you're just mine | taegguk

17

yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen <3

keyifli okumalar 😽

Jeongguk...

Yanağımdan boynuma doğru yol alan dokunuşlarla gözlerimi aralamak istedim ama belim o kadar güzel okşanıyordu ki uyanmadan iyice mayışmış hissediyordum.

"Bebeğim," dedi, boynumda dudaklarını bastırdığı yerin biraz altını öpmeden hemen önce. Bana yakın olduğunu biliyordum ama sırtım ona dönüktü. Yine de geriye doğru çekilip, biraz daha yaklaştım ona.

"Hadi kalk, kahvaltı yapıp sahile ineceğiz." dediğinde huysuz bir mırıltı çıkarmıştım. Öpücüklerine devam etmesini istiyordum. Bu yüzden uyumaya devam ettim.

Üzerindeki örtü çekildi. Belimdeki eliyle birlikte arkamdaki varlığı da yok oldu. Yavaşça gözlerimi araladım. Yan bir şekilde yatıyordum.

Gece boyunca varlığını hep arkamda hissetmiştim. Bu da haliyle daha huzurlu ve daha uzun uyumamı sağlamıştı.

Yavaşça sırt üstü dönüp, ellerimle gözlerimi ovuşturdum. Ardından belimi biraz açıkta bırakan tişörtün yukarıya çekildiğini hissettim. Bacaklarımı iki yana açtı.

"Taehyung," dedim anlamaz ve uykulu sesle. Karnımı açmıştı ve- Tanrım! Şu anda bacaklarımın arasındaydı!

"Taehyung! Ne yapıyorsun?" dedim biraz yukarıya çıkmaya çalışırken. Şortun açıkta bıraktığı ve uyuduğumdan kaynaklı biraz daha yukarıya kıvrılan, onun ellerine kıyasla fazlasıyla beyaz kalan baldırlarımı tutarak engel oldu.

"Günaydın, sevgilim." dedikten sonra nemli dudaklarını açıkta bıraktığı karnıma bastırdı. Çenesindeki yeni çıkmaya başlayan sakalları, dudaklarındaki nemi ve sıcak nefesini aynı anda karnımda hissetmemle birlikte ellerimle çarşafı kavrayıp, başımı geriye atarak kısık inlememi zar zor bastırdım.

Çenesini karnıma dayadı. Başımı kaldırarak ona baktım. Alt dudağını ısırmış, hafifçe gülümseyerek bana bakıyordu ama ben asla odaklanamıyordum.

Çünkü daha sabahın ilk saatlerinde Kim Taehyung baldırlarınızdan tutup bacaklarınızı iki yana ayırarak arasına girmiş, muzip bir ifadeyle size baksaydı siz de odaklanamazdınız!

Diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra bir kez daha dudaklarını karnıma bastırdı. Karnımı istemsizce içeriye çekmiş, belimi hafifçe kırmıştım bu sefer. Ellerimin arasında duran çarşafı biraz daha sıkmış, bu sefer başımı geriye atmamak için kendimi zor tutmuştum.

"Taehyung!" dedim inlercesine.

"Söyle, bebeğim." dedi son derece sakin, sanki bacaklarımın arasında durmuyormuş gibi.

"N-Ne yapıyorsun?" dedim kendimi geriye çekmeye çalışırken ama bacaklarımdaki baskısını arttırmasıyla birlikte bir kez daha bu hareketime son verdim.

"Sevgilimi öpüyorum." dedi düz bir sesle. Tanrım! O kadar etkileniyordum ki şu anda! Üzerimden kalkmazsa vücudum, daha sabahın ilk saatlerinde uyarılmaktan tepki verecekti. Bunu onun karşısında istemeyiz değil mi?

"Kalk, lütfen!" derken resmen inlemiştim. Kalkmasını istiyor muyuz ki?

Elinin tekini karnıma çıkardı ve parmağının ucuyla karnıma dairesel hareketler yaptı. Ellerim istemsizce saçlarına çıktı. Yumuşacık ve simsiyah kıvrık tutamları parmaklarımın arasına sızdı. İpek gibiydi saçları parmaklarımın arasında tel tel ayrılıyordu.