you're just mine | taegguk

20

selamlar, önceden uyarı yapayım. bölümde smut yok ama 'gibi' sahneler mevcut. rahatsız olacaklar varsa ona göre okuyunuz.

o kadar istediniz şimdi yorum yapmazsanız üzülürüm 😔

oy vermeyi de unutmayın lütfen <33

keyifli okumalar 😽

Jeongguk...

"Çok iyi kullandığım dilim, boynunda bana ait izler bırakmak için tek bir onayını bekliyor. Bana izin veriyor musun, bebeğim?"

Midem deli gibi kasılıyordu. İzin veriyordum, Taehyung'dan gelebilecek her şeye izin veriyorum çünkü ona karşı hissettiğim güven duygusu çok farklıydı. Bana asla zarar vermeyeceğini biliyordum.

"İzin veriyorum, Kim."

"Pekala, şu an hazırlanmamız gerekiyor." dediğinde başımla onayladım.

Hızlı bir şekilde ikimizde deniz şortumuzu giydik. Üzerimde kollarımın tamamını açıkta bırakacak ince bir tişört vardı.

Taehyung ise siyah, bol olmasına rağmen kaslı baldırlarını saran bir deniz şortu giyinmişti. Üzerinde ise beyaz sıfır kol bir tişört vardı.

"Hadi gidelim."

...

Lobide diğerleri ile buluşmuş şimdi ise sahildeydik.

Şezlonga yatmış, denizden çıkan Taehyung'u arsızca süzüyordum. Üzerindeki tişörtü sahile geldiğimiz gibi çıkarmış kenara atmıştı. Islak ve esmer teni yakıcı güneşin altında parlıyordu. Kıvrık siyah saçlarından akan damlalar hızla boynuna boynundan da karın kaslarının üzerinde yol alıyordu. Karnının belirgin çıktıklarından sonra şortuna değip yok oluyordu. Nefes kesici...

Titrek bir nefes verip yatmış olduğum şezlongda ters döndüm. Üzerimdeki tişörtü çıkarmış, biraz yanmak için bronzlaştırıcı sürmüştüm. Şimdi ise biraz sırtımın yanmasını istiyordum.

"Bebeğim," diyen kalın sesiyle birlikte, "Hm?" diye bir mırıltı çıkardım. "Sırtına bronzlaştırıcı sürmemi ister misin?"

Pekala, geldiğimizden beri sadece iki defa sürmüştüm ve üzerinden saatler geçmişti. İyi olurdu.

"Olur, sevgilim." deyip güneşten dolayı gözlerimi kısarak baktım. Kalçam hizasında, yatmış olduğum şezlonga oturdu. Eline almış olduğu bronzlaştırıcı yağı, parmaklarının ucuna bolca sürdükten sonra sırtıma değdirdi. "Teşekkür ederim." dediğimde omzuma bir öpücük kondurdu. Bu 'rica ederim' demek oluyordu.

"Jimin hâlâ denizde mi?" diye sorduğumda omuzlarıma yedirmeye başlamıştı yağı.

"Evet, girdiğimizden beri hiç çıkmadı. Aslında bir güneş kremi sürse iyi olacak. Suda fark etmiyor ama en çok suyun içindeyken yanılır."

"Gerçekten mi?" diye sordum başımı kaldırıp ona bakmaya çalışırken. Hafifçe gülümseyip, "Evet, suyun içindeyken, direkt olarak omuzlarına çarpıyor güneş ışığı." dedi sakince.