-yetişkin içerik uyarısı-
smut yok ama yetişkin içerikli sahne mevcut, baştan itibaren '...' uyarısına kadar mevcut. ona göre okuyunuz.umarım yazım hatası yoktur, varsa yorumlarda belirtmeyi unutmayın, düzenlemek istediğimde benim için kolaylık olur. her bölümü kontrol ediyorum ama arada gözden kaçanlar oluyor bazen, sizin yorumlarınızı okurken fark ediyorum.
oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı lütfen unutmayın <33
keyifli okumalar 😽
Jeongguk...
"Taehyung, özür dilerim. Niye benimle konuşmuyorsun?" Dakikalardır Taehyung ile konuşmaya çalışıyordum ama ağzını bıçak açmıyordu.
"Bana bak, lütfen." dedim, ellerimle yanaklarını tutmuş yüzünü kendime çevirirken. Kamp ateşinin etrafında bizim tayfa olarak oturuyorduk. Isınmam için üzerime kalın bir battaniye atmadan önce ince kıyafetlerden kurtulmuş, Taehyung'un kalın sweatini giymiştim.
Donuk gözleriyle öylece bana baktığında, "Konuş benimle." dedim. Hiçbir şey söylemden, yanaklarını tutan ellerimi teninden ayırıp, başını başka yöne çevirdi. Kızgın.
"Meraklandırdın bizi Kook! Bir şey oldu diye ödümüz koptu, beş saattir götümüzden nefes alıyorduk." diyen Hoseok'a mahçup bir bakış attım.
"Cidden ömrümden ömür gitti. Bir şey oldu diye kafayı yiyecektim." dedi bu sefer de Namjoon.
"Zaten Eunwoo'nun yanında ayrıldığını telsizle haber verdiklerinde çıldıracak gibi oldum ben." dedi Jimin. Hepsi meraklanmasıyla ilgili farklı bir şey söylüyordu.
Bilerek yapmamıştım ki! Tamam, haklılardı ama bilerek değildi. Niye kaybolmak isteyeyim ki?
"Özür dilerim ama... Ben ne diyeceğimi bilmiyorum!" diyerek sweatin kollarını uzattım ve ellerimi ısıtmaya çalıştım.
Yaklaşık bir saat olmuştu kamp alanına döneli. Bir saattir Taehyung benimle hiçbir şekilde konuşmamıştı. Taehyung ile uzun süreli sarıldıktan sonra yaklaşık yirmi dakikalık bir süreyle kamp alanına gelmiştik. Harbiden yaklaşmışız kamp alanına.
O süre boyunca Taehyung ile konuşmaya çalıştım ama yüzümü kızgın bir şekilde izlemekten başka hiçbir şey yapmamıştı.
Isıtmaya çalıştığım ellerimi, Taehyung kendi elleri arasına alıp ağzına doğru götürünce, dikkatle onu izledim. Sıcak nefesini ellerimle buluşturmuş, beni ısıtmaya çalışmıştı. "Taehyung," dedim bana bakması için. Hiçbir şey söylemeden, gözlerini bana değdirmeden ellerime sıcak nefesini üflemeye devam etti. "Konuş benimle."
"Geç oldu, herkes çadırına!" diye seslenen sorumlu öğretmenle birlikte Taehyung ve ben hariç herkes ayaklanmış, iyi geceler dedikten sonra çadırına geçmişti. Biz dışında kampa katılan herkes uyuyordu zaten. Benim geldiğimi görünce herkes sakince çadırına dağılmıştı.
"Çadırımıza gitmeyecek miyiz?" dediğimde sesim kısık çıkmıştı. Gözleri gözlerime tutundu. Yutkunduktan sonra elimi tutup bir anda ayağa kalktı. Onunla birlikte ben de kendimi ayakta bulunca, vakit kaybetmeden çadıra doğru hızlı adımlarla ilerledik.
Her çadır arasında en az iki metre mesafe vardı ve herkesin çadırı birbirinden farklıydı.
Hızlı adımları, incinen bileğimi zorlayınca yine de ses çıkarmadım. Çadırın fermuarını tek eliyle açıp, ayağını içeriye koyduktan sonra içerideki fermuarı da açmış, tam olarak şimdi içeriye girmişti. Bir an olsun elimi bırakmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're just mine | taegguk
FanfictionJeongguk'un instagram hesabının çalınmasıyla birlikte, aynı gece hoşlandığı kişi Taehyung'a onu arzuladığıyla ilgili bir mesaj gider... Jeon Jeongguk, Kim Taehyung'un aslında nasıl biri olduğunu bilmeden onu olduğu gibi kabul eder ama peşinde olan...