you're just mine | taegguk

18

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen <33

keyifli okumalar 😽

Jeongguk...

Ağzıma yayılan acı tatla birlikte gözlerimi araladım. Üzerimde büyük bir ağırlık vardı ama rahatsız edici değildi. İki koluyla da belimi sıkıca sarmış, yüzünü boynuma gömmüş bir şekilde düzenli nefeslerini boynuma çarptırıyordu.

Akşam yattığım şekilde duruyordum, tek fark Taehyung'da yanımda uyuyordu. Ve ben ilk defa önden önce kalkmıştım.

Olduğum yerde yavaşça ona doğru döndüm. Uykusu hassastı, bunu; gece her huzursuz olduğumda saçlarımın arasına bıraktığı öpücükler ve bana biraz daha sarılmasından anlamıştım.

Yüzümü tamamen ona döndüğümde burun burunaydık. Hafifçe geriye çekilerek güzel yüzünü inceledim. Siyah, kıvrık saçları yastığa ipek gibi serilmişti. Kırmızı dolgun dudakları aralık ve yastığa yanağını bastırdığından kaynaklı büzülmüş görünüyordu. Gözleri... Tanrım! Gözleri kapalıydı ama şu an baktığım mesafeden kirpiklerini sayabiliyordum.

Parmak uçlarım dokunma isteğiyle yandı. Dokunabilirdim değil mi? Sonuçta benim sevgilimde ve... Ve o, ben daha tam olarak uyanmadan bana neler yapmıştı!

Yavaşça parmak ucunu önce göz kapağına değdirdim, ardından kirpiklerine. Şu anda dışardan gelen güneş kirpiklerine vurmuş, gölgesini gözaltına düşürmüştü. Dokunarak yumuşacık olduğunu tecrübe ettiğim kirpilerinde birkaç saniye parmak uçlarımı gezdirdim.

Parmak içim hafifçe göz kapağına değdi. Çok seviyordum gözlerini. İkisi birbirinden farklıydı ama onu özel yapan da bu farklılıktı.

Belimdeki eli sıklaşıp beni biraz daha kendine çekince duraksadım ama o uyumaya devam edince, onu rahatsız etmemek için hareketlerime son verildikten sonra telefonumu da alıp, yataktan kalktım.

Tanrım! Bu yatakta altı kişi mi yatmıştık? Herkes uyuyordu. Sessiz olmakta fayda vardı.

Yavaş adımlarla mutfağa ilerledim. Dilim damağım kurumuştu, bu yüzden dolaptan bir bardak çıkarıp su doldurdum. Uzun sandalyeye oturup telefonumda takılmaya başladım.

İnstagram keşfetinde dolaşmayı seviyordum ve zaman öyle bir geçiyordu ki... O zamana kadar bizimkiler uyanırdı.

...

Gördüğüm videolara kendi fikrimi dışıma vurarak konuşuyordum. Tek başıma olsam da kendi kendime konuşuyordum. Yani... Bunu hep yapıyordum.

"Jeongguk!" diye haykıran Taehyung'un sesiyle birlikte içerden bir şeylerin düşme sesi geldi. Jeongguk?

Şaşkınca, "Taehyung," diye bir fısıltı döküldü dudaklarımdan. Duyması imkansızdı. Telefonumu tezgahın üzerine bırakıp sandalyeden kalkmıştım ki, bir düşme sesi daha geldi. "Taehyung!" diye seslendim duyabileceği şekilde.

Bir iki saniye içinde mutfağın kapısında belirdi.

Hızla inip kalkan göğüsü, alnındaki terden dolayı yüzüne yapışmış saçlarıyla birkaç saniye gözleri üzerimde dolandı. Ardından büyük bir hızla yanıma ulaşıp, kollarını bedenime sardı.