aman aman kimler gelmiş?
zeynep gelmiş, yjm yb gelmiş hem de yarısı Taehyung'un anlatımıyla...
nasılsınız? umarım hepsiniz iyisinizdir.
ve umarım hoşunuza giden bir bölüm olur.
şaka maka 30 olduk, adım adım finale gidiyoruz...
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. hayalet okuyucu olmayın, en azından bir tane de olsa yorum yapın kendinizi belli edin lütfen.
keyifli okumalar 😽
Taehyung...
"Bebeğim," diye mırıldandım, kolum üzerine başını koyarak bana sırtını dönmüş olan ve tıpkı bir melek gibi uyuyan sevgilime.
Düzenli nefeslerinde arkası dönük olduğu için sırtı yavaşça inip kalkıyordu. Yanağını kolumun iç kısmına sürtüp ağzını şapırdattıktan sonra birkaç anlamsız mırıltı çıkardı.
Gece sıcaklandığı için huysuz huysuz yataktan kalkıp altından çıkarmış olduğu siyah eşofmanı karanlıktan dolayı nereye attığını fark etmemiştim ama pencereden vuran güneş ışığı sayesinde giyinme odasının içine kadar gittiğini gördüm.
Üzerindeki gri renkli sweatin kalçalarını kapatmasına rağmen dağınık uyuduğundan dolayı beline kadar çıkmış, pürüzsüz bembeyaz bacakları ve ince beli gözlerimin önündeydi. Daha birkaç gün önce dudaklarımın arasına alarak kızarttığım uyluklarının iç kısmını görebiliyordum, bacağını yataktan aşağıya sarkıttığı için. Boştaki elimle yavaşça beline dokundum. Avucumun içi tam belinin kıvrımındaydı.
Yavaşça okşadım. Bu hoşuna gitmiş olmalı ki birkaç mırıltı çıkardıktan sonra geriye doğru kayarak sırtını göğüsüme yasladı. Daha sonra elini, belinin üzerindeki elime atarak avcu elimin üstünü kavrayacak şekilde parmaklarımızı birbirine kenetledi.
Gülümseyip yüzümü boynuna yaklaştırdım. Daha taptaze olan izlerimi taşıyan, kırmızılıklarla dolu boynuna... Terlemişti ama bu bile güzel kokusunu bastıramıyordu. Boynunda ve saçlarının dibindeki nem güneş ışığı sayesinde kolayca seçilebiliyordu. Umursamadan dudaklarımı boynuna bastırdım hafifçe.
Gözle görülmeyecek kadar hafif bir şekilde kıpırdandığında uyanmış olduğunu anladım. Sürekli uyuma numarası yaparak kapalı gözleriyle öpücüklerimin tadını çıkarıyordu.
Birazcık uğraşmaktan zarar gelmezdi.
Başını yaslamış olduğu kolumu yavaşça yastık ile başı arasından ayırdım. Kıpırdandı.
Daha sonra hiçbir şey yapmadan yataktan kalktım ve odadan çıktım. Arkamdan başını kaldırmış bir şekilde baktığını biliyordum, birazdan aşağıya inip huysuz huysuz başımın etini yiyecekti, onu istediği kadar öpmediğim için.
Merdivenleri inip mutfağa ilerledim. Gece yatmadan önce tezgahın üzerine koymuş olduğum telefonumu alıp, arama yaparak kulağıma dayadım.
"Günaydın Taehyung Bey."
"Günaydın Minhyun eve kahvaltılık hazır bir şeyler alır mısın?"
"Tabii ki Taehyung Bey, arzu ettiğiniz özel bir şey var mıydı?"
"Teşekkürler, yarım saat içinde burada olsun yeter." dedikten sonra telefonu kapatıp, uzun sandalyeye oturdum. Dizüstü bilgisayarımı açıp, gelen mail'leri kontrol ettim. İki haftadır bebeğim için şirkete gitmediğim için bir sürü şey birikmişti ama bir kısmını buradan yaparak işimi kolaylaştırmaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're just mine | taegguk
FanfictionJeongguk'un instagram hesabının çalınmasıyla birlikte, aynı gece hoşlandığı kişi Taehyung'a onu arzuladığıyla ilgili bir mesaj gider... Jeon Jeongguk, Kim Taehyung'un aslında nasıl biri olduğunu bilmeden onu olduğu gibi kabul eder ama peşinde olan...