you're just mine | taegguk

3

keyifli okumalar 😽

Jeongguk

"Be-Ben değilim gerçekten! Taehyung gerçekten ben değilim." dediğimde bana biraz daha yaklaştı. "Bana sadece benimsin dedin ve instagram hesabından paylaştığın ilk postta 'i'm your and you're mine' yazıyor Jeon. Peki bunu nasıl açıklayacaksın?"

Sessiz kaldım. Çünkü öyle bir postum vardı ve açıklama olarak da tam söylediği sözler yazıyordu. Uzun süreli sessizliğin ardından bana soran gözlerle bakıp, "Hm?" diye bir ses çıkarınca yutkunup bakışlarımı ondan çektim. Şu anda kıpkırmızı olduğuma adım kadar eminim.

"Sadece hayaldi. Ben onun hayal olduğunu da yazmıştım zaten, kafanda kurup durma! Seni tanımıyorum bile neden seninle... Seninle seks yapmak isteyeyim ki?" dediğimde mümkünmüş gibi biraz daha kızardım.

Herhangi bir cevap vermesini beklemeden dudaklarımı birine bastırdım ve daha fazla dayanamadım. Arkamı döndüğüm gibi koşarak uzaklaşmaya başladım.

"Hey! Jeon!" diyen sesini duydum ama umursamadan koşmaya, kampüse doğru ilerlemeye devam ettim.

Nasıl gitmişti o mesaj? Ben atmamıştım ki! Acaba... Acaba biri benim hesabıma girmiş olabilir miydi? Ama girse bile neden direkt olarak Taehyung'a mesaj atmıştı?

Cebimde titreyen telefonla birlikte adımlarımı yavaşlatıp, biraz soluklandım. Daha sonra telefonu cebimden çıkarıp Jimin'in aramasını yanıtladım.

"Jeongguk ne yaptınız?" diye heyecanla konuştu ama ben hâlâ nefesimi düzenlemekle meşguldüm. Hızı normale dönmemiş kalbimin üzerine bir de koşunca toparlanmam epey zor olmuştu.

"Sen niye nefes nefesesin? Yoksa! Aman Tanrım Jeongguk! Bu kadar erken olamaz!" diye bağırmaya başlayınca, "Hey sakin olsana sadece koştum... Tam olarak nerdesiniz yanınıza geleyim." dedim. "Pekala bu konuyu gelince de konuşabiliriz, şu anda basket sahasının tribünlerinde oturuyoruz." dediğinde onu onaylayıp aramayı sonlandırdım.

Tanrım! Umarım aşırı bir tepki vermezler.

...

"Sikeyim Jeongguk şu olayı bir daha baştan anlatsana!" diyen Jimin'e atabileceğim en sevimli bakışı atmaya çalıştım. "Yemezler Tavşan, hadi anlat ki sana yol gösterebilelim." demesiyle birlikte dudaklarımı büzüp telefonumu çıkarttım.

Girmiş olduğum instagramda dm bölümünü açarak, Taehyung ile olan kısa konuşmayı masanın üzerine koydum. Jimin ve Hoseok tam karşımda olduğundan, Jimin telefonu alıp Hoseok ile birlikte okumaya başladı.

Jimin gözlerini açabildiği kadar açmış bir şekilde ekrana bakarken, Hoseok Hyung kaşlarını çatmış, "Yuh," demesine rağmen sesi sakin çıkmıştı. Jimin ekrana kitlenmiş bir şekilde bakarken Hoseok Hyung kolundan dürtükleyip, "Hadi bari devamını da okuyalım." demişti.

Endişeyle Jimin'e bakarken, "Kendine geldiğinde çok bağırmasa iyi." diye mırıldandım. Hoseok, Jimin'e ters bir bakış attıktan sonra elindeki telefonu kaptığı gibi parmağını aşağıya doğru kaydırmaya başladı. Jimin ise hâlâ elinde telefon varmış gibi öylece duruyordu.

Yüzümü buruşturup, "Jimin artık tepki vermelisin!" dediğimde bunu bekliyormuş gibi, "Sikeyim Jeongguk! Niye sexting yapıyorsun! Açılacaksan neden bize söylemedin?!" diye bağırınca hızla olduğum yerden kalkıp elimi ağzında kapattım.