you're just mine | taegguk

33

selamlar nasılsınız?

umarım herkes iyidir, içime bir tık sinen bir bölümle karşınızdayım.

umarım sizler de seversiniz.

oy vermeyi ve satır aralarında düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen.

bazi yerlerde yazım hataları olabilir, eğer gözünüze takılırsa yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

son olarak da uyarımı yapayım...

-yetişkin içerik-

keyifli okumalar 😽

Jeongguk...

"Vay, manzara çok iyi!" diyerek elimdeki valizi ve küçük çanta yere bırakmış, hızla boydan cama doğru ilerlemiştim.

Tüm şehir, sıfır şaka tüm şehir ayaklar altındaydı. Müthiş yüksek bir oteldeydik ve en üstteydi odamız. Daha doğrusu oda değilde... Daire diyelim. Kocaman bir daireydi. Dubleksti, üst katında yatak odası, alt katlarda ise oturma odası, banyo ve mutfak vardı. Aşırı genişti, cidden büyük bir daireydi.

Sevgilimin varlığını arkamda hissettiğimde kolları belimden uzanarak karnımda birleşti. Ardından çenesini omzuma dayayarak yanağıma bir öpücük kondurdu.

Ellerimi ellerinin üzerine sardım. "Çok... Çok güzel kokuyorsun." dedi derin bir nefes alırken.

Gülümseyip ellerimi çözdüğümde arkama dönerek onu önüme aldım ve kollarımı hızla boynuna doladım. Burnunun ucuna dudaklarımı bastırdıktan sonra, "Çok yorgun görünüyorsun, uyumalıyız." dedim.

Hızla başını iki yana salladı. "Uçaktaki uyku bana yeter."

"Taehyung, lütfen. Hâlâ uykulu olduğun belli. Neden uyumuyorsun?" diye direttim. "Seninle vakit geçirmek istiyorum, uyumak istemiyorum." dedi ve ellerini belimde birleştirerek beni kendine çekti.

Göğüslerimiz çarpışırken yüzümde sadece gülümseme vardı ama uyku konusunu cidden abartıyordu. Bunu onunla yeniden konuşacaktım.

"Seni... Seni yumruklayacağım. Yemin ederim bunu bir gün yapacağım." dediğimde bu sefer o burnuma bir öpücük kondurdu. "Bakayım ellerine," deyip kolumun tekini boynundan indirmeme sebep oldu.

Elimi yumruk hâline getirdiğimde büyük bir ciddiyetle ellerime baktı. "Bu eller... Hayır bebeğim. Sen bana kıyamazsın." deyip cevap vermeme fırsat vermeden burnunu boynuma gömüp derin bir nefes aldı. "Ah! Tanrı'm gıdıklanıyorum!" diye yükselttim sesimi elimde olmadan.

Hızla geriye çekildi yanağıma bir öpücük kondurdu. "Aç mısın? Yemek yiyelim mi?" diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım.

...

Yemek yedikten sonra odamıza çıkmış, boydan camın önüne konulmuş iki geniş berjere yerleşmiş şekilde şarap içiyorduk.

Hafif bir şaraptı ve tadını çıkarmak için küçük yudumlar alıyordum. Taehyung ise benim aksime çoktan ilk kadehini bitirmiş, ikincisini yarılamıştı.

"Niye uyumuyorsun?" diye sordum ve kadehi dudaklarıma dayayıp küçük bir yudum aldıktan sonra, ışıkların kapalı olmasına rağmen, şehir ve ay ışığının cama yansıyıp; esmer sevgilimin teninin aydınlatılmış hâlini izleyerek bir cevap beklediğimi belli ettim.