Bugün Rana'nın doğum günü. 10 Haziran. Annesi onu sabaha karşı acı çığlıklar içinde doğurdu ve dilinde tek dua cansız olmasıydı. Kısa bin kelimelik bir sahne yazdım. Efe'nin doğum gününe özel sahneyi birde Rana'dan okuyun bakalım.
Rana... benim küçük kız kardeşim. Seni çok seviyorum. Sen o kadar benden, bizden birisin ki... senin yerin her zaman farklı olacak. Umarım bir gün anlaşılırsın. Çünkü biliyorum her zaman bunu istedin. Anlaşılmak. İyi ki doğdun kalemimle.
NOT: İleride bölüme eklenebilir bu sahne. Yeni bölümler Acıya Vurgun Bedenler bittikten sonra gelecek.
Instagram: meryemcagrak
Şarkılar:
Jakuzi, Koca Bir Saçmalık
Billie Eilish, everything i wanted
Syml, Where's My Love
Ghostly Kisses, Where Do Lovers go
Billie Eilish, TV
James Arthur, Impossible
James Arthur, Car's Outside
Lana del Rey, Born To Die
Lana del Rey, Cinnamon Girl
"Rana!" Annemin öfkeli ve baskın sesiyle titredim. Yerimde hızla toplanırken elimdeki romanı kenara koydum. O sesten birkaç saniye sonra kapım şiddetle açıldı ve annem içeriye girdi. Duvara doğru hızla çarpıp geri doğru yavaşça gelen kapıdan gözlerimi hızla çekip annemim çatık kaşlarının altındaki kibirli gözlerine baktım. Annem, anne gibi bakmıyordu.
Anne gibi nasıl bakılırdı ki zaten onu da bilmiyordum. Sadece fazla soğuk ve uzaktı bakışları bana. Hep. Hep böyle. Anneler böyle mi bakardı?
"Sana her seferinde o lanet olası yağ torbaları artık üzerinden at demekten dilimden tüy bitti." Kollarını göğsünde birleştirmiş, çarık kaşlarını kaldırarak benden cevap beklercesine bakıyordu. "Şu hale bak. Bu yılda tek başına dolaşacaksın ve biliyor musun," diye konuştuğunda belini biraz öne doğru eğdi. "Bu hak sana." Yüzümü biraz olsun yakından görmeye tahammül edemiyormuş gibi hemen olduğu yerde doğruldu ve birkaç adım geri gitti burnunu iğrentiyle kırıştırırken. "Daha fazlasını hak ediyorsun. Sen..." Gözleri yazık der gibi bedenimde dolaştı. "Tartının bile artık ölmeyeceği kadar iri, yağlı bedenin... Siz daha fazlasını hak ediyorsunuz."
"Anne," dedim titreyen bir sesle. Korkuyordum. Ne zaman bana kızsa aç kalıyordum, sonra sonum ya yeme krizi ya da açlıktan halsiz düşen bedenim hastanede uyanıyordum. "Deniyorum..." dedim zorlukla. Ne desem inanmazdı.
"Deneme," dedi dediğimi, halimi gram umursamadan. "Yap."
Başımı hızlı hızlı sallarken, "Tamam," dedim ama bu da benim bir yalanımdı. Tamam dersem her şey çözülürdü. Ya da çözülür gibi olur, asıl sorundan uzaklaştırırdı insanı bir sürede olsa bu kısa kelime. Tamam... Geçici tedavi için kullanılan bir tür ilaç aslında.
"Yap Rana," dedi keskin bir şekilde. "Çünkü zorundasın. Bu ailenin, en çokta benim utanç kaynağımsın. Senin gibi bir kızım olması... Kahretsin böylesine nasıl büyük bir günah işledim de sen benim kızım oldun?"
Gözlerim yanıyordu, ağlamak istiyordum ama burada, şimdi ağlarsam annem daha çok kızardı. belki de ceza verirdi. En sevdiğim şeylerden mahrum etmek gibi. "Anne," diye adım atacağım sıra annem benden daha atik davranmış birkaç adım daha uzaklaşmıştı benden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orkideler Açtığında
Ficção Adolescente"Bazen orkideler açmaya yetişemez." Kendini bildiği bileli sürekli zorbalıklara maruz kalan Rana, ailesi konusunda da pek şanslı değildir. Annesi, Rana'nın kilolarından şikâyetçidir ve bunu her fırsat çok acı bir şekilde yüzüne vurmaktan çekinmez. R...