Şiir

Bölüm 25

Ertesi sabah heyecanla erkenden kalktı Safiye. Kahvaltıyı kimse ona itiraz etmeden hazırlamak istedi, iyi hissediyordu kendini. Naci uyanınca biraz kendini yorduğu için söylense de Safiye'nin güzel kahvaltılarını özlemişti herkes. Keyifle kahvaltı ettikten sonra Naci'yi zorla gönderdi işe Safiye.

- Hadi hayatım işe gidiyorsun.

- Ama Safiye yardım edecektim bugün sana

- Hayır hayatım, iyiyim ben. Bir sürü kişi var burada bak bana yardım edecek. Sen önce işlerini hallediyorsun sonra da geç kalmadan Tomris'i havalimanından alıp evimize getiriyorsun tamam mı?

- Ah Safiye'm nasıl hayır denir ki sana? Tamam hayatım. Gidiyorum o zaman bak. Yorma-

- Tamaaam yormayacağım kendimi. Hasta değilim ben Naci, hamileyim sadece. Bir kurabiye yapabilirim heralde di mi?

- Tamam demedim bir şey :) (evdekilere döndü kapıdan çıkarken) Size emanet bakın, dikkat edin ona lütfen

- Naciii hadiii (çıkması için gülümseyerek sırtından ittirdi Naci'yi, bırakamayacaktı yoksa onu)

- Merak etme sen enişte, burdayım ben :)

- Sağol Gülben. Hadi görüşürüz akşam hayatım (Naci Safiye'yi öpüp nihayet çıktı kapıdan)

Safiye kapattı kapıyı: Ay çok şükür. Batacak vallahi adam, zorla gönderiyorum işe :)

- Ee abla çok aşık ne yapsın :)

- Gülbeeen (gülmemeye çalıştı) Hadi çok işimiz var. Önce hızlıca bir süpürüp silelim evi, sonra yemek hazırlayacağız, kurabiye yapacağız

- Ay yok abla hayatta olmaz

- Ne olmaz Gülben? Randevun mu var? Bugün yanımda ol işte Masal babaannesiyle zaten

- Yok abla onu demiyorum. Hayatta yapamazsın temizlik. Eniştem öldürür beni vallahi anlaştık biz

- Seni de mi ayarladı başıma ya Allahım

- Abla şöyle yapalım. Ben temizliği hallederim sen ufak ufak yemeklere başla tamam mı? Dinlene dinlene. Ben yetişeceğim sana zaten

- İyi tamam bari öyle yapalım. Daha hızlı olur hem. Güzel temizle bak kontrol edeceğim. Beğenmezsem ben yaparım ona göre

- Tamam abla ya merak etme sen hadi.

Gülben eniştesinin tembihlemesi üzerine ablasına sık sık zorla mola verdiriyor, oturup dinlenmesini sağlıyor, meyve yemesi için zorluyordu.

- Ay Gülben yeter da vallahi içim şişti. Hiçbir şey yetişmeyecek senin yüzünden. Beş dakikada bir kahve içelim yok su molası yok meyve yiyelim

- Ne var abla benim de canım istemiş olamaz mı?

- Olamaz Gülben. Ben bilmiyorum sanki sen neden yapıyorsun? Hep Naci'nin işleri bunlar. Bir kurabiyeyi yetiştirirsem ne ala yani akşam oldu

- Of tamam abla eniştem arayıp soruyor ne yapayım

- Arıyor mu?

- Evet sen kızıyormuşsun sürekli arayınca vallahi ben de daraldım abla

Safiye kendini tutamayıp güldü: İşim var benim bu adamla :)

- Hadi hadi abla hoşuna gidiyor bilmiyorum sanki

- E gidiyor tabi Gülben ne var?

- Bir şey yok ablacım. Gidecek tabi çok şanslısın.

- Evet Gülben çok. E ben bir kocamı arayayım o zaman