keyifli okumalar 😽
Jeongguk...
Dakikalardır bardaktaki alkolü bitirmeye çalışıyordum. Çünkü biterse kalkmak için bir sebebim olacaktı.
Taehyung rahat bir şekilde yaslanmış sohbet ediyordu. Nasıl bu kadar rahat?
Daha fazla dayanamadım ve elimdeki boş bardakla birlikte mutfağa ilerleyip yeni bir alkol aldım. Umrunda bile değiliz.
Ellerimi tezgaha yaslayıp sinirle bir nefes verdikten sonra burnumu çektim. Dudaklarımı yaladığımda hissettiğim kuruluk yüzünden cebimden nemlendiriciyi çıkarıp alt dudağıma sürdüm. Kapağını kapatıp yeniden cebime koyarken, dudaklarımı birbirine bastırarak nemlendiriciyi yediriyordum. Stresliyim. Görev yüzünden... Tanrım nasıl yapacağım?
Elimdeki bardakla içeriye geçiyordum ki hareketli bir müzik başladı ve herkes bunu bekliyormuş gibi ayağa kalkıp dans etmeye başladı. Aralarından zar zor geçerek masaya ulaştım.
Herkes kendi halindeydi sadece Taehyung'un gözleri bana değdi kısa süreliğine. Birkaç saniye. 3-4 saniye falan çok değil. Zaten umrumda değilim.
Geldiğimi bile fark etmemişti kimse. Pekala tam şu an görevi yerine getirmek için uygun bir zamandı. Çoğu kişi dans ediyordu. Dikkat çekmezdi. Umarım.
Bir saniye bile düşünmeden yanına ilerleyip kendimi kucağına bıraktım. Öyle rahat bir oturuş değildi. Dizinin ucuna oturmuştum ve kalktığımda yüzüne bile bakamayacağımdan adım kadar emindim.
Bariz bir şekilde duraksadı. "Sen," dediğinde nefesini boynumda hissettim. Böyle bir şey beklemiyordum, kıvranmak istedim ama kendimi tuttum.
Aralık dudaklarımı birbirine bastırdıktan sonra emdim. Çilek tadı damağıma yayıldı ama şu anda bu bile beni rahatlatamıyordu.
Daha fazla beklemeden kalktığımda direkt olarak lavaboya ilerlemek istedim ama bu büyük evde nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Yüzüne bile bakmadan ilerledim. Gerçekten rezillik!
Kızaran ve ateş gibi olan yanaklarımı ellerimle yellediğimde, lavabo için birkaç kişinin sırada olduğunu gördüm. "Tanrım! Başka lavabo yok mu?" diye sızladığım sırada, "Yukarıda Jaehyun'un odasında var. Orayı kullanabilirsin." diyen Eunwoo'yu tam arkamda hissettim.
Ona doğru dönüp, "Teşekkürler." dedikten sonra en hızlı şekilde yukarıya çıktım.
Yukarıda tek bir kapı vardı, burası olması gerekiyordu. Zaten burası fazlasıyla sessizdi ve kimse yoktu. Kapalı olan kapıyı yavaşça araladığımda içerideki Jaehyun'u fark ettim.
Telefonla konuşuyordu. Benim geldiğimi fark etmiş olmalı ki birkaç şey söyledikten sonra telefonu kapatmış bana bakmıştı. "Bir sorun mu var Jeongguk?" diye sorması üzerine kafamı iki yana sallayıp, "Hayır... Ben lavaboyu kullanmak istemiştim." diye çekinerek konuştuğumda gülümsemiş maskesini takmıştı. "Tabii kullanabilirsin, ben aşağıdayım."
Birkaç saniye içinde odada tek başıma kalmıştım. Kemerimin belimi biraz sıktığını hissedince gevşetmek için aynanın karışına geçip, kemerimi izledim. Elimle kemerime uzanmıştım ama belimden karnıma doğru sarılan kollar ve omzuma yerleşen çeneyle birlikte duraksayıp, titrek bir nefesi dudaklarımdan verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're just mine | taegguk
FanfictionJeongguk'un instagram hesabının çalınmasıyla birlikte, aynı gece hoşlandığı kişi Taehyung'a onu arzuladığıyla ilgili bir mesaj gider... Jeon Jeongguk, Kim Taehyung'un aslında nasıl biri olduğunu bilmeden onu olduğu gibi kabul eder ama peşinde olan...