Sıkıntıyla kolundaki saate baktı. Toplantı vakti epey yaklaşmıştı . Masasında iyice yerleşirken bir sigara daha yakardı bu sürede. Bu şirketin duvarları git gide daha dar geliyordu genç adama. Uzun zamandır da bu ruh halinden muzdaripti ; yorgun , sinirli ve bıkmış... Düşündükleriyle yaktığı bilmem kaçıncı sigarasını söndürürken saatini tekrar kontrol etti . İsteksizce sekreterine seslendi . Hiç sevmiyordu bu kızı, tuhaftı bir kere . Kulağını gıcırdatan topuk sesleriyle içeri giren kadına sert bakışlarını sabitlese de genç kadın görmezden gelmeyi tercih ediyordu. Odadaki yoğun sigara kokusu genzini yakarken belli etmemeye özen gösteriyordu .
- Buyrun Gökmen bey , ne istemistiniz
- Toplantı odası hazır mı Tülin
Genç kadından aldığı olumlu cevapla beklemeden çıktı odadan. Tülin odada tek kalırken arkasından göz devirmekle yetindi. Hem bu kadar kaba hem de sempatik olması gayet saçmaydı . Evet saçma!
Gökmen odasından çıktığında bütün bakışların üzerinde olmasından git gide daha rahatsız oluyordu , biliyordu sevilmiyordu burada . Ama bu kimin umrundaydı . Tüm şirketle ilişkisi patron işçi ilişkisinden ibaretti kendini sevdirmeye fırsatı, böyle bir isteği ise hiç olmamıştı.
Toplantı odasına geldiğinde bomboş bir oda onu bekliyordu. Anında yükselen sinirine engel olamıyordu, artık sinir stres sahibiydi evet .
Açık olan kapıdan yüksek sesle bağırdı .
" Bu ne sorumsuzluk , toplantı saatinden haberiniz yok mu ! "Sorduğu soruya aldığı cevapsa yan taraftan gelen konfeti sesinden başka bir şey değildi. Sesin geldiği tarafa döndüğünde şirket çalışanları alkışlarla karşısında gülümsüyordu. Şaşkınlıkla onun da dudakları iki yanına kıvrılırken bugünün doğum günü olduğunu ise yeni idrak etmişti .
" 26 " diye mırıldandı sessizce . Bu yaşa nasıl geldiğini bile anlamamıştı . Uzun zamandır süren depresif ruh halinden ilk kez bir anlığına sıyrıldıgini hissetti. Ama çok da durmak istemiyordu bu duygunun üzerinde. Zaten hiçbir duygusunu önemsemezdi , yaşayıp geçme şeklinde ilerliyordu. Ama bir teşekkür etmesi gerektiğinin de pek tabi farkındaydı. Zorlanırdi böyle şeylerde , sevmezdi ki . Ellerini önünde birleştirip patron edasina büründü tekrardan.
- Teşekkürler arkadaşlar , şaşırttıniz beni .
Kurduğu cümlenin sıradanlığı kendini bile rahatsız ederken tebrikleri kabul etmeye devam etti .
Kesilen pastadan bir tabak alıp odasına geçtiğinde resmini çekmek için ceketinin ceplerinden telefonunu aradı.
Pastanın resmini çektikten sonra tabağı masanın kenarına itip arkasına yaslandı. Sevmezdi pasta , sağlıksızdı bir kere .
Resmi ise sırf annesinin yüzü gülsün diye çekmişti. Sıkıntılarını ailesine yansıtmayı oldu olası istemezdi , ne gerek vardı .Ekranı yanan telefonla annesinden gelen cevaba baktığında istemsizce sırıttı . Telefonunu eline alırken aniden açılan kapıya döndü bakışları. Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş yerini ifadesiz bir hale bırakırken gözlerini kaçıran kızla Gökmen de gözlerini kaçırırken buldu kendini . Kimdi şimdi bu ?
Zeynep yaptığı saçmalığın yeni farkına vardığında ise şu durumu kurtaracak ne yapabilirdi bilmiyordu . Birkaç kelimeyi bir araya getirmesi lazımdı .
- Şey , b-ben özür dilerim . Toplantı odasını arıyorum .
Yaptığı açıklamaya boş bir ifadeyle yanıt veren patronuna bir açıklama daha yapsa iyi olacaktı .
- Şirkette yeniyim , odaları karıştırdım sanırım . Ben arkadaşlardan yardım alsam iyi olucak . Tekrar özür dilerim Gökmen bey .
Hızlı hızlı sıraladığı cümlelerle yüreği ağzında odadan çıktığında istemsizce eli kalbine gitti . Koştuğu için bu kadar hızlı çarpıyor olmalıydı . Az önce patronuyla yaşadığı diyaloğu düşündüğünde , Gökmenin sırıtan yüzü gözünün önüne tekrar geldi . Gülmesi garibine gitmişti yoksa neden gelsindi aklına . Bu adamın hiç gülmedigini düşünmüştü çünkü . Sahi neden bu kadar sertti ya da öyle mi gözükmek istiyordu . Olduğu yerde daldığı düşüncelerden başını iki yanına sallayarak sıyrıldı . Ona neydi ki ne diye bu kadar düşünmüştü . Şuan daha önemli bir sorunu vardı , toplantı odası neredeydi ? Ve en önemlisi geç kalma ihtimalini düşünmek bile istemiyordu . Sahi Gökmen bey odasindaysa , toplantı? Eyvah dedi seslice , o sırada göz göze geldiği sekretere doğru ilerleyerek telaşla sordu .