you're just mine | taegguk

34

selamlaarr, nasılsınız? umarım herkes iyidir

yine uzun bir bölümle karşınızdayım...

umarım hoşunuza gidecek bir bölüm olmuştur.

keyifli okumalar 😽

Jeongguk...

"Bebeğim," diyerek boynuma bir öpücük bırakan sevgilime döndü bakışlarım.

Bugün partiye gidecektik ve fazlasıyla gergin hissediyordum. Giyecek olduğumuz kıyafetleri bir koruması kapımıza kadar getirmişti.

Alışverişe çıktığımızda benden habersiz birkaç parça almış, bakmama izin vermeden direkt ücretini ödeyip mağazada kalmasını, daha sonra başka birinin teslim alacağını söyleyerek öylece çıkmıştık mağazadan.

Şimdi ise askılığın üzerinde, zarar görmemesi için özel bir kumaşla sarılan kıyafetlerde gözlerimi gezdiriyordum.

Beyaz bir gömlek ve rengi çok hafif griye kaçan bir takım elbiseydi benimki. Gömleğin yaka kısmı kilitli iğne ile süslenmiş, kenarlarından küçük zincirler sarkıyordu. Beğenmiştim.

Taehyung'un ise, düz siyah bir takım elbise içine yine siyah bir gömlekti. Kravat ya da süs gibi herhangi bir şey yoktu.

Boynuma bir başka öpücük kondurduğunda gülümseyerek ona doğru döndüm.

Elinde bir kutu vardı.

Kare kutuyu bana uzatan sevgilime dudaklarım aralık bir şekilde baktım. Kutu ne çok küçük ne de çok büyüktü. Siyah renkliydi.

"Bunu... Senin için yaptırdım. Özel bir parça." diyerek elime verdiğinde hemen yan tarafımızda kalan sehpanın üzerine koyup, koltuğa oturduktan sonra heyecanla kapağını kaldırdım. Karşılaşmış olduğum kırmızı renkli ince poşetlerdi. Kapağı açılınca içindeki şeyi saklamak için konulmuş gibiydi. Hızla bir kısmını avuçlayıp hemen yan tarafıma oturan sevgilimin kucağına attım rastgele.

Gözlerim yeniden kutuya döndüğünde siyah renk gümüş işlemeleri bir şey çarptı gözüme ama üzerinde kalan son bir kırmızı poşeti çekmem gerekiyordu. Hızla poşeti avcumun arasına alıp karşılaştığım görüntüyle birlikte dudaklarım kocaman açıldı.

Bu bir maskeydi ama sıradan bir şey değildi. Siyah, yüzü tamamen kapatacak şekildeydi ve üzerinde gümüş renkli desenler vardı. Desenlerin üzerinde yer yer taşlar vardı ama... Tanrı'm bu taslar o kadar parlaktı ki...

"Tasarımı tamamen ait, gümüş renkli yerler gümüş tozu, üzerindeki küçük parlak taşların ise her biri pırlanta." dediğinde dudaklarım mümkünmüş gibi biraz daha açıldı.

Gümüş tozu ve pırlanta...

Bu maskenin tasarımı eşsiz görünüyordu. Alt tabanı simsiyahtı, gümüş yerler aşırı boğucu değildi ve pırlantalar özenle yerleştirilmişti. Çok... Çok güzeldi.

Yavaşça maskeyi elime alıp, parmaklarımın arasına tuttum. Çok hafif değildi ama görüntüsü resmen aklımı almıştı.

"Taehyung... Bu çok güzel." diye kısık sesimle konuştum, elimdeki maskeyle birlikte ona doğru dönerken. "Senden daha güzel değil, güzelim." dedikten sonra üzerine eğilip yanağıma yumuşak ama uzun bir öpücük kondurdu. Bugünden beri uzun uzun öpüyordu.

Geriye çekildiğinde kutuya uzanıp eline aldı ve, "İçinde bir kalem olması lazım." diye mırıldandı.

Kutunun tabanına da aynı şekilde o ince kırmızı poşetlerden yerleştirilmişti. Sevgilim elini daldırıp poşetlerin bir kısmını kenara koyduktan sonra kutunun içindeki gümüş renkli kalemi çıkarttı ve gözlerimin içine baktıktan sonra kaşlarıyla maskeyi işaret etti.