Upuzun bir bölümle geldim.
Bu saatte birileri okur mu bilmiyorum ama önemli bir bölüm.
Umarım seversiniz, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen <33
Düşünceleriniz benim için önemli, yorumlarınızın hepsini okuyorum...
İyi okumalar diliyorum 😽
Jeongguk...
"Benden bir şey saklama, lütfen güvenimi boşa çıkarma. Sana gözüm kapalı güveniyorum sevgilim. Senden tek isteğim; benden bir saklamaman."
"A-Anladım." dedim zorlukla yutkunarak.
"Bebeğim," dediğinde gözlerimi kırpıştırıp baktım, birbirinden farklı gözlerine. "Eğer... Eğer bir şey saklıyorsan tam şu anda söylemelisin. Doğru zaman şu an. Senden bir şey saklamıyorum dedin ama gözlerin benimle konuşuyor."
Ellerimle oynayıp, tırnaklarımı etime geçirmiştim istemsizce. Tepkisinden korkuyordum.
Tek eli ellerimi tutarken, diğer elinin baş parmağıyla dişlerimin alt dudağımdan kurtulmasını sağlamıştı. "Sakin ol bebeğim. Konuyu değiştirmeli miyim? Seni böyle görmeye dayanamıyorum." dedi.
Yutkunup, gözlerinin içine baktım. Lütfen söyle diyordu ama benim gözlerim karışlık olarak sana söylemem gereken bir şey var dedi. Söyleyeceğim şeyden değil, çekip gitmenden korkuyorum.
"Şey..." diye mırıldandım. "Hani dün konuşuyorduk ya. Daha doğrusu sen konuşmuyordun, çadırdayken. Sana bir şeyler anlatırken aniden 'tamam Jeon' dedin ya."
Gözleri üzerimde dolanırken dudaklarını birbirine bastırdı ardından iki eliyle ellerimden tutup, sıcak dudaklarını ellerimin üzerine bastırdı art arda. "Özür dilerim. Sen, 'ben çok korktum, çok üşüdüm' dedikçe elimden bir şey gelmediği için sinirlendim. Seni dinlerken kalbime bir şeyler batıyordu, daha fazla dayanamadım bu yüzden öyle söyledim."
Tek eli yeniden yanağıma çıkmış, tenimi hafifçe okşadıktan sonra, "Özür dilerim, bebeğim." dedi yumuşacık bir ses tonuyla.
"Peki," dedim merakla. "Neden konuşmuyordun?"
Derin bir nefes verdi. "Sinirlendiğimde çekip gitmeye alıştığım ama seni burada o halde asla bırakamazdım, bırakmadım da... Seni üzmemek için sustum sadece. Konuşsaydım sarpa sarardı. Gereksiz yere uzatmış olurdum. İçimde yaşadığım duyguları tamamen dile getirirdim bu da seni üzmekten başka bir işe yaramazdı. Seni üzmemek için susuyorum, güzelim."
"Yani... Beni dinliyordun değil mi?"
"Sen şaka mısın, sevgilim?" deyip üzerime eğildiğinde dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurdu. "A-Ama hastayım ben." dedim elimi dudaklarıma kapatarak. "Sorun değil, ayrıca seni tabii ki de dinliyordum!"
"Ama hiç de öyle görünüyordun." Kaşlarımı çatarak dünkü yüz ifadesini taklit etmeye çalıştım. "Böyle durmuş, dümdüz bakıyordun!"
"Tanrım, cidden beni delirteceksin... Bana huzur verip, sakinleştiren sesini her saniye dinlemek istiyorum. Belki çok ciddi bir şekilde makaleden bir kesit okursun, belki de yaşadığın komik anları nefesin kesilene kadar gülerken anlatırsın. Hiç fark etmez ben senin sesini; kucağıma oturmuş, ellerin üzerimde benim ellerim ise seni sıkıca sarmış, dudaklarından kaçırdığın kesik ve sıcak nefesin yüzüme çarparken dinlemek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're just mine | taegguk
FanfictionJeongguk'un instagram hesabının çalınmasıyla birlikte, aynı gece hoşlandığı kişi Taehyung'a onu arzuladığıyla ilgili bir mesaj gider... Jeon Jeongguk, Kim Taehyung'un aslında nasıl biri olduğunu bilmeden onu olduğu gibi kabul eder ama peşinde olan...