Şiir

🔥🔥🔥

Safiye dişlerini fırçalayıp odaya girdiğinde Naci yatakta kitap okuyordu. Kocası gözüne çok çekici göründü yine. İzledi bir süre onu. Hemen yanına gitmek, ona dokunmak için karşı konulmaz bir istek duydu. Bu hamilelik hormonları ne yapıyordu ona? Sabahlığını çıkardı yavaşça Safiye ama Naci kaptırmıştı kendini kitaba, Safiye'yi fark etmedi. Kızdı Safiye buna, kocasının geceliklerine dayanamadığını biliyordu, durmayacaktı, yaklaştı yanına. Yavaşça kitabı elinden aldı ve komodinin üzerine koydu Naci'nin şaşkın bakışları arasında. Uzanıp çenesinin altından, boynundan öptü kocasını.

Gülümsedi Naci: Ne yapıyorsun Safiye'm? :)

- Sesinden öpüyorum Naci, yüreğime serçeler bırakan sesinden...

——————-!+18!———————-

Hoşuna gitti bu Naci'nin. Karısının yüzünü ellerinin arasına aldı "Hmm öyle mi? Ben de dudaklarından öperim o zaman. Beni yakan kıpkırmızı alevinden..." Uzun bir öpücük kondurdu dudaklarına. Safiye ise daha fazlasını istiyordu hemen. Gözlerini onun gözlerinden ayırmadan elini yorganın altına soktu usulca, kocasının şimdiden sertleşmeye başlamış organını avuçladı, okşamaya başladı. Naci'nin gözleri kapandı hemen, ağzından inlemeyle karışık bir "Safiye'm" sesi çıktı.

- İşte duymayı en sevdiğim ses

Üzerine çıktı adamın bir hamlede. Tekrar öpüşürlerken pijamasının düğmelerini açmaya başladı istekle kocasının. Nihayet son düğmeye geldiğinde sabırsızca çekmesinden koptu düğme, yere -yuvarlanma sesinin geldiği yöne- baktılar kısa bir an. Kıkırdadı Naci bu sabırsızlığına. Safiye ise umursamadan hemen indirip omuzlarından pijamanın üstünü, kocasının nihayet kavuştuğu teninde gezdirdi hasretle ellerini. Naci de karısının onun üzerindeki bacaklarını okşayıp geceliğinin eteklerinden tuttu ve tek hamlede çıkardı attı Safiye'nin başından. Gözlerinin önündeki sütle dolmaya başlamış iri göğüslerden gözlerini alamadan söyledi:

- Çok güzelsin Safiye'm.

Safiye hafif hafif sürtünüyordu ona üzerinde. Naci ellerini göğüslerine götürdü, sıkmaya başladı şehvetle, şimdiden kendinden geçmeye başlamıştı. Bu kadın onu çıldırtıyordu.

Safiye gülümseyerek eğildi kulağına: Sana sırılsıklam aşığım, dedi sıcak bir sesle. Dudağına şehvetli ama kısa bir öpücük bırakıp uzaklaştı. Naci ise devam etmek istiyordu, hemen tekrar çekti onu kendine. Uzun uzun öpüştüler.

Safiye elleri kocasının kaslı göğsünde, başı geride gözleri kapalı bir süre üzerinde ileri geri hareket ettikten sonra daha fazla dayanamadı Naci. Oldukça sertleşmişti zaten. Elini kadının sırtına götürüp tek hamlede sanki özgür kalmak için gözünün önünde ona yalvaran göğüslerini serbest bıraktı. Bu manzara paha biçilemezdi. Safiye üzerinde zıpladıkça sallanan iri göğüslerine direnemedi daha fazla. Başını kaldırıp emdi sağ meme ucunu. Ama o alttayken bunu yapmak zordu. Tek hamlede karısını üzerinden yatağa doğru çevirdi, bu sefer o üste geçmişti. Ne kadar kendini kaybetse de bebeği unutmayıp karnına ağırlık vermemeye dikkat ederek boynuna başını gömdü elleri göğüslerindeyken, nefes nefeseydiler terli vücutlarıyla. Boynunu, dudaklarını, göğüslerini ustaca değerlendirirken üst tarafta, sağ eli altları keşfe çıkmıştı defalarca olduğu gibi. Ömür boyu doyamayacağı gizli bir cennetti bu. Çamaşırının üzerinden o da karısını ileri geri sertçe, istekle okşadı. Şimdi zevkle kıvranan Safiye'ydi altında. Çamaşırının üzerinden bile belliydi ne kadar ıslandığı, onu ne kadar istediği. Güldü karısıyla dudak dudağayken gözlerine bakıp en yakından. Safiye fark etti bunu: Sırılsıklam derken ciddiydim, dedi. Kıkırdamalarını öpücükleri kesti. Bütün vücutlarını okşarlarken istekle, sabredemiyordu Safiye artık.