Bölüm 3

1.3K 35 14
                                        

Ertesi sabah ilk uyanan Naci oldu. Aslında zaten uyuyalı sadece birkaç saat olmuştu, yorgunlardı ama en güzel uykularını uyumuşlardı. Zar zor araladığı gözlerinde gördüğü ilk manzara pencereden sızan ışığın Safiye'sinin sadece ince bir örtüyle özensizce örtülmüş bedenine vuruşu olunca gözleri kamaştı Naci'nin. Öylece uyuyakalmışlardı. Keşke bu an hiç bitmese diye düşündü, tekrar uyumak istemedi.

"Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;

En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında..."

En eşsiz dakikalar... Dün gece olanları hatırlayınca gülümsedi. Bunun olduğuna inanamıyordu, başarmışlardı, tam anlamıyla kavuşmuşlardı nihayet. Bedenlerinin birbirlerine neredeyse çeyrek asırlık açlığı bir parça son bulabilmişti dün gece, sonunda. En büyük hayali gerçekleşmişti Naci'nin. Gözünü açtığında ilk onu görmüştü, ilk günaydını onun dudaklarından duyacak, onu artık 7 değil 70 saat görecekti bir ömür, hem de en yakınından, en. Bu huzurla derin bir nefes aldı, bu sabahın kıymetini çok iyi biliyordu. Sevdiğinin üşümesinden korkarak ince örtüyü omuzlarına doğru çekti Safiye'nin. O uyanmadan kalkmak istemiyordu yataktan, sadece yavaşça boxerını giyip tekrar sokuldu Safiye'sinin yanına. Sakin nefesinin huzur veren sesinde yarı uyur yarı uyanık dakikalarca izledi karısını.

Nihayet Safiye yatakta yavaşça kıpırdanıp örtünün sağ göğsünün çoğunu açıkta bırakacak kadar aşağı kaymasına neden olduğunda Naci yutkundu, şimdiden özlemiş hissetti karısının tenini. Ama şimdi sakin olmalıydı. Safiye tembel ve yorgun bir şekilde elinin tersiyle sağ gözünü ovuşturduğunda yarım açık diğer gözüyle Naci'nin gülümseyerek kendisini izlediğini fark etti, o da gülümsedi bu şükür tablosuna.

- Günaydın hayatım, dedi Naci.

Safiye vücuduyla ona doğru dönmeye çalıştığında aniden çıplak olduğunu fark ederek üzerine baktı. Utanarak örtüyü boğazına kadar çekti hemen.

- Gü..günaydın Naci. 

- Nasıl hissediyorsun, iyi uyudun mu Safiye'm? Dinlenebildin mi?

Dün gecenin iması bile daha çok utandırmaya yetti Safiye'yi. Yanakları kızarmıştı utançtan, örtüyü biraz daha çekmeye çalıştı üzerine mümkünmüş gibi. Dün gece yaşadıklarından sonra hala ondan böyle utanması çok tatlı geldi Naci'ye.

- Canımm, daha ne kadar böyle saklanacaksın benden?

- Şey Naci, yok saklanmıyorum da. Ne bileyim böyle biraz şey hissettim.

- Ney hissettin Safiye'm?

- Anla işte da Naci, tuhaf... Tuhaf hissettim. Gece hani daha başkaydı ama böyle gündüz gözüyle bilmiyorum. Alışırım heralde.

- Alışırsın Safiye'm. Sen her şeyi başarırsın. (Yanağını okşadı hafifçe karısının)

Gülümsemeye çalıştı Safiye.

- Peki, gündüz gözüyle öpebilir miyim seni?

- Naciii 

- Ne var bunda Safiye'm. Sadece küçük bir öpücük. Ben hemen özledim seni, sen özlemedin mi?

- Özlemedim.

- Aşk olsun Safiye

- Özlemedim çünkü rüyamda bile sen vardın Naci. Hep dediğin gibi: 70 saattir seninleyim, baş başa.

- Şikayetçi misin bundan?

- Hiç, asla! Rüya gibi... O 70 saat,  bir ömür olsun istiyorum, dedi gözlerini kaçırarak.

ŞiirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin