Bölüm 37

174 15 5
                                    

Safiye korkuyla eline bulaşan kana baktı, sonra da yatağa... Bayılacak gibi hissediyordu. Bebeği, bebeği onu bırakıyor muydu gerçekten? Annesi... Aklına yine ilk o geldi. Annesi haklı mıydı? Boğazı düğümlenmişti sanki, bebeği için gücünü toplamaya çalıştı.

- Naci! diye bağırabildi bu sefer.

Naci telaşla uyandı hemen. Safiye kanlı eli havada şok olmuş gözlerle adeta bomboş ona bakıyordu. Tek hissettiği o kanın yoğun demir kokusuydu... Rüya olması için dua ediyordu içinden, gözünden bir damla yaş süzülüyordu.

- Bebek, diyebildi cılız bir sesle

- Safiye! (Yatakta doğruldu) Ne oldu? İyi misin? (Yüzünü avuçladı telaşla karısının) Tamam, tamam sakin ol. Bana bak, hiçbir şey olmayacak. Bebeğimize hiçbir şey olmayacak tamam mı? Hemen doktora gidiyoruz

Safiye şokta gibiydi. Naci hemen Safiye'yi kucağına aldı, üzerinde pijamasıyla elinden geldiğince hızla çıktı odadan.

- Haaaan! Yardım edin!

Han aceleyle indi merdivenlerden. Safiyenin elinde ve bacağındaki kanı görünce şok içinde onlara baktı.

- Ne oldu? Ablama ne oldu?

- Kanaması var! Arabanın anahtarlarını al çabuk!

Hızla merdivenleri inmeye başladılar. Safiye Naci'nin boynuna korkuyla sıkı sıkı sarılmış sürekli "Bebeğim beni bırakma" diye sayıklayıp ağlıyordu.

- Korkma Safiyem, sakın korkma hiçbir şey olmayacak ona, söz veriyorum. Sakın korkma sen. Bak gidiyoruz hemen

Gürültüleri duyan Gülben kapıyı açtı. Onları öyle görünce peşlerinden aşağı koşmaya başladı o da.

- Tövbeler olsun, ne oldu? Abla, canım ablam. Korkma sakın. Derin nefes al bak bir şey olmayacak bebeğine

En alt kata indiklerinde Okşan da kapıda merakla onlara bakıyordu, kanı görünce eliyle ağzını kapattı, gözleri doldu hemen: Hii Safiye! Ne oldu böyle?? Dua edeceğiz biz burada bak korkma hiç

Gülben de onlarla gitmek istedi ama Han izin vermedi: Sen Masalla kal şimdi, haber vereceğim size

Naci arabada arka koltukta Safiyenin başını dizlerine yatırdı, Safiye ağrıyla dizlerini karnına çekti. Bebeğini korumak ister gibi karnına ellerini sarmıştı. Gözlerinden yaşlar süzülürken hala bebeğini sayıklıyor acıya dayanmaya çalışıyordu. Naci'nin de gözlerinden istemsizce yaşlar akıyor, karısının saçlarını okşuyor ve ona her şeyin yoluna gireceğini fısıldayıp duruyordu.

Han ve Naci Safiye'yi hastaneye yetiştirmeye çalışırken apartmanda da gözyaşı vardı.

Okşan: Nedir bu kızın başına gelenler. Vallahi bebeğe de bir şey olursa hayır gelmez Safiye'den...

Bayram: Allah korusun Okşan ağzını hayra aç, olmayacak inşallah

Okşan: Ne olmuş peki Gülben?

Gülben ağlayarak merdivenlerden çıkıyordu: Bilmiyorum, bilmiyorum :'( Dua et Okşan

Bayram: Siz merak etmeyin Gülben hanım, çok güçlüdür Safiye hanım hiçbir şey olmayacak Allah'ın izniyle

Han oldukça hızlı kullanıyordu arabayı, sürekli kornaya basıyor, hızlı gitmeyen arabalara sinirleniyor, direksiyona ellerini vuruyordu. Safiye acıyla inliyordu.

Naci: Han daha hızlı git yalvarırım yetiştir bizi.

- Çekil şurdan, lanet olsun, lanet olsun, çekil (korna)

ŞiirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin