otuz üç

169 20 5
                                    

33• 25 Mayıs 2017

"Baba, beni neden bağlıyorsun?" Genç kollarını, toprak duvarı sağlamlaştırmak için bulunan kütüğe zincirleyen babasına dopru masumca sormuştu. Uzamış saçları yüzünğ kapatıyor, onu Samara gibi gösteriyordu. Tabii Samara'nın kim ya da ne olduğunu genç bilmiyordu. "Kes sesini!" Adam, gencin yüzüne sert bir yumruk attığında gencin başı sağa doğru düşmüş ve adam gidene kadar bir daha kalkmamıştı.

🖤

"Neden ölmüyorsun?" Adam sorduğunda karşısındaki bedene bakarken, gözyaşları akmaya başlamıştı. "Neden ölmüyorsun? Geber artık, siktiğimin canlısı!" Yoongi yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirirken başını sallamıştı. "Ben de ölmek istiyordum ama bir türlü olmadı. Jeongguk buna kader dedi. Henüz ölmemeliymişim." Adam başını eğerek ağlamaya devam etmişti. Yoongi o biraz sakinleşene kadar konuşmamıştı.

"Peki o halde baba, sen neden ölmüyorsun?" Adam sakinleştiğinde sormuştu ama sorusu adamı tekrar ağlatmıştı. "Sana bazı sorular sormuşlar. Bunlardan biri, babana kin besleyip beslemediğinmiş." Yoongi'nin sakin sesi, adamı garip bir şekilde rahatlatıyordu. Adam ilk kez onu bu şekilde görüyordu, uyuşturucu almışta onun sakinliği üzerindeymiş gibiydi. Adam bir anlığında Yoongi değil de Elvis'le konuşuyormuş gibi hissetmişti. Elvis kendine karşı her zaman sakin bir ses tonuyla konuşurdu.

"Kin falan beslemediğini söylemişsin çünkü kendin de onunla aynışmışsın." Yoongi kıkırdamadan edememişti, en azından kendinin farkınsaydı. "Arada sırada hafızamdan silinen anıları hatırlıyorum. Mesela içeri girerken beni ağladığın anıyı hatırladım, bileklerimde hala acısı var." Tekrardan kıkırdamıştı ama bu sefer gözyaşları yanaklarından süzülüp çenesinden yere damlıyordu. Yine de gülümsemeyi bırakmamıştı.

"Ben senin gibi olmayacağım, bir bebeğim olmayacak. Olamayacak." Eş zamanlı olarak yutkunmuşlardı. "Eğer Elvis sana benzerse, eğer bebeğine zarar verirse, onu affetmeyeceğim. Affedip affetmemem kimsenin umrunda değil, biliyorum ama yinede affetmeyeceğim. Yakalanması için her şeyi yapacağım." Onları biraz uzakta dinleyen Elvis başını sallamıştı. Kendi de bebeğine öyle şeyler yapmayacaktı, yapamazdı. "Eğer olur da birine birşey yaparsam, kendimi öldüreceğim. Ölene kadar durmayacağım." Başını sağa ve sola sırayla yatırıp omuzlarıyla gözyaşlarını silmişti.

İçeri girdiğinden beri önündeki masanın altında olan ellerini ilk kez masanın üzerine çıkarttığında, elin üzerinde dikkat çeken ilk şey parıl parıl parlayan alyanstı. Adam gözlerini büyültüp ikisini ayıran kırılmaz cama atılmıştı. Hızından dolayı oturduğu sandalye geriye doğru devrilmişti.

"Her ne kadar bana babalık yapmamış olsanda söylemek istedim. Jeongguk bana evlenme teklifi etti." Adam yumruğuyla cama vurmuştu. "Daha önce edeceğini söyledi ama eşcinsel evlilikler yasal olmadığı için biraz uzun sürmüş. Fakat şimdi önümüzde hiçbir engel yok. Ne nikah dairesi, ne sen. Hiçkimse." Adam az öncenin aksine daha az şiddetli ağlamaya başlamıştı. Evlenmelerini istemediği belli oluyordu ama rahatlamış görünüyordu.

"Seni, benden koruduğu sürece sorun yok."

🦋

Daha fazla uzatmadan final yapacağım, final çok yakın yani.

Bölüm sonu,
Ben Hina,
Sizi seviyorum.

• efgan •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin