Doktorun dediği gibi bebeği itmemeye çalışarak hızlı ve kısa nefesler almaya çalıştı. Doktor rahim ağzı açıklığını tekrar kontrol ettiğinde:
- Bir dakika! Evet, evet zaten tam açıklıktasın, neredeyse kafasını görebiliyorum. Hızlı gidiyoruz. Harika! Artık kasılma geldiğinde tüm gücünle bebeğini iteceksin tamam mı? Bu bebeğin dışarı çıkması gerekiyor.-Başaracaksın aşkım... (Naci kulağına fısıldadı başını okşayarak)
Bebeği için var gücüyle itiyordu Safiye ama bu çok zordu!
- Ahh! Yapamıyorum, çok acıyor!- Hadi, geliyor. Son birkaç itmede bebeğiniz kollarınızda olacak!
- Hadi aşkım, yapabilirsin. Devam et!
Safiye çok zorlanıyordu ama en büyük hayaline kavuşmak üzereydi. Ne zorlukları aşmıştı, yapacaktı! Naci yanında ona güç veriyordu.
- Sen çok güçlüsün Safiyem. Bak birazdan bebeğimizi koklayacağız, dayan. Seni çok seviyorum, sana çok aşığım Safiyem. Haydi!
Naci karısının saçlarını öptü, terleyen yüzünü sildi. Sürekli 'Ben seninleyim, yanındayım' diyor, güzel sözler söylüyordu. Safiye artık yalnızca birkaç saniye dinlenmesine izin verecek kadar yoğun bir ağrı içindeydi.- Tekrar geliyor! Aaahh!
-Hadi, hadi Safiye, neredeyse geldi!
- Hadi hayatım! Harikasın, hadi!
''Yapabiliriz bebeğim, yapabiliriz.'' Safiye bu güçle uzun süre ıkındı.
- Artık dayanamıyorum... Lütfen bana yardım edin!
Naci, karısının çaresizce yardım istediğini duymaya dayanamıyordu.
- Doktor hanım bir şey yapın lütfen
Doktor aniden: Tamam Safiye, itme artık! Kafası göründü. Sadece nefes al, nefes al evet!
Neredeyse bitti! Sakin olun(hem Naci'ye hem Safiye'ye söylüyordu) Naci bey eşinizin başını destekleyin. Hadi! Şimdi bebeğini tekrar it Safiye! Evet... evet, böyle. Çeneni göğsüne bastır ve it! Hadi! Son bir kez! Evet çok iyi kafası çıktı.
- Kafası mı!?
Safiye'nin gözünden yaşlar süzülüyordu. Naci de ondan farksızdı, iyi görünmüyordu. Naci'ye döndü dişlerini acıyla sıkarak: Bayılmayacaksın di mi?
- Hayır hayır iyiyim, söz verdim buradayım, yanındayım. Hadi Safiyem, yapabilirsin!
Doktor onların durumuna gülümsedi. Naci karısına sürekli sevgi dolu sözler fısıldıyordu.
Doktor Safiye'ye: İstersen ona dokunabilirsin.
Safiye titreyen elini bacaklarının arasına uzattı ve bebeğinin oldukça saçlı kafasına dokunurken hıçkırıklarına engel olamadı.
- Çok saçı var, dedi ağlarken. Bu kadar midemin bulanması boşuna değilmiş!
Naci ile göz göze geldiler o da heyecandan titriyordu, bebekleri gerçekten doğmak üzereydi. Büyük aşklarının bebeği...
Ağrı tekrar geldiğinde Safiye yatakta kıpırdandı: Ahh!
Safiye yarıya kadar doğruldu ve nefesi bitene kadar bebeğini tüm gücüyle itti. Naci de elini karısının karnına koyup yardım etmeye çalıştı.
Naci'nin eli tırnak izleriyle kaplıydı, umursamadı.
Son bir itiş, yüksek bir çığlık... Safiye'nin tüm vücudu dışarıdan gözle görülür şekilde şiddetle titriyordu. Ve... sonunda ağrı durdu. Safiye bebeğinin bacaklarının arasından adeta bir balık gibi kaydığını hissetti. Saatlerdir sancı çekiyordu, gerçekten bitkin düşmüştü. Kuru dudaklarını yaladı ve terden ıslanmış başını yorgunlukla yastığa düşürdü. Nefes nefese "O iyi mi? O iyi mi? " diye mırıldandı. Onlara saatler gibi gelen birkaç sessiz saniyenin ardından, küçük kızlarının tiz çığlığı odayı doldurdu. Safiye hem ağlıyor hem de gülüyordu. Naci ise hayranlık içinde doktorun elinde ağlayan küçük şeye bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir
RomanceOdaya girdiler ve sonrası tamamen hayal gücümüze kaldı. Ve ben izlediğimden beri hayal etmeden duramıyorum onları. O zaman birlikte hayal edelim bu şiir çiftin göremediğimiz, içimizde kalan anlarını...