11. BÖLÜM

12.4K 566 378
                                    

Bölüm sınırımız vardır ve geçilmediği sürece bölüm gelmeyecektir.

BÖLÜM SINIRI: 80 OY 60 YORUM

Oy atıp ve yorum yapmayı unutmayın olur mu?

Keyifli Okumalar...

Anıl Emre Daldal, K

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anıl Emre Daldal, K.

11. BÖLÜM

Nedenler arasında kaybolurdu insan bazen. Öyle böyle devam ederdi ama neden demekten de kendisini alamazdı. Neden ben, diyordum şu an. Neden ben, bu kadar ezilmeye mahkûmdum. Göz pınarlarım acırken gözlerimi sımsıkı yumup sarıldığım bedene daha sıkı sarıldım. Ben öyle sarıldıkça o da bana daha sıkı sarıldı. "Efe, sen Ahmet'in yaptığını nereden biliyorsun?"

Boynumdaki kirpiklerinin kıpırdadığını hissettim, sonra derin bir nefes aldı. "Bade söyledi."

Gözlerimi açtığımda kaşlarım havalandı. "Bade mi?" diye sordum garip karşılayarak. Sonra onunla buluşacakları aklıma geldi. "O nereden biliyormuş ki?"

Kendini geri çeken ilk ben olduğumda ağzının içinden huysuz homurdanmalar duydum. "Neşe söylemiş."

Başımı düşünceli bir şekilde eğdim. "O zaman Neşe'de bu işin içinde olabilir..." diye mırıldandığım, "Aynen." Dedi. "Her neyse, bunları sonra düşünürüz, birazdan hastane polisi gelecek ve sen bana ne anlatıysan onlara da aynısı anlatacaksın. Anlaştık mı?" dediğinde eğdiğim başımı kaldırdım ve ona baktım. Kaşları havada, anlayıp anlamadığımı anlamak ister gibi bakıyor, beni teyit ediyordu.

"Anlaştık." Dedim gülümseyerek, ama hiç bu olanları kimse söylemek istemiyordum, olay öyle kapansın gitsin istiyordum. Bunu yaparsam başta Efe, sonra babam kesinlikle karşı çıkarlardı. Ahmet'e bir şey olacağından değildi isteksizliğim, sadece uğraşmak istemiyordum. Ki zaten babası Türkiye'de oldukça bilinen başarılı bir avukattı. Her türlü bu işin içinde kolaylıkla sıyrılırdı.

Efe'nin verdiği rahat nefesle bir oh çekti. Bana gülümseyerek bakarken, "Bir an uğraşmak istemediği düşünüp, şikâyet etmeyeceğini düşünmüştüm." Dedi.

Ona sadece gülümsemekle yetindim. Beni ne kadar da iyi tanıyordu, her hareketimin sebebinin ne olduğuna kadar.

Kapı çalındı önce, "Müsait mi?" diye babamın sesini duydum sonra. Yüzümde gülümseme kaşlarıma kadar geldi neredeyse.

"Baba..!" dedim özlemle. "Lütfen, gel." Diye de devam ettim içim içime sığmazken. Onu sanki o kadar uzun bir süredir görmüyordum ki içim özlemle dolup taşmıştı.

Babam içeride yüzündeki gülümsemeyle girdiğinde "Baba!" diye çığlık attım deyim yerindeyse. Kollarımı hemen açtım. "Seni çok özledim baba."

Orkideler AçtığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin