Bölüm 33

13.2K 509 652
                                    

Not :Hiçkimse göründüğü gibi değildir.Çoğunuz Rozelin açısından bakıyorsunuz,bu yüzden bir kez kendinizi Diclenin yerine koyup öyle düşünün.Karakter olarak Rozeline çok yakın olsam da Diclenin yakarışına kör olmamak gerekir...Bölüm sonu sorularına yanıt gelmediği taktirde yb atmayacağım.İyi okumalar.

Medyada :Amed

Kulağımı sağır eden silah sesinden sonra bir kaç saniye boyunca etraf korkutucu bir sessizliğe büründü.Ne olduğunu anlayamadan Serhad kolumdan sertçe tutup beni arkasına aldı,dev cüssesinin ardından zar zor görebildiğim kadarıyla ela gözlü yabancı silahı çeken adamın üstüne atılmış yumruk atıyordu.Serhad onlara doğru ilerleyip adamın elindeki silahı aldı ve ela gözlü adama bakarak konuştu

-Aram tamam artık bayıldı.

Adının aram olduğunu öğrendiğim yabancı öfkeli nefes alış verişinden sonra yerde baygın olan adamın üstünden doğruldu ve Diclenin elinden tutarak kendine doğru çekti.Silah sesini duyupta salondan gelen aşiret üyelerine gür bir sesle bağırarak konuştu

-Benim namusuma laf söylenin sonu ölümdür.Karımın adını kim ağzına alırsa eceli olurum !

(Kimse konuşacak cesareti bulamazken Berzan abi memnun bir ifadeyle aşirete bakarakn konuştu )

-Dicle artık evlidir,hem iftira attığı için hem de kardeşimin kanını akıttığı için onun cezasını ben vereceğim bu da benim size son sözümdür !

Dediğinde aşiret büyükleri sessizliğe bürünerek sözlerini onaylamışlardı.Yavaş yavaş salona doğru tekrar girerken Berzan abi de onlarla birlikte içeri girdi.Aram Diclenin elini hala tutmaya devam ettiğinde ben bir tiyotroyu izler gibi olanları heyecanla bakıyordum.Tam bu sırada Serhad bileğimden sertçe tutarak beni merdivenlerden zorla indirdi ve mutfağa doğru çekiştirdi.

(Mutfağa doğru girdiğimizde bileğimi öfkeyle geriye itip konuştu )

-Sen ne yaptığını zannediyorsun lan ?

-Ne yaptım ki ?

-Lan niye önüme geçiyorsun ?Ya sana bebeğe bir şey olsaydı ?

Bana bir şey olmasından korkması istemsizce gülümsememe neden oldu.Tam bir manyaktım,karşımda öfkeden deliren yeşil harelere karşılık şapşik şekilde gülümsüyordum.Dayanamayıp ona sıksıkı sarıldım ama daha sonra kırgın olduğunu hatırlayıp geri çekildim.Gözlerime hala öfkeyle baktığında hastahane odasında bana dediği sözü onu taklit ederek konuştum

-Korkma ,bir yere gittiğim yok.

Ne demek istediğimi anladığında kolumdan sertçe tutup beni birden kendine çekti.Yüzlerimiz arasında milimlik mesafe varken boriton sesiyle konuştu

-Kendini ve çocuğumuzu tehlikeye atarsan seni elimden kimse alamaz !

Aslında kızdığı ben değildim ,bizi kaybetmekten korktu.Tabi bunu normal insanlar gibi güzel laflarla değil yontulmamış sözleriyle söyledi.Onun konuşma şekli böyleydi ve ben asla değiştirmek istemiyordum çünkü ne demek istediğini anlıyordum ve öyle de zaten kabul ettim.Öfkeden belirginleşen çene kaslarına fark ettiğimde kolumu ondan çekmeye çalışıp konuştum

-Çok mu umrundayız ?

-Beni deli etme ,sonu iyi olmaz!

-Bırak artık kolumu canım acıdı

Son söylediklerimle kolumu hemen bıraktı.Aaa o ne ?gördüğüm şeyin doğru olmasından emin olmak istercesine gözlerimi kısıp yeşil harelere baktım.Canımı yaktığını söylediğimde ilk kez telaşlanıp geri çekildi,galiba hamile olmam onda az da olsa bir etkiye sahipti.Bunu fark etmem iyi oldu ,daha sonra hamile oluşumu onun burnundan fitir fitir getirmeyi aklımın bir köşesine not ettim.

EMANET (Final Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin