye başladı.

Dizlerinin üstüne çömeldiğinde artık yüzlerimiz aynı hizadaydı.
Bana dokunacak gibi olmuştu. Kendimi geri çekmeye zorladığımda tek yaptığı şey gülüp omuzumdan beni tutmak oldu.

"Benden daha çok korkuyorsun sanıyorum.."

Evet bu doğruydu.

Ondan korkmam bir hata ya da aptallık olabilirdi.

Ama kendimce nedenlerim vardı. Korkuyordum.. Ama sadece ondan değil!..

Geçmişimden. Onun olduğu kişiden.
Ve en önemlisi onun benim babam olma gerçeğinden.

Cevap vermeyeceğimi anladı ve ellerimi çözdü. Sonrasında ayağa kalktı ve sandalyeyi kenara çekti.

Bileklerimin etrafı morarmıştı. Zor da olsa ayaklarımdaki ipi çözebilmiştim.

Ayağa kalktım. O ise tam karşımda duruyordu. Elime bir silah tutuşturmuştu.

Ama ben bununla ne yapacaktım?

Arkasını dönüp yavaş adımlarla ilerlemeye başladığında bir ona birde silaha bakıyordum.

Ne yapmamı istediğini bilmiyordum ama fırsat bu andı.

Bu fırsat elime geçmeyebilirdi. Ya da korkumu bırakıp ilk kez cesuru oynamıştım.

Gördüğüm o rüya gerçekmiş.

Ölümün GözleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin