you're just mine | taegguk

41

siz yazmadan diyeyim, evet aylar sonra yjm geldii.

cidden zor haftalar yaşadım, stresten gotumden nefes alıyordum o yüzden ne yjm ile ne de tm ile ilgilenemedim.

finalden onceki son bölümümüz

yorum istiyorum olur mu? şimdiden tesekkur ederim 🫶🏽

-yetişkin içerik-

keyifli okumalar 😽

Jeongguk...

"Dağ yoluna vurmadan şu marketten bir şeyler alalım."

Taehyung'un sözleri üzerine hafta sonu olduğu için pek de kalabalık olmayan köşedeki büyük marketin otoparkında durduk.

"Ne yemek istersin güzelim? Ya da hazır mı söyleyelim?" diye konuştu ama oraya gidip saatlerce ne yapacaktık ki?

"Bence biz birlikte yapalım." dediğimde başını sallayarak beni onayladı ve arabadan indi.

Aynı şekilde ben de arabadan indiğimde elini uzatarak tutmamı istediğini işaret etti. İkiletmeden elini tuttum, hızla parmaklarımızı birbirine kenetledikten sonra marketin kapısından giriş yaptık.

Sebzelerin olduğu kısma gittiğimizde birkaç parça, bize yetecek kadar, sebze almış, sonrasında ise birazcık et alarak içecek kısmına geçmiştik.

"Beyaz şarap?" diye sordu. "Olur." dedim hafifçe gülümseyerek. "Ama daha ağır olmuyor mu?"

"Öyle ama... Güzeldir." diye mırıldandı göz ucuyla bana bakarken. "Tamam o zaman. Al ondan." dedim ve elimi uzattım şişeyi bana vermesi için. Şişeyi uzattığında market arabasına koyup en sevdiğim bölüme ilerledim koşar adımlarla.

Abur cubur bölümü...

Hızla en sevdiğim cipsten bir paket aldıktan sonra yanına birkaç tane de çikolata eklemiştim.

"Sonunda iştahını açan yiyecekler kısmına gelmişiz."

Derin sesi hemen arkamda olduğunu belli ederken yutkunup son bir çikolatayı arabaya attım ve arkama dönerek Taehyung ile göz göze geldim.

Yüzüme bir gülümseme yerleştiğinde parmak uçlarıma basarak kollarımı yavaşça boynuna doladım. İlk başta afallasada sonradan boğazını temizleyip kendine gelmiş gibi ellerini belime yerleştirdi.

Burnumu yavaşça burnuna sürttüm.

Daha sonra dayanamayıp dudaklarımı yavaşça esmer ve pürüzsüz yanağına bastırıp geriye çekildim.

Gözlerini kısarak yavaşça ellerini belimden ayırırken, "Bu ne içindi?" diye sordu.

"Hiç," dedim omuzlarımı silkerek. "Sadece içimden geldi."

Hızla yüzüne yayılan gülümsemeden sonra market arabasını kasaya doğru sürdüm.

Ardımdan bakıp, hâlâ gülümsediğine emindim.

Çünkü arkam ona dönük olsa bile ben de ona gülümsüyordum.

...

"Beyaz şarap gerçekten de güzel bir seçim."

Bir yandan sebzeleri doğrarken Taehyung'un vermiş olduğu dolu kadehle birlikte mırıldandım.

Dudaklarını yavaşça boynuma bastırıp derin bir nefes alarak birkaç saniyede tüylerimi diken diken etse de, elimdeki bıçak yüzünden teması çok uzun sürmedi.