EMANET (Final Oldu)

Bölüm 27

Not :Satır aralarında bölüm sonu sorulara düşüncelerinizi yazmadığınız taktirde yb gelmeyecektir...iyi okumalar😇

#Sınır :220 vote 1000 yorum (asla harfli ve tek kelimelik yorumları saymayacağım )

Medyada : Emanetin Yeni Bölümünü Bekleyen Okuyucu Temsili 😇

#Bir Ay Sonra..

Bugünün pazar olmasını bilmek yataktan kalkma isteğimi azaltıyordu.Son bir aydır ona her anlamda daha yakındım ve bu durum beni ona koala gibi sarılıp uyumama sebeb oluyordu.Sıcacık göğsüne daha da sokulduğumda çatallaşmış sesini işittim

-Acıktım

Aç ayı oynamaz mı dedikleri bu olsa gerek,ne güzel sarılıyordum şimdi ayağa kalkarsam ondan ayrı kalır üşürdüm.İç sesim uyuyor numarası yap desede galip gelen sevgim aç durmasına da gönlü el vermiyordu.Göğsünden başımı kaldırıp ona baktığımda yeşil hareler solgun görünüyordu,yerimden hafif doğrulup oturur pozisyona geçtiğimde Serhad öksürmeye başladı.Komidinin üzerindeki sürahiden bir bardak su doldurup ona uzattım,elimi alnına ve boynuna koyduğumda alev alev yanıyordu.Bunu nasıl fark edemezdim !Resmen ben sıcak niyetine sokulurken ona o ateşler içinde kıvranıyormuş.Bardağı elime aldığımda endişeyle konuştum

-Serhat ateşin var senin ,üşüttün mü ?

-Bilmem

-Hastahaneye gidelim

-Yok

-Neden bak ateşin var

-İğne yaparlar

-Serhad sen hiç bir şey korkmazsın

-İğne sevmiyorum

-Ama hastasın nasıl iyi olacaksın ilaç almadan ?

-Sen bak ,bakmak zor gelirse abimle yengemi çağır

Şeytan diyor bir tane yüzüne yapıştır,hayır yani ne istedi de iki ettim bilmiyorum sürekli yengem de yengem.Sonra ben kıskanınca yengemle abimin emeği üstümde çok kendini onlarla kıyaslama sen karımsın seni abim ya da yengem olarak mı göreyim diyor.Yanlız o bu değilde cidden çok solgun görünüyordu,yeşil harelerinde ormanları yaşatan adam şuan orman yangınları gibi alev alevdi.Elimi şefkatle yanağına koyup biraz okşadım ve sonra sakinlikle konuştum

-Sana ben bakabilirim ve bundan asla şikayetçi olmam.İstediğin bir şey var mı kahvaltıda ?

-Börek istiyorum

Tamam anlamında başımı sallayarak yanağına küçük bir buse koyup yataktan kalktım.Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım sonrada üstümü giyinip hızla mutfağa geçtim.Ezradan daha önce aldığım börek tarihiyle hamuru yogurmaya başladım.Kıvamını alınca hamuru biraz dinlenmeye aldım ve iç harcını yapmaya koyuldum.Böreği yapıp fırına koyduğumda hemen ocağa yakıp çay yaptım.Daha sonrada dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp tepsiye yerleştirdim.Her şeyi hazırlayıp sofrayı salona hazırladığımda sobayı yaktım.Ateşim sıcaklığı odayı iyice ısıttığında Serhatı çağırdım,geldiğinde gözleri sulu sulu duruyordu.Bu hali nedense içimi acıttı,evet masum küçük çocuklar gibiydi ama şuan hastalıktan canı acıyordu ve ben onu güçsüz görmeye hiç alışık değildim.Yanıma oturduğunda hemen çayını önüne koyup börek uzattım.Bir yandan yiyip bir yandan konuştuğunda çok sevimliydi

-Abime dedin mi hastayım

-Hayır

-Söyle bilsin bana ciğer getirsin zaten onun yüzünden hastalandım

-Nasıl yani

-Şakasına su tuttu üstüme o yüzden söyle ona haa bir de yengeme söyle kek yapsın