özel bölüm - bir

226 16 4
                                        

Özel bölüm 1• 10 Haziran 2017

"Senden kaçıyor mu?" Jina'nın sorusuyla Yoongi başını sallamıştı. "Aslında bana sarkıntılık yapmamasını istiyordum ama kaçması çok kaba bir şey." Jina onu onaylarken Jaekyun tekrar görüş açılarına girmişti. Jaekyun, ikisini de farketmediği için yavaşça gidip kahvesini almış ve hemen yan masalarına oturmuştu. "Jeongguk'un onu korkuttuğunu düşünüyordum ama Jeongguk'a sorduğumda onunla hiç konuşmadığını söyledi." Eğer bir manga ya da webtoon'da olsaydılar kesinlikle Jeongguk gidip Jaekyun'la konuşan taraf olurdu. Hatta durumlarına bakılırsa Jeongguk, Jaekyun'u bir güzel pataklardı.

Manga ya da webtoon'da olsaydılar tabii.

Fakat bu Hina'nın bir hikayesi, muhtemelen daha kötüsü olacak.

"Merhaba sunbae." Birkaç dakika tartıştıktan sonra Jina istemese bile masadan kalkıp Jaekyun'un yanına gitmişti. "Merhaba..." adını bilmediği için bir süre duraksamıştı. "Jina." Jina adını söylediğinde Jaekyun isteksizce gülümsemişti. "Merhaba Jina. Bir sorun mu var?" Jina başını sallayarak Jaekyun'un hrmrn karşı sandalyesine oturmuştu. Normalde kimse için yapmayacağı bir hareketti bu ama Yoongi farklıydı, Yoongi için yapardı. "Ben... sana geçmiş olsun dileyemedim. Geçen sefer seni gördüğümde bir anda gittin, o yüzden yine elim havada kaldı." Gülümsemeye çalışmıştı. Sevmediği birine karşı gülümsemek çok zordu, birazdan ölecekti.

"Nasılsın, iyi misin? Ayağının kaydığı için çatıdan düştüğünü duydum, sigara içmek için çıkmışsın. Sen sigara içer miydin? Hiç öyle biri gibi görünmüyorsun." Jaekyun yutkunarak başını çevirmişti. "Evet... ayağım kaydı." Yalan söylemişti. Evet, kesinlikle yalan söylemişti. Yalan söylediğini daha fazla belli edemezdi. Tamam, Jina şimdi konuya girecekti.

"Subae, son kez birşey sorabilir miyim?" Jaekyun kahvesinden bir yudum alarak başını sallamıştı. "Arkadaşım Yoongi birkaç ay önce kaçırıldı, biliyorsundur belki. Aynı gün sen de çatıdan düştün." Jaekyun'un gözleri büyümüş, isteksizce anladığını belirterek başını sallamıştı. "Fakat Yoongi bana son zamanlarda senin ondan kaçtığını düşündüğünü söyledi. Karşılaşıyormuşsunuz ama sen bir anda yönünü dalan değiştiriyormuşsun." Jaekyun yerinde rahatsızca kıpırdanıp başka yönlere bakmıştı, gerçekten konuşmak istemiyor gibi görünüyordu. "Neden ondan kaçıyorsun?" Jaekyun ona yanıt vermemişti. Uzunca bir süre boyunca sadece sessizce durmuşlardı. O an sanki kafedeki sesler bile yok olmuştu.

"Sunbae, iyi misin?" Jina boncuk boncuk terlemeye başlayan bedene hafifçe eğilerek sorduğunda Jaekyun aniden ayağa kalkmış ve hızlıca kafeden ayrılmıştı. Jina tek başına öylece kalakalmıştı. Terk edilmiş genç bir kız gibi görünüyordu. "Sanırım Jeongguk'a tekrar sormalıyım." Yoongi giden bedenin arkasından mırıldandığında Jina onu onaylamıştı. "Belki Namjoon ya da Taehyung'a da." O hasta olduğu için dövmüş olabileceklerini düşünmüyordu ama sert bir konuşma yapmış olabilirlerdi. Aslında Yoongi hiç görüşmemiş olmalarını diliyordu.

🦋

"Bıktım bundan." Yoongi küçük bir çocuk gibi sızlanırken görevlinin kravatını bağlamasına izin vermişti. Görevli, Yoongi'nin sızlanmalarına karşı Jeongguk gibi gülümsemeden edememişti. "Sizi anlayabiliyorum Bay Min, takım elbise bakmak çok sıkıcıdır fakat iğnelerin canınızı acıtmaması için biraz dikkatli olmalısınız." Yoongi dudaklarını büzmüştü. Ufak bir iğne batması canını yakmazdı ama çok sıkılmıştı. Kendinden sonra aynı şekilde Jeongguk da takım elbise bakacaktı ve bu en az üç saat daha dışarıda kalmak demekti. Ölmek istiyordu.

• efgan •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin