15

4K 260 256
                                    

keyifli okumalar 😽



Taehyung...

"Jeonnguk belirleyecekmiş dönüşünü."

"Nasıl yani?"

"Jeongguk'u ne zaman tavlarsa o zaman dönecekmiş."

Dakikalardır kafamda dolaşan cümleler bunlardı. Yüzüme bakıp pişkin pişkin sırıtmıştı! Beni salak yerine koymuştu! Sinirle öyle bir çenemi kasıyordum ki...

Neyse aradığım bedeni bulmuştum.

"Hey, Jackson!" diye seslendiğimde kulağındaki telefonu indirip tamamen bana doğru döndü. Henüz yanına ulaşmamıştım ama adımlarım hızlıydı.

Alaycıl bir şekilde gülümsedikten sonra, "Kim Taehyung?" dedi sorar gibi.

Yakasından tuttuğum gibi kendime çektim. "İlk saniyeden anladım ne halt olduğunu!" dediğimde elini koluma sarmış geriye çekmeye çalışmıştı ama öyle kolay bırakmaya niyetim yoktu.

"Ne demek lan?! Jeongguk'u tavlayıp döneceğim ne demek?!" Her kelimemde yakasından silkeleyerek sarsmıştım vücudunu.

"Ne anlıyorsan o!" diye bağırdığında ilk yumruğum yüzüne geçti. Bu yeterdi, yüzüne yumruğumu geçirmem için bu yeterdi.

Parmaklarımda herhangi bir acı hissetmiyordum ama yüzü bana göre sola düşmüş, ayakta zor durmuştu.

"Sen! Ne yaptığını sanıyorsun?" diye sesi yükseldiğinde yüzümü buruşturdum.

"Ne görüyorsan o ama senin için açıklayayım," Yakasından tutup bir kez daha kendime doğru çektim bedenini.

"Sevgilime yavşayıp, arkadaşıymış gibi davrandığın için az önce çenene sağlam bir yumruk yedin. Açıklayıcı oldu mu?"

Sinirle göğüsü inip kalktı. Bana vurmak için hamle yapmıştı ki elini havada yakaladım. "Seni mahvedeceğim, Taehyung!"

"E hadi! Ya adam olup bir daha etrafımızda görünmezsin ya da şu anda yüzüne geçireceğim yumruklardan zerre pişmanlık duymam. Farkındaysan seçme hakkını hep sana tanıyorum. Karar senin."

Cebimde hissettiğim titremeyle birlikte ellerimi serbest bırakıp telefonumu çıkardım. Namjoon arıyordu. Jackson'ın bu hareketimden faydalanacağını biliyordum ama Namjoon beni önemli bir şey olmadıkça aramazdı.

Ardından yüzümde hissettiğim yumrukla birlikte telefonum yere düşmüş, başım sağıma yatmıştı.

Çenemi kastım. Sakin ol, sadece Jeon'u düşün. Şu anda her ne kadar kızgın olsan da onu düşün.

Yerden telefonumu aldıktan sonra arka cebime yerleştirdim ve bir saniye bile beklemeden bacağımı bacağına sararak Jackson'ın yere düşmesini sağladım.

Düşmesiyle eş zamanla üzerine çıkmış yüzüne yumruğumu geçirmiştim.

"Seni pislik!" diye konuştuğunda hızımı alamamış birkaç yumruk daha geçirmiştim yüzüne.

Öksürmesiyle, yakasından tutup kendime çektim. "Aç kulaklarını beni iyi dinle... Benim. Anlıyor musun? Sadece benim sevgilim, benim bebeğim.  Dönüş biletini de ayarlıyorsun, çünkü onun bir sevgilisi var. Ve sen şu anda ona yürüdüğün için sevgilisinden dayak yedin."

Yakalarını bırakıp başını yere çarpmasını önemsemeden üzerinden kalktım. Eliyle karnını tutup öksürdü.

Karnına bile vurmamıştım oysaki. Sadece yüzüne rastgele yumruk geçirmiştim ama o kadar da fena görünmüyordu.

you're just mine | taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin