Safiye, Naci işteyken vakit geçirmek için odalarını düzenlemeye karar vermişti. Hiç kimse bir iş yapmasına izin vermiyordu doğru düzgün zaten. Odasında kendini yormadan tüm dolapların içlerini düzenlemek iyi gelecekti ona. Dolaptaki eşyaları çıkardı, özenle katladı, düzenleyip yerleştirmeye başladı tekrar. Üst rafa geçtiğinde eline geçen kutuya baktı. Naci'den gelenleri sakladığı kutuydu bu. Açtı hemen içini, karşısına ilk çıkan not gülümsetti onu.
Çık gel uzaklardan.
Belki bakarsın bir şiir oluruz.
'Cemal Süreya
Naci'nin ona yazdığı notlardan biriydi bu zamanında. Annesi yüzünden gidemediği onlarca buluşmadan birinin nihayetinde posta kutusunda onu çağıran, ona umut veren notlardan biri. Gülümsedi notu tekrar tekrar okurken. O gelememişti belki ama çıkıp gelmişti Naci uzaklardan ve haklıydı Şiir olmuşlardı :) Bir elinde notu tutarken diğer eliyle karnını okşadı. Kutuya hızlıca göz gezdirip koydu yerine. Fazla vakti yoktu, akşama kadar bitirmeliydi işini. Yarın Tomris gelecekti, zaten heyecanlıydı. İlk kez tanışacaktı kardeşiyle karnında da olsa. Tomris merak ediyordu onu, öyle demişti, Naci anlatmıştı ona.
——-
Tomris: Baba, Safiye abla nasıl? Kardeşimi de merak ediyorum ben. İyi mi?
- İkisi de iyi Tomi. İyice büyümeye başladı artık Umut :)
- Aa karnı belli oluyor mu artık Safiye ablanın? Benim arkadaşımın da kardeşi olmuştu, Ela'nın. O söylemişti. Annesi hamileyken hareket ettiğini hissediyormuş karnında. Safiye abla da izin verir mi ki acaba, dokunabilir miyim ona? Biraz... titiz ya
- Artık her şey değişti Tomi. Seve seve izin vereceğine eminim ama geldiğinde sen kendin sorarsın olur mu?
- Hı-hı tamam sorarım. Az kaldı di mi baba?
- Evet güzel kızım dört gözle bekliyoruz seni de, kardeşini de.
———-
Safiye'nin karnı 5. aya girmişken zaten oldukça belirginleşmeye başlamıştı. Ama doktor haklıydı. Zor bir hamilelik olacaktı. Mide bulantısı eskiye göre epey azalmıştı ama asla tamamen bitmemişti, üzerine titriyordu bütün aile.
Safiye odasında olmanın tadını çıkardı kimse ona karışmadan. İşe dalıp zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. İşini bitirmek üzereyken odanın kapısı açıldı birden, Naci girdi içeri.
- Aa Naci saat kaç oldu, erken mi geldin sen?
- Biraz erken geldim hayatım, aklım sizde kaldı yine. (Karısına yaklaştı) Safiye'm iş mi yapıyorsun sen? Neden yoruyorsun kendini?
Yavaşça elindekileri aldı Safiye'den.
- Yormuyorum ki Naci. Dolapları düzenledim biraz, oturdum hep zaten. Eskileri falan ayırdım zaman geçmiş öyle
- Tamam olsun, senin yatıp dinlenmen lazım. Boş ver bunları
Gülümsedi Safiye onu düşünen kocasına: Tamam hayatım :)
- Bir şeyler yedin mi bari?
- Hayır Naci, canım istemedi seni bekledim.
- Ah Safiye'm olur mu böyle ama? Meyve yiyecektin anlaşmıştık.
- Tamam Naci yemekten sonra yerim söz.
- İyi bakalım hadi yemeğe öyleyse.
- Azıcık kaldı bitireyim şurayı.
- Sen elini yıkarken hallediyorum ben tamam mı, geç sen içeri hadi
- Birlikte yapalım bari. Bilmezsin sen şimdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir
RomanceOdaya girdiler ve sonrası tamamen hayal gücümüze kaldı. Ve ben izlediğimden beri hayal etmeden duramıyorum onları. O zaman birlikte hayal edelim bu şiir çiftin göremediğimiz, içimizde kalan anlarını...