keyifli okumalar 😽
Jeongguk...
"Jeon... İstersen bugünü birlikte geçirebiliriz. Eğer bugün benim istediğim yere gidersek... Benden bir dilek dileme hakkın olacak. İstediğin bir şehir, ülke, kıyafet ya da her neyse. İstediğini dileyebilirsin ama yeterki bugünü benimle geçirip, ikimiz hakkında biraz daha konuşmamıza izin ver."
"O-Olur ama senin işin yok mu? Ya da dersin- Yani bilmiyorum!" derken kızarmama engel olamamıştım. Şu an fazla düşünüyordum.
Yüzüne gülümseme yayılırken oturduğu yerden kalkıp dolaptan bir ilaç çıkardı. "Yok... İşim de dersim de, sen yanımdayken hiçbir şey yok."
Derin bir nefes çektim içime. Sakin ol!
"Tamam... Olur ama senden bir dilek dilemeyeceğim." dediğimde önüme ilaç ile bir bardak su koydu. "Ağrı kesici... Başın ağrıyordur, yemekten sonra tok karnına daha etkilidir. İç güzelim." Güzelim.
Kirpiklerimi kırpıştırdım duyduğum güzel hatiptan sonra. Bana böyle sesleniyordu ve ben her seferinde içimde bir şeylerin koptuğunu hissediyordum. Bana böyle seslenmesini seviyordum.
Başımla onayladıktan sonra hapı dudaklarımın arasında yerleştirdim. Dudaklarımı birbirine bastırarak ağzımın içine aldığımda sudan birkaç yudum alarak boğazımdan akmasını sağladım.
Fazla düşünceli ve ince birisi miydi? Yoksa her zamanki hali miydi? Bana özel miydi? Yoksa herkese mi böyle davranıyordu? Bilmiyorum ama böyle davranması hoşuma gitmişti.
"Eğer fikrin değişirse... Benden istediğini dileyebilirsin."
...
Şu an arabadaydık ve Taehyung telefonla konuşuyordu. Bluetooth'a bağlı bir şekilde.
"Taehyung Bey, çıkarken yatak odanızdaki çarşafların değişmemesini belirtmişsiniz... Tekrardan sormak istedim çünkü siz her gelişimizde değiştirtirsiniz." diye arabada yankılanan sesle kaşları hafifçe çatıldı.
"Evet, hatta benim odama bile girmeyin. Benim odamın kapısı zaten kapalı oraya girmeyin, sadece diğer yerleri halledin."
"Peki Taehyung Bey, iyi günler." diyen sesin ardından telefon konuşma sonlandı.
Çarşaflar neden değişmiyordu? Düşünceli bir şekilde baktım Taehyung'a. O benim aksime dikkatli bir şekilde yola bakıyordu.
Arabanın ekranında birkaç şeye daha bastığında bir telefon sesi daha yankılandı arabada.
"Minhyung, dediğim şekilde güvenlik arttırıldı mı?" diye sorarken sesi önceki konuşmaya kıyasla daha sert ve gürdü.
"Evet, dediğin şekilde arttırıldı." Ağır ağır başını salladı. "Tamamdır, gözünüzü dört açın, en ufak bir aksilikte direkt olarak bana haber veriyorsun. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı."
Daha sonra veda bile edilmeden telefon kapandı. Aklımda sorular vardı yeniden. Bu yüzden dudaklarımı araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're just mine | taegguk
FanfictionJeongguk'un instagram hesabının çalınmasıyla birlikte, aynı gece hoşlandığı kişi Taehyung'a onu arzuladığıyla ilgili bir mesaj gider... Jeon Jeongguk, Kim Taehyung'un aslında nasıl biri olduğunu bilmeden onu olduğu gibi kabul eder ama peşinde olan...