26• 8 Temmuz 2016 °smut°
"Yoongi nerede?" Hoseok bütün neşesi ile eve girerken sormuştu. "Odasında, ders çalışıyor." Hoseok oturma odasına girerken şaşırmış gibi sesler çıkartmıştı. "Ah, doğru. Sınav iki gün sonra değil mi?" Jeongguk onu onaylamıştı. "Demek ev bu yüzden ölüm sessizliğinde." Evde çalışan tek şey klimaydı. Televizyon, pencereler her yer kapanmış dışarıdan herhangi bir sesin içeri girmesi engellenmişti. "Yemek yemem bile izin vermedi, tabak ses yapıyormuş ama neyseki klimayı açma izni aldım." Hoseok gülmüştü.
"Hiç ara veriyor mu?" Jeongguk onu reddetmişti. "Odaya girmem bile yasak. Vebalı gibi yemeği kapıya bırakıyorum o sonra alıyor." Hoseok kahkaha attıktan hemen sonra duvara vurma sesi gelmişti. "Sessiz olun!" Jeongguk iç çekerken Hoseok'un gözleri büyümüştü. "Yemek falan yiyelim gidip, öleceğim birazdan." Hoseok onu onayladıktan sonra Jeongguk kıyafetlerini değişmişti. "Yoongi, biz yemeğe çıkıyoruz gelecek misin?"
"Hayır!" Jeongguk, Hoseok'la birlikte evden ayrıldıktan sonra bir yere giderek birşeyler sipariş etmiş, onlar gelene kadarda konuşmuşlardı. Yemek sırasında, gezerken ya da eve dönüştede, Jeongguk'un günlerdir hasretini çektiği şeyi yapmışlardı. Konuşmuşlardı.
Yoongi'nin bu kadar ders delisi olması kötüydü. Her saniye ders çalışarak kendini yoruyordu, son bir aydır evden bile çıkmamıştı. Kendi hiç böyle değildi, stres olmuştu ama Yoongi gibi bir ay önceden harıl harıl çalışmaya başlamamıştı.
"Döndüm," Jeongguk eve girip seslendiğinde herhangi bir cevap alamamıştı. Bu garipti. "Yoongi?" Tekrar seslendiğinde yine cevap yoktu bu yüzden odaya ilerleyip kapıyı tıklatmış, yine cevap alamayınca ileri girmişti. "Uyuyor musun?" Çalışma masasınız üzerinde kollarını bağlamış uyuyordu. "Neden yatağa geçmedinki?" Yatak iki büyük adım uzaklıktaydı. Jeongguk, Yoongi'ye ilerleyip onu dikkatlice kulağına almış ve yatağa yatırmıştı. "Jeongguk..?" Yoongi gözlerini açarak mırıldandığında Jeongguk onun üzerini örtmüştü. "Benim, benim. Uyumaya devam et." Yoongi onu onaylayarak tekrar gözlerini kapatmış, bacaklarını kendine çekerek uyuymaya devam etmişti.
Yoongi, Jeongguk gibi polis olmak istiyordu. Jimin, Namjoon, Taehyung gibi. Hoseok gibi. İnsanları koruyup, güvenliklerini sağlamak istiyordu. Ne kadar yapabilirdi, hatta hangi bölümü kazanabilirdi bilmiyordu ama polis olma hayali ile girecekti sınava. Belkide olabilirdi, kimse bilemezdi bunu. Gerçi, yıllarca okumuş rakiplerini eleyemezdi, kendi bir yıldır çalışıyordu ama onlar küçüklüklerinden beri çalışıyorlardı. Okullara gitmiş, oraların nasıl bir yer olduklarını biliyordu, Yoongi'nin bu konuda tek bir fikri yoktu.
🦋
"Öleceğim," Yoongi mırıldanmıştı. "Sakin ol sevgilim, kolaylıkla yapacağına eminim." Taehyung ve Jimin onu minik vantilatörleri yardımıyla serinletiyor, Jeongguk ve Namjoon'da heyecanlanmaması gerektiğini tekrarlıyordu. "Birkaç dakika sürecek, anlamayacaksın bile. Girmenle çıkman bir olacak."
Bu iki gün o kadar hızlı geçmişti ki kimse anlamamıştı. Zaman Yoongi'nin kötülüğünü istiyor gibiydi. Doğru düzgün hatırlayamıyordu hiçbir şeyi! Sınav anında ne yapacaktı, zaten çok sıcaktı. Birazdan kalp krizi geçirip ölecek, sınavada giremeyecekti. Sınava girmeden ya da sınav esnasında bayılırsa çok üzülürdü, o kadar çalışmıştı!
"Ggukie kalbim ağırıyor," kalbinin üzerine elini koyup eğilmiş ama yapılan duyuruyla birlikte heyecanla eli ayağı birbirine dolanmıştı. "Ne yapacağım, ne yapmalıyım?" Onu sakinleştirip sınav için gönderdiklerinde yapmaları gereken tek şey beklemekti artık. Hepsi bundan nefret ederdi, beklemek çok zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• efgan •
Fanfiction[min yoongi ✝ jeon jeongguk] Her şey bir anda başka şey olabilir.
